Arıcan: ‘hırlamak’ ve ‘havlamak’..
Türkçe sözcük karşılığı “Hırıltıyla ses çıkarmak. (köpek için) Saldırmadan önce hırıltıyla ses çıkarmak. köpeklerin sinirli, kedilerin mutlu, insanların astım olunca gerçekleştirdiği eylem…”anlamlarını taşıyor.
Bu sözcükler hiçbir okurumuza yabancı değildir. Yaşamlarında bir şekilde ‘hırlayan’ ve ‘havlayan’ bir köpeğe tanık olup, yaşamıştır. Hatta bu eylemin sonucunda ısırılan, hırpalanan okurlarımız da olmuştur.
Arıcan, ne oluyor ve ne demek istiyorsun, sadede gel diyebilirsiniz.
Geçtiğimiz günlerde bir Balıkesir gazetesi önüme geldi, ’Marmara Bölge’ gazetesi’.. Gazete baştan aşağı Bandırma ve Malta Deresi Projesi’ne tahsis edilmiş, dersem abartılı yorumlamış olmam. Haberleri incelediğimde Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun başta olmak üzere Kaymakam Engin Aksakal’a yönelik, dolaylı ve dolaysız ağır itham ve iddialarla yüklü.
İşte buna kelimenin tam anlamıyla ‘hırlama’ diyoruz. Çünkü, ‘hırlama’ ile eleştiri, haber başka şeyler. Hele hele kullanılan üslup evlere şenlik. Başkan Tosun’un ‘haber’ yayınlandığı günden bugüne yayınlananları sessizlikle karşılaması ve suskunluğu tercih etmesi boşuna değil.
Çünkü, habercilik başka bir şey.. Eleştiriden hatta eleştirilerin ağır olmasından söz etmiyoruz. Eleştiri adı altında kullanılan dilin tehdit ve şantaj yüklü olmasından söz ediyoruz. Üslup çirkin ve yakışıksız olmanın da ötesinde bir anlamda Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, tehdit ediliyor.
Bu noktada durmak gerek. Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, Ak Parti’li, CHP’li, İyi Parti’li veya MHP’li olabilir. Ya da Bağımsız belediye başkanı olabilir ama sonuçta bu kentin, Bandırma’nın Belediye Başkanı..! O yüzden, gazetecilik adına kullanılan dilin mesleki ahlâk ölçütlerine uygun olması gerekiyor. Yargı makamı gibi davranıp, alt alta sıraladığınız saçma sapan mesnetten yoksun iddialarla koca bir kentin belediye başkanını birilerine şirin gözükmek amacıyla zan altında bırakacak ithamlarda bulunamazsınız.
Burası Bandırma. Değneksiz köyden değil, koca bir kentten söz ediyoruz. Konu ne, Malta Deresi Projesi ve ne Malta Deresi, ne proje, ne de olup bitenden haberiniz var.! Afaki yorumlarla, yakıştırmalarla , duyumlarla yargısız infaza çıkıp, Başkan Tosun’u kafanıza göre çarmığa germe hakkını nereden ve nasıl ama en önemlisi hangi cüretle bu yetkiyi kendinizde buluyorsunuz. Bu da olmadı Başkan Tosun’u kendinize muhatap kılamama noktasında ‘dilsiz şeytan’ olarak tanımladığınız Kaymakamı hareketlendirme gayreti içerisine girip bir şekilde sonuç alma arayışı içine giriyorsunuz.
Pes doğrusu..!
Malta Deresi Projesi’ni başka yazımızda ele alacağız…