Batı FETÖ'yü yeniden sahaya sürmek istiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin 8. yıl dönümünde Beştepe'de düzenlenen etkinlikte konuşuyor

 

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

15 Temmuz gecesi darbeye direnin vatandaşlarımızdan 252'si şehitlikle şereflendi. 2 bin 740 insanımız da o gece yaralanarak gazi oldu. Her biri birer fedakarlık ve cesaret timsali olan Gazilerimize de hayırlı sağlıklı ve bereketli ömürler dilerim.

O gece televizyondan yaptığımız çağrıya icabet ederken sokaklara, havalimanlarına akın eden, uçakların helikopterlerin karşısına korkusuzca dikilen, kurşunlara göğüslerini siper eden, bir İstiklal şöleni yazan yurttaşlarıma bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

 

15 Temmuz gecesi darbeciler karşısında canlarını ortaya koyan, TSK, Emniyet ve MİT mensuplarının şerefli mensuplarına teşekkürlerimi iletiyorum.

O gece adeta abideleşen kurumlarımızdan biri de TBMM'dir. TBMM o gece halkın meclisi olduğunu, milli iradenin temsilcisi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Tepelerine yağan bombalara aldırmadan korkusuzca görevlerini yerine getirmişlerdir. Gazi Meclis 15 Temmuz gecesi bu defa da emperyalizmin kuklalarına dur demiştir.

Her millette vatanını canından çok sevenler gibi ruhlarını 1 dolara satacak kadar ucuzlaşanlar da olabilir. Sayıları çok sınırlı da olsa darbe girişiminin başarılı olmasını isteyenler de vardı. FETÖ'cü hainlere destek verenleri bugün bir daha utançla anımsıyoruz. Yurt dışındaki şarlatandan emir alarak pis ellerini vatanımıza uzatan FETÖ'cü alçaklar döktükleri kanla tarihimize kara bir leke olarak geçtiler. Modern dönem Haşhaşilerini ne biz ne de milletimiz affedecektir. Hükümetimize kasteden bu ihanet şebekesi değil 8, 80 yıl sonra bile nefretle anılacaktır.

Zalime merhamet, mazluma zulümdür. Sadece şu an bulunduğumuz bölgede 29 insanımızı şehit edenlere, henüz 15-16 yaşındaki gencecik evlatları acımasızca bizden koparanlara, devletin emanet ettiği silahları bize doğrultup ihanet edenlere merhamet edersek gazilerimize mahcup oluruz.

8 sene geçmesine rağmen acımız da öfkemiz de tazedir. FETÖ ile mücadele azmimiz ilk günkü kadar güçlüdür. Bu kararlılığımızdır hiçbir suretle taviz vermeyeceğiz. Milli irade ve demokrasi düşmanlarıyla mücadele ederken hukuk ve adaleti mutlaka göz önünde tutacağız. FETÖ'cü alçakların kurduğu sinsi tuzaklara düşmeden son darbeci de yargıya hesap verene kadar bu süreci sürdüreceğiz.

15 Temmuz gecesi sadece bir işgal girişimini püskürtmedik, aynı zamanda istiklal ve istikbalimize de sahip çıktık. O gece FETÖ'cü hainler bizi ve ailemizi değil, AK Parti hükümeti değil, devletimizin güvenlik birimleri değil, TRT, TÜRKSAT hedef alınmadı, topyekun Türkiyemiz hedef alındı, bizi asırlardır ayakta tutan kardeşliğimiz hedef alındı. 85 milyonun bütün fertleriydi. Taşeron olarak kullandıkları FETÖ'cüler eliyle Türk milletine diz çöktürmeyi amaçlıyorlardı. FETÖ'yü sureti haktan göstererek 40 yıl boyunca büyüttüler, beslediler, yurt dışında önünü açtılar.

15 Temmuz sonrası ortaya koyduğumuz klasörler dolusu delile rağmen darbecileri ve elebaşlarını bunun için ısrarla desteklemeyi sürdürdüler. Çatışma, zulüm ve kıtlıktan kaçan mazlumlara bir lokma ekmeği dahi çok görürken, FETÖ'cü hainleri bunun için bağırlarına bastılar. Türkiye'de darbeye karışmış, insanımızın kanını dökmüş, millete kurşun sıkmış teröristler, bize sürekli demokrasi dersi veren Batı başkentlerinde, işte bunun için ellerini kollarını sallayarak serbestçe gezebiliyor. İşte bunun için bizler de Cumhur İttifakı ile birlikte önemli adımı attık ve gerekli tedbirlerimizi oluşturduk. Darbecilere kol kanat germeyi bize hukuk ve adalet diyerek yutturmaya çalışıyorlar. Oysa ellerinde masum kanı olan FETÖ'cülere gösterilen müsamahanın ne hukukla, ne demokrasiyle ilgisi vardır.

FETÖ'ye arka çıkılmasının tek sebebi 15 Temmuz gecesi kullanılan bu piyonun, Türkiye'ye karşı projelerinde yeniden sürmek istiyorlar.

Şunun da çok net bilinmesini isterim. 1960'tan beri ülkemizde yapılan darbelerin arkasında kimin eli varsa aynı 'üst akıl' 15 Temmuz ihanetinde de tüm unsurlarıyla devredeydi. 15 Temmuz'un işaret fişeği esasında bizim 'one minute' çıkışımızdan hemen sonra atıldı. Şahsımızın ve hükümetimizin Filistin davasına sağladığı güçlü destek, küresel siyonist lobiyi ve onların içimizdeki etki ajanlarını rahatsız etmişti.

Bu odakların tedirginliği ayyuka çıktı. Önce 7 Şubat MİT krizi ardından Gezi olaylarıyla iktidarımızı alaşağı etmeye kalktılar. 17/25 Aralık darbe girişimiyle hükümetimize karşı hamle yaptılar. Bunların hiçbirinde muvaffak olamayınca 15 Temmuz'da son kozlarını oynadılar. Biz milletimizle omuz omuza vererek bunları söktük attık.

Gençlerimizin şu gerçeği özellikle görmesini istiyorum. Tıpkı Çanakkale'de, tıpkı İstiklal Harbimizde olduğu gibi 15 Temmuz gecesi de milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararlılığı kurtarmıştır. 15 Temmuz tüm zorluklara rağmen kazandığımız Kurtuluş Savaşımızdan sonra milletimizin son bir asırda yazdığı en büyük destandır. 15 Temmuz, on yıllar boyunca gururla anlatılacak bir direniş olma yanında, milletimizin küllerinden yeniden doğuşunun da hikayesidir. Tüm bunlarla birlikte 15 Temmuz, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimizin hakiki dostlarının ortaya çıktığı bir turnusol işlevi görmüştür.

Gençler, lütfen bunları hafızanıza adeta nakşedin. Bakın, o gece iş başa düşünce ellerinde bayraklarıyla sokaklara koşanların yanı sıra ikbal peşinde koşanları da gördük. O gece çıplak elleriyle tanklara meydan okuyanlarla birlikte tankların arasından sıvışıp kaçanları da gördük. O gece hangi siyasi partiden olursa olsun tek yürek, tek bilek olanlarla birlikte milletimizin ezeli kardeşliğini dinamitlemeye çalışanları da gördük. O gece sabaha kadar milletimizin zaferi için dua edenlerle beraber darbecilerin galip gelmesini dört gözle bekleyenleri de gördük.

FETÖ'cülerin kendilerini gizlemek için arkalarına saklandıkları milli manevi değerlerin örselenmesine izin vermeyiz. Tüm bu gerçekler apaçık ortadayken birilerinin 15 Temmuz kıyamına çamur atma girişimini üzülerek takip ediyorum. Kontrollü darbe iftirasını ortaya atarak, 15 Temmuz arifesinde TBMM'nin gazi unvanına saldırarak yapmaya çalışıyorlar. Her kim olursa olsun 15 Temmuz'a laf söylüyorsa hedefi millettir. Her kim milletin zaferini küçültür, tiyatro diyorsa asıl hedefi FETÖ'cü efendisine diyet borcunu ödemektir.Bunlar 15 Temmuz gecesi milletten yediği tokadı unutmadılar.