Çarşı Pazar karıştı

HAMAS Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye ’nin İran’ın  başkenti Tahran’da bir suikastle  katledilmesi ile salt Orta Doğu’da değil, bölgemizde ve tüm dünyada çarşı Pazar karıştı.

 

Heniyye'den önce 2004 yılında Şeyh Ahmet Yasin'i, Dr. Abdulaziz Rantisi gibi bugüne kadar onlarca, yüzlerce Filistin direnişinin sembol ismi katledildi ama İşgalci İsrail için sonuç değişmedi. Ölenlerin yerini bir başka ölüme aday isim doldurdu. Bu insanlık tarihinin kanla ve bin bir türlü acıyla yazdığı kaderdir: Sonuçta ,he yaşanırsa yaşansın sonuçta direnenler kazanır.

 

Zalime ve işgalciye karşı direnç ve direnişin öykü ve türküsünü dinlemek isterseniz, ötelere gitmenize hiç gerek yok. Kendi ulusal kurtuluş savaşınıza ve emperyalistlere karşı verilmiş mücadeleye bakın. Kan ve ölümler ürkütmesin sizi. Heniyye’den önce de İsrail ordusu, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlenen hava saldırısında Hizbullah komutanlarından Fuad Şükür öldürüldü.

 

Şaşırdık mı, hayır..!

 

İşgalci ve siyonist faşistlerin işi bu. Dün, Hitler ve Mussolini ne yapmışsa, bunlar da aynı kaderi paylaşacak.

 

Kuşkusuz, bu cinayetlerin tümünün sorgulanması ve her cinayetten gerekli derslerin çıkartılması gerekiyor. İsrail, Heniyye’nin katli için Türkiye’yi de başlangıçta düşünmüş, ama Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisinden çekinmiş. İran’a bir ders vermek için İran’ın kalbinde Heniyye’yi katletmiş.

 

Yazılı ve görsel medyada günlerdir, cinayet tartışılıyor: Füze mi atıldı. bomba mı yerleştirildi, İçerden kimler yardımcı oldu diye.. Katili kutsamanın, yüceltmenin hiçbir anlamı yok. Biz, bir adım daha, cüret gösterip atalım.

 

İşgalci ve siyonist İsrail, destekçisi ve hamisi ABD eliyle, bulduğu ilk fırsatta Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürmek için saldıracaktır. Katil çetesi, zaten bunu saklamıyor ve kanlı ve kirli oyununu yekten sürekli dillendiriyor.

 

Bu bir hesaplaşmadır ve salt bugünün derdi, hesabı değildir. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’da, devlette  çok iyi biliyor. Düne kadar, Doğu ve Güney doğu Anadolu’yu  kendine mesken tutmuş ve sınır ötesine sürülmüş PKK’lı teröristlerin, Irak ve Suriye’de hamisi işgalci İsrail ve Efendileri ABD, Batılı ülkeler değil mi? Terör bataklığının kurutulmasından bunlar rahatsız değiller mi.

 

Biz, katilimizi yıllar öncesinden biliyor ve iyi tanıyoruz. Onun için Filistin’de katledilen her can bizim canımızdır, Heniyye de aynı zamanda bizim de  şehidimizdir.

 

Siyonistlerin  Orta Doğu’ya dönük hesaplarını da iyi biliyoruz. İşgal hedeflerinin içinde Anadolu da var ve bunu hiç gizleyip, saklamıyorlar. Bu millet, bu derdi ve hesabı iyi görüp, tanımalı, iyi anlamalı. Siyonist işgalci ve katillerle Türkiye olarak hesabımız var ve bu hesabı er ya da geç görüp, hesaplaşacağız. Sorun, Erdoğan ya da AK Parti sorunu değildir ve sorun, bunun çok ötesindedir.BU nokta da konu Sayın Erdoğan''ın politik açidan uslubu,tarzi hatta düşüncesi değildir.Bir çok konuda eksiğive ynlışı da olabilir ama öne çğkan bir gerçek var. O da Erdoğan'ın dirençve direngenliği.anti emperyalistve anti siyonist tavrı ve tutumudur.

 

Türkiye, her alanda güçlü bir ülke olmak zorunda .Öncelikle ulus olarak birliğimizi, beraberliğimizi  diri ve güçlü kılmak zorundayız. Ülke ve ulus olarak incik ve boncukla  vakit tüketmemeliyiz. Israrla yüzümüzü içerde günlük sorunlara döndürmek ve iç polemiklerle birbirimizi tüketmenin anlamsızlığına dikkat çekerek, yüzümüzü bölgemize çevirmenin arayışı içine girmeliyiz. Yıllardır üzerinde tepindiğimiz ‘beka sorunu’ dediğimiz şey işte budur.

 

Şehitlerimiz ölümsüzdür.Yaşasın Filistin direnişimiz.Esen kalın..