Çiftçi tarladan koptu

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023'e ilişkin üretim yöntemiyle hesaplanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye ekonomisi geçen yıl yüzde 4,5, 2023'ün son çeyreğinde de yüzde 4 büyüme kaydetti. 2023’te küçülen tek sektör ise tarım oldu. Tarım sektörü yüzde 0,2 geriledi. Rakamları değerlendiren üretici temsilcileri, Türkiye’nin tarımda önemli bir ülke olduğunu ancak yönetenlerin, tarımın ve çiftçinin yanında olmadığını belirttiler, “Üretim Devrimi şart” dediler.

BÜYÜME İÇİN 5 KALEM…  

Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, “Tarım küçüldü, tarımın ve çiftçinin yanında değiller çünkü.” dedi, tarımın büyümesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“5 kalem var. Mazot, gübre, ilaç, hayvan yemi ve enerjide üreticiye destek vereceksin. Bu kalemlerde üreticiye destek verirsen enflasyon düşer, üretim de yüzde 100 artar. Eskiden adam 100 liraya giderdi çarşıya şimdi 1000 liraya gidiyor, yetmiyor. Bugün buğday eken çiftçi 1000 lira veriyor DAP gübresi alıyor, 500 lira veriyor çayır gübresi alıyor. Etti, 1500 lira. Mazot, işçilik hariç… Alacağı ise 300 kilo buğday.

 

“Çiftçiye sınırsız destek vereceksin. Ben 100 dönüm arazi kullanıyorsam girdi maliyetlerimin yüzde 70’ini destekleyeceksin ki ürettiğim malı tüketiciye düşük fiyata vereyim. Bunu devlet yapar. Bütçenin binde 1’ine denk gelir bu. Ama gerçek tarım yapan çiftçiye bunu yapacaksın. Eğer Osman Tosuner, 150 dönüme ÇKS yapıp da aldığı desteği araziye yansıtmıyorsa bana basacak cezayı. Avrupa’da bu var. Yunanistan kendi halkına yüzde 80 destek veriyor.

“30 bin ton tütün satan Bafra’da bugün 1500 ton tütün var. Çeltik üreten çiftçiden bugün ovada dekar başına 750 lira sulama parası alıyorlar. Böyle bir şey olur mu? Bedava ver ki çiftçi var olsun göç önlensin. Bu Hükümet bizim ama yanlışını söylemek de boynumun borcu. Bafra Ovası’nda 650 bin dekar alanda tarım var. Çiftçim üretiyor. 24 saat çalışıyor bu çiftçi. 15 gün sonra örtü altına başlayacağız. Milli savunmada lidersek tarımda da lider olmamız lazım.”

ÇİFTÇİ TARLADAN KOPMAMALI

Şanlıurfa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hikmet İpar da, “Büyüme de küçülme de çiftçinin durumundan kaynaklanıyor. Çiftçi kazanamayınca elindeki ürün para etmeyince ekimi azaltıyor, gübreyi az kullanıyor. Gübreyi az kullanınca verim düşüyor. Verim düşünce de bu oranlara yansıyor.” diye konuştu.

Çiftçinin tarladan kopmaması gerektiğine vurgu yapan İpar, şöyle devam etti: “Girdilerin ya ucuzlatılması ya da ürününün iyi para etmesi lazım. Doğru destekleme politikasıyla çiftçi tarladan kopmaz. Büyüme de küçülmede çiftçinin elinde. Çiftçi büyürse ülke büyür çiftçi büyümezse ülke de büyümez. Ciddi bir tarım politikasının uygulanması gerekir ve çiftçi ön planda olmalı. Avrupa’daki çiftçi desteklendiği halde sıkıntı yaşıyorsa bizi siz düşünün.”

YAŞ ORTALAMASI 60 OLDU

Anamur Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş de genç çiftçinin kalmadığını ve bunun Türkiye için büyük tehlike olduğuna dikkat çekti. Gümüş, şöyle konuştu:

“2024’te gerileme biraz daha fazla olacak. Tarımın yaş ortalamasının 10 yıl önce 48-50 olduğunu söylerken şu anda 60. Önümüzdeki günlerde tehlike daha da büyüyecek. Sera var, bağ var, bahçe var ama gençler bunu yapmak istemiyor. Asgari ücretle çalışmak istiyorlar, sosyal güvencem olsun, diyorlar. Ziraat odaları olarak yetkililere önerimiz şu. 35 yaşına kadar sosyal güvence devlet tarafından karşılanırsa adam serayı bırakmaz, bahçeyi bırakmaz. Çok endişeliyim. Rusya’dan Ukrayna’dan buğdayı bugün alıyoruz ama yarın vermezlerse bu memleketteki insanlar aç kalacak.

‘ÜRETİM DEVRİMİ ŞART’

“Bu ülkede üretime yönelik bir çalışma yapılmalı. Bütün çalışmalar tüketime göre yapılıyor. Bunun adını koymamız lazım. Üretim Devrimi… Bunu yapmazsak aç kalırız. Tarımı baltalayan zihniyette bu memlekette ne kadar parası olursa olsun aç kalacak. Tarım biterse para, dolar ekmeğin arasına sarılıp yenilmeyecek.”

‘MÜDAHALE ETMİYORUZ’

Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker de açıklanan rakamları şöyle değerlendirdi:

“Tarımsal girdi maliyetlerinin yüksek olması, sektörde katma değer yaratacak insanların bulunmaması ve her geçen gün nüfusun yaşlanması sektörü geriye götürüyor. Öncelikle çiftçinin çok daha mantıklı şekilde desteklenmesi gerekiyor. Çiftçiye hiçbir müdahale yapılmıyor. Avrupa’da da aynı şey oluyor. Bir takım gelişmeleri yerinde izliyoruz, müdahale edemiyoruz. Destekleyici bir politika üretemiyoruz. Küresel ısınma diyoruz ama hangi tedbiri alıyoruz, lafta herkes konuşuyor. Bizim desteklerimiz çok düşük. 10 yıldır artmayan destekler var. Gençleştirme, budama desteği var zeytincilikte, rakam 10 yıldır 100 lira. AB’de zeytinyağına verilen primlere bakın. Tarım kötü gidiyor. Sıkıntılarını önümüzdeki yıllarda yaşayacağız.”

ÇİFTÇİ KAZANAMADI

Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Akın Doğan, Adana topraklarında bir karış boş yer olmadığını, çiftçinin sürekli ürettiğini ama hiçbir üründen para kazanamadığını belirtti. Doğan şunları söyledi:

“Ayçiçeği, mısır ve pamuktan kazanamadık. Diğer ürünlerde; karpuz, kavun, sebze, meyve de az ekildiği için para kazanamadık. Maddi anlamda çiftçi de küçülme var. Mısır’a 2022’de 5700, 2023’te 6000 bin lira verdiler, yüzde 5. Enflasyon yüzde 5 mi? Ayçiçeği fiyatı 2022’de 12 lirayı bulmuşken 2023’te 8 liradan başladı. Pamuk desen aynı. Narenciye dalında kaldı. Girdi fiyatları iki katına çıkmışken sattığınız ürün bir önceki yılın altında. Tabii ki bu yönden küçülme var.”