DUAYEN GAZETECİ ENGİN ARICAN’A DÜNYA GAZETECİLER GÜNÜ’NDE VEDA…

  DUAYEN GAZETECİ ENGİN ARICAN’A DÜNYA GAZETECİLER GÜNÜ’NDE VEDA…

 

Bandırma basınının duayeni gazeteci-yazar Engin Arıcan son yolculuğuna uğurlandı. 21 Ekim (Dünya Gazeteciler Günü) sabah saatlerinde hayata gözlerini yuman duayen gazeteci sevenlerini yasa boğdu.

 

Yaklaşık 40 yıldır yerel medya sahnesinde aktif olarak görev yapan Bandırmalı gazeteci-yazar Engin Arıcan, geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Arıcan, 22 Ekim Çarşamba günü saat 13.00’te Bandırma Haydar Çavuş Camii’nde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı.

 

Bandırma’da uzun yıllar boyunca gazetecilik yapan Engin Arıcan, yerel basına verdiği emekle tanınıyordu. Ölüm haberiyle birlikte Bandırma basını büyük bir kayıp yaşadı.

 

 Arıcan, özellikle Bandırma’da yayımlanan Son Kurşun Gazetesi’nin sahibi ve yazarı olarak öne çıktı. Yerel gündemi belirleyen yayınları aracılığıyla bölge halkının sesi olmaya çalıştı. Yazarlık yönüyle de aktif olan Arıcan’ın kitapları arasında araştırmacı kimliği, yerel tarih ve toplumsal konulara dair eserler yer alıyor. Arıcan yıllar içerisinde tarih araştırmalarından romana kadar çok sayıda kitap yayımladı. Arıcan, tv100’de yaptığı  Basınekspres tartışma programıyla da belleklerde yer etti. Bir çok panel ve konferans’a da imza atan Arıcan, bitme aşamasında olan son son kitabının hazırlığı içindeydi.

Uluslararası Pen Yazarlar Kulübü üyesi olan Engin Arıcan, Türkiye Yazarlar Sendikasının da üyesiydi.

 

Basında duayen bir isimdi

 

Arıcan'ın yerel gazetecilikte köşe yazıları, araştırmalar ve kitaplarla yerel belleğe katkısı oldu. “Son Kurşun” gazetesiyle bölgeye dair gündem yaratma, halkla medya arasında ilişki kurma misyonu üstlendi. Bölge tarihini, sosyal meselelere dair bakış açılarını kaleme aldı; arşivlerde onun adı kitap listelerinde geçiyor.

 

Uzun süredir rahatsızlıkları nedeniyle tedavi gören Engin Arıcan, 21 Ekim günü sabah saatlerinde yaşama veda etti. 1980 askeri darbesi sonrasında tutuklanan ve uzun yıllar cezaevinde tutulan Arıcan, emekten ve halktan yana duruşuyla hafızalarda yer etti. Derin araştırmaları ve ortaya koyduğu eserleriyle yaşadığı ilçenin kültürel yaşamına önemli katkılar sağladı.

 

Entellektüel birikimi, ilkeli duruşu ve objektif gazetecilik anlayışıyla Balıkesir basın dünyasının hafızasına kazınan Arıcan, evli ve iki çocuk babasıydı.

 

Değerli meslektaşımız ve dostumuz Engin Arıcan'a Allah'tan rahmet, kederli ailesi ve basın camiamıza başsağlığı ve sabır diliyoruz.

 

Cenaze Törenine Yoğun Katılım


Uzun yıllar Bandırma ve Balıkesir’de gazetecilik yapan Arıcan’ın cenaze namazı, Bandırma Haydarçavuş Camii'nde kılındı. Törene, siyaset, bürokrasi ve medya dünyasından çok sayıda isim katıldı.

 

Gazeteci Engin Arıcan’ın cenaze töreninde Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, İl Emniyet Müdürü, ilçe Emniyet Müdürü Mesut Demirdaş, AK parti Eski milletvekili Cemal Öztaylan, CHP eski Milletvekili Mehmet Tüm, CHP Eski Milletvekili Fikret Şahin, Bandırma eski Belediye Başkanı  Tolga Tosun, CHP Bandırma İlçe Başkanı Mehmet Atak ve AK Parti Bandırma İlçe Başkanı Göksel Karlahan, MHP Bandırma ilçe Başkanı Bekir Bozkurt, ADD Bandırma Şube Başkanı Hayri Turna, Bandırma Kent Konseyi Başkanı Murat Ergöz, siyasi parti temsilcileri, Bandırma ve Bölge iş adamları, Sivil Toplum Örgütleri, Oda ve Dernek Başkan ve üyeleri ve Gazeteci meslekdaşları hazır bulundu. Vatandaşların da katılımı yoğun olan cenaze töreninde dualar eşliğinde kılınan cenaze namazının ardından Arıcan, sevenlerinin omuzlarında son yolculuğuna uğurlandı.

 

 Balıkesir Basını Büyük Bir İsmini Kaybetti

 

Yerel basında uzun yıllar boyunca görev yapan ve mesleki ilkelerinden taviz vermeyen Engin Arıcan, Balıkesir medyasının duayen isimleri arasında gösteriliyordu.
 

Taziye Mesajları Peş Peşe Geldi

 

Basın meslektaşları, Arıcan’ı “dürüst, ilkeli ve tarafsız bir gazeteci” olarak tanımlarken, sosyal medyada da çok sayıda taziye mesajı paylaşıldı.

 Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, törende yaptığı kısa açıklamada,

“Engin Arıcan, basın mesleğine büyük emekler vermiş, halkın doğru bilgiye ulaşması için yıllarca çalışmış değerli bir gazeteciydi. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve basın camiamıza sabır diliyorum.”
ifadelerini kullandı.

 

Muhabir: Tarık Sürmelioğlu

 

....................................................................

 

 


MASADAN BİR DOST DAHA EKSİLDİ

 

Anason kokarken sofralar
yaşlandırıyor seni aynalar
her geçen yıl birer birer
masadan eksiliyor dostlar...

 

***

ALBÜM çıktığında dilimde pelesenk olan o şarkının nakaratıdır yukarıdaki sözler. Zakkum şarkısıdır.

Çok belli etmemeye çalışsak da yaşlanıyoruz nitekim. O yüzden uzaktan bakıyorum aynalara; kırışıkları görmüyorum. Hem zaten uzağı da görmüyorum!

Nakarattaki son satır; masadan eksiliyor dostlar...

Birer birer eksiliyorlar!

Kimin ne zaman eksileceği belli mi? Bugün varsın, yarın attâa...

Al işte masadan bir dost daha kalktı şimdi.

Aziz dostum, derttaşım, fikirdaşım.. Telefonun öbür ucundan “Tarığııım” diye seslenişini özleyeceğim arkadaşım; Engin Arıcan’ı yitirdik şimdi de.

 

***

YAŞAMININ baharında ‘siyasi tutuklu’ yaftası boynunda; söylediğine göre dokuz sene mahpus damında, 12 Eylül darbesinin çile çektirdiği nesildendi. O cezaevi senin, bu cezaevi benim dolaştı. En sonunda beş yıl hapsine karar vermiş mahkeme; dört yıllık alacağı düyuna kaldı.

 

***

 

BİZİM meslek aşkla yapılır. İşine aşık adamdı; çalışırken kimseleri görmez, haberine, makalesine odaklanırdı.

Ne zaman Bandırma’ya gidip gazetenin ofisinde ziyaret etsem, hep klavyenin başında görmüşümdür. Masasında yığınla kitap; bunların çoğu kendi yazdıkları.. Okudukları, okuyacakları.

İzmarit dolu küllük, çay bardağı...

Uzun uzun yazardı hep. Ara sıra bize de yollardı yazılarını, uyarırdım: “Bizim ebat küçük, sayfa ölçüsüne göre yaz!”

Hep yazdı.. Yıllarca yazdı.. Her gün yazdı.

Bandırma’yı en çok kim seviyor diye sorsalar, O’nu adres gösteririm.

Bandırma’yı sevmek, sahil boyunda iyot solumak, meyhanelerinde demlenmek, Cumhuriyet Meydanı’nda yürümek, boğaz köprüsünde fotoğraf çektirmek değil ki.

Yaşadığı yeri seven, orası için dertlenir.

Yalan yanlış işlere sinirlenir.. İşin doğrusunu gösterir.. Ekonomik, sosyal, kültürel, tarihsel durumlara kafa yorar. Eleştirileriyle yönetenlere, eşrafa, vatandaşa yol gösterir.

Ayrıca bu işin maddi karşılığı olmayacağını bilir; bizim meslek aşkı, mide gurultusunu bastırır!

 

***

 

EN son Çaloba Bozkurtları’nı yazmıştı. Tarih araştırmacısı, değerli ağabeyimiz Aydın Ayhan’ın önsözü var kitapta. Şöyle demiş:

"Bu roman ile Engin Arıcan, o yürekli insanları tarihin tozlu sayfalarından alarak, bir bakıma unutulmuşluktan kurtardı.

Amerika Kuzey-Güney Savaşı üzerine on binlerce bilimsel araştırma yapıldı, on binlerce roman yazıldı, binlerce film çevrildi, yüzlerce tiyatro sahneye konuldu, şarkılar bestelendi. Oysa belki yüz Amerika İç-Savaşı edecek, bizim Kurtuluş Savaşımız ile ilgili film, roman, tiyatro, makale ve şarkı sayısı o kadar az ki.. Bandırma ve çevresi ile ilgili ilk romanı yazan Engin Arıcan'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Ben, Engin Arıcan'ın bu çalışmasını gecikmiş bir mukaddes vazifenin ifası olarak görüyorum.”

Okuyunca aradım Engin’i.. Eserinde işlediği konunun ötesinde, kullandığı destansı dili övgüledim. Muhteşem bir yapıt; nasıl akıcı bir yazı dili ve edebi kurgu, anlatamam. Okursanız, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kitap ilk sayfasından itibaren sizi içine çekiyor, kahramanlardan birine bürünüyorsunuz.

 

***

 

ENGİN ARICAN sadece bu kitabı değil, pek çok kitap yazdı. İŞKUR’la başladı, Su Çürüdü geldi ardından. Bandırma’nın ve bölgenin içme suyu öyküsünü yazdı uzun uzun. Tarihi seviyordu; yerel tarihle yakından ilgiliydi. Sari Paşa’yı yazdı, Atatürk’ü anlattı.

Lejyon, Mysia, Çığlık, Çark Döndükçe ve diğerleri.

Durmadan araştırıyor ve yazıyordu.

Bir yanda kitaplar, bir yanda Bandırma için kafa yoran gazetecilik.

O’nun çalışma stratejisi ve azmine hep imrenmişimdir.

Beni de sık sık uyarırdı; “yaz dostum yaz, bildiklerini yaz, eser bırak...”

Tembelim; o sebeple ‘kitapsız kalemşorlar’ safındayım!

ONUNLA bir olduk, Bandırma’da Güney Marmara Gazeteciler Cemiyeti’ni kurduk. İlk zamanlar oldukça etkili bir meslek örgütüydü; zamanla gevşedi, anlamını yitirdi, dağıldı.

Ama ilk zamanları hatırlıyorum; heyecanımız yüksekti.

Güzel anılar kaldı GMGC’den bize; iyi arkadaşlıklar, değerli çalışmalar... Hepimiz emekçiydik sonuçta. Mesleğin çilesini çekenler yani.

 

***

 

İŞİNE aşık bu adam, kendisine bakmazdı pek. Hastalıklarını önemsemez, tedavileri öteler, çevresindekilerin uyarılarına kulak asmaz, bildiğini okurdu.

Meslekteki üretme inadının onda biri kadar kendi sağlığı için inat etseydi keşke.

Şeker, tansiyon, kısmi felç, damar tıkanıklıkları, konuşma bozukluğu ve diğerleri.

En çok da felç sonrasında yaşadığı konuşma bozukluğu çok üzmüştü beni.

Oysa mikrofonu eline aldı mı, saatlerce susmadan konuşabilen; hitabetiyle her yazan çizene nasip olmayan önemli bir yeteneğe sahipti.

O’nu dinlemeyi severdim; hoşuma giderdi

 

***

 

GÜZEL anılar kaldı bizim payımıza, Engin Arıcan’dan geriye.

Daha yazacak çok şeyi vardı büyük ihtimalle; yapacak çok işi..

Buraya kadarmış dostum.

Seni özleyeceğim.

Işıklar içinde uyu.

 

 

Tarık SÜRMELİOĞLU

 

..........................................................................................

 

 

ÖNEMLİ NOT: Tarık Sürmelioğlu kimdir: Tarık Sürmelioğlu Balıkesir ve Bölgenin duayen gazeteci yazarlarından biridir. Gazeteci Güzide Sürmelioğlu ile birlikteYıllarını adadıkları Balıkesir Politika Gazetesini  basın yayın hayatına kazandıran , yaşatan ve yaptıkları haber ve yorumlarla Balıkesir ve Bölgenin birinci sırada nabzını tutmayı başaran duayen isimdir Tarık Sürmelioğlu.. 

Çok sevdiği meslekdaşı Engin Arıcan'ın haberini satırlara dökerek altına da 'Muhabir:Tarık Sürmelioğlu' ibaresini yazan Balıkesir ve Bölgenin duayen gazeteci-yazar'ı Tarık Sürmelioğlu, tevazu sahibi insan, bu nasıl bir saygıdır... çok duygulandırdın bizi... kalem tutan ellerine ve güzel yüreğine saygı ve sevgiyle...

 

Aynur Arıcan