FETÖ’yü, PKK’yı ve liberalleri kutluyorum

Fetö dönemi Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Çankaya’da, PKK destekçisi Yüksel Taşkın’ın İzmir birinci sırada (ve nicesinin, onlarcasının) gösterilmesi ihanet fotoğrafını çok net ortaya koydu!

 

Kabus başladı!

Bay bay Türkiye!

Türkiye Cumhuriyeti’nin infilak edeceği o meşum saate geri sayım başladı!

 

Şimdi pimi çekelim!

Tarikatçılar PKK’lılar Fetöcüler ve AKP artıklarıyla oluşan mecliste, AKP, anayasanın ilk dört maddesini değiştirme hamlesi yaptığında, şu an CHP’ye doldurulan bu ihanet odakları AKP’ye destek verirse ne olacak?

Türkiye Cumhuriyeti yok olacak!

Aynı ihanet odakları daha önce Türk Ordusu ve hukukunun işini bitiren yetmez ama evet’e oy verdi mi, verdi. Şimdi yarım kalan hesapları CHP sayesinde nihai huzura ermelerinin önünde hangi engel kaldı!

CHP’ye doldurulan ihanet odakları Anayasanın değiştirilmez maddeleri için zaten AKP’yle aynı fikirde olduklarını seçim sürecinde alenen meydan okuyarak defalarca deklare ettiler!

Bu ihanet odaklarını artık kim durduracak, hangi parti, hangi sivil kurum, hangi halk hareketi, hangi medya gücü, hangi akademi, hangi sendika?

Meclis aritmetiği ortada, Anayasa’nın yıkımı ve ülkenin anahtar teslim işgali için yol açılmıştır!

CHP’ye doldurulan ihanet odakları kendine Atatürkçü diyenler ve CHP tarafından Türkiye’nin kaderini ele geçirmiş oldular!

İhanet odakları artık ‘kilit’ pozisyondalar, balık oltaya gelmiştir, bundan sonra bir iki çırpınır, hepsi bu, gerilim had safhadadır ve Cumhuriyet’in işi bitmiştir!

Atatürkçü yazarlar ve CHP sayesinde CHP’li seçmen Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırtacak ihanet odaklarını şimdi tıpış tıpış kendi elleriyle seçiyor!

İşte ihanetin tarihi gözlerinin önünde canlı canlı gerçekleşti CHP’li seçmeni Cumhuriyet’in infaz idam ipinin celladı yapıverdiler!

Nasıl yaptılar, kimler yaptı?

Halk TV, Tele 1, Cumhuriyet ve Sözcü vb. yazarları ve gazetecileri fonladılar ve satın aldılar ve CHP’den Cumhuriyetçiler’in kovulup ihanet odaklarının yerleştirilmesini alkışlattırdılar. Emre Kongar’ı, Orhan Bursalısı, İsmail Saymaz’ı, İsmail Küçükkayası, Fatih Portakal’ı, Barış Terkoğlusu, Ayşenur Arslan’ı, Uğur Dündar’ı (gerisini siz sayın yoruldum). Hepsinin içinden birer Nagehan Alçı Sevilay Yılmaz cahil sinsi böceği çıkartmayı başardılar!

Bu yazarlarla CHP artı PKK artı Fetö artı Tarikatlar eşittir iktidarı alıyoruz algısının rızasını her gün her gece yayınlar yaparak oluşturdular!

CHP’nin önünü kesmeyin diye aralıksız yayın yaptılar, aksini söyleyeni haşladılar kovdular, hangi CHP soran olmadı, denize düşen yılana sarılır yani başka şansımız mı kaldı, diye yayın yaptılar, başka alternatifleri üstelik kendileri imha ederek, parayla maaşla fonla önlerini açtılar, ekranlara yerleştirdiler, ve sonuç: PKK ve Fetöcüler ve tarikatçılar CHP listelerinin en başında!

Bu sizin eseriniz, eser derken küçümsemiyorum, Çankaya seçmenini Fetöcüye İzmir seçmenini PKK’lıya razı etmek muhteşem incelikte filozofide sanat eseri!

Ağlamaya hayıflanmaya dövünmeye zamanın da yok artık!

Mal batıya kaydı, güvendiğiniz dağlara karlar yağdı!

Bir de nasıl kurnaz nasıl pişkinler, nasıl bir anda üste çıkmayı başarıyorlar, bakın, İsmail Saymaz listelerden sonra twit atıyor, mecliste artık iki tane AKP var, diye! PKK’yı ve Fetö’yü ekranlarda CHP’ye yamayan bu ihanet yollarını döşeyen siz değil misiniz? Seçmeni de nasıl enayi bulmuşlarsa?

Uğur Dündarcığımız da çok incinmiş, Fenerbahçesine kumpas düzenleyen Sadullah Ergin’den rahatsız olmuş twiti atmış, Aziz Yıldırım’la cevap verelim, memleket gitti, memleket, şimdi, ihanetinizin gazını mı almaya çalışıyorsunuz!

Ve Veryansın’da saygıda kusur etmediğimiz Ahmet Yavuz adlı yazarımız da bu süreçte hem önümüzü hem hızımızı kesti ve siz CHP’nin önünü kesiyorsunuz diye bir de bizi bir güzel fırçalayıp işbirlikçilerin gazetelerine yanına ekranlarına koştu, baktım, Ahmet Yavuz bey de rahatsızmış!

Şu yazar cinslere bakın, anlaşılan delirmeden kafalarında şimşekler çakmıyor, ya da şimşekleri bile kafalarında çaktıran bir ince tezgah ayarın içinden gaz alıyorlar! Ha şimdi sırası biraz delirelim, diyorlar!

Geçti anam babam, geçti, artık Cumhuriyet türbesinde bir mum yakın, o güzelim çokbilmiş beyinlerinizi fazla heder etmeyin!

Artık film kopmuş iş bitmiştir, bu saatten sonra Fetöcü ve PKK’lı yapılanmaya işbirlikçilerle el ele destek verenler benim için Cumhuriyet düşmanıdır!

Bizleri burada yalnız bırakan ve tezvirat yapan ve aklınca bizi haşlayan döven  ve işbirlikçilerin saflarına koşan her kimse yaşadıklarımız tane tane ve isim isim hepsi tarafımdan ifşa edilecek.

Ve bu saatten sonra hepsi benim tarafımdan Fetöcü ve PKK’lı muamelesi görecektir, saygımızı ve nezaketimizi zayıflığımıza yoranların alayının işbirlikçi süreçleri teşhir edilecektir, el mi yaman bey mi, bu kaleme bu sütunlara yemin olsun, şahit olacaksınız!

Napolyon Waterloo’da yenilince, ki, yenilgiyi hiç kabullenmedi, Fransa’ya dönerken, Fransa’yı savunabiliriz, Paris etrafında bir direniş örgütleyebiliriz düşüncesindeydi, ve ama en güvenilir mareşalı ‘Grouchy’ ihanet etti ve kralcıların safına geçti, ve Fransa o gün teslim oldu!  Ve bugün Fransız argosunda ‘Grouchy’ artık ihaneti dile getiren bir deyim oluverdi! Ve bugüne kadar hiçbir Napolyoncu Waterloo’da Fransa’nın yenildiğini kabul etmedi tarihler ihanet yüzünden yenildi diye yazdı!

Napolyon yenilgi sonrası gücünü aldığı Fransız İhtilalini de eleştirir, Fransa milleti on yılda değişmez, dedi.

Şu meşhur onuncu yıl marşımız, on yılda onbeş milyon yetiştirdik her yaşta, mısrasını da masaya yatırmalı, demek ki ‘yetişmemiş!’

Cumhuriyet’i idrak edememiş!

Millet, ortak yasa altında yaşayan, topluluğa denir!

14 Mayıs sonrası hepimizi altında toplayacak ‘ortak yasa’ ve içinde Cumhuriyetçi vekili olan bir meclis olmayacak!

Kendine Cumhuriyetçi diyen gazeteler aydınlar kendilerini rezil rüsvay etti, kendilerini bedenen ve fikren öldürdüler, intihar ettiler!

Cumhuriyet’in ve Türk Milleti’nin milli refleksleri ve milli direnişini işbirlikçiler safına geçip çürüttüler, yok ettiler!

Posterci Atatürkçüler sayesinde cehenneme giden yola taşlar döşenmiştir, milletçe azap içindeyiz, ölümcül sona yaklaşıyoruz, Fetö ve PKK ve liberaller henüz seçim olmadan büyük bir zafer kazanmıştır, ülkenin bekası akademiyi medyayı ve yazarlarını susturmuş ve boyun eğdirmiş ve milli iradeyi teslim almıştır!

Bizi de anlayın denize düştük yılana sarılıyoruz diyen seçmen de kıstırılmış çaresiz ve tıpış tıpış kıvamına bu kahraman(?) yazarların sayesinde kırbaçlanarak taşlanarak imha edilerek yok sayılarak getirilmiştir!

Bu saatten sonra artık lanet beddua küfür hakaret beş para etmez, atı alan PKK ve tarikatlar ve Fetö Üsküdar’ı Çankaya’yı İzmir’i geçmiştir!

Yetmez ama evet ve Fetö sonrası zaten ordunuz hukukunuz hak getire, şimdi, Cumhuriyet’in son kalesi anayasanın ilk maddelerine sıra geldiğinde, düşünün, PKK, Fetö, tarikatlar legal, sizler yani Cumhuriyetçiler yasadışı ilan edileceksiniz, ve PKK gibi arkanızda size silah ve para verecek dış güçleri de bulamayacaksınız!

Düşman uyumaz, yazarlarınızı gazetelerinizi medyanızı akademilerinizi ve ordunuzu ve hukukunuzu, gün gün çalışarak, önündeki engelleri tek tek linç ederek imha ederek şeytanlaştırarak kamuoyu ve algı yaratarak yok edip hepinizi PKK ve Fetö’ye mecbur bıraktı!

Ve o meşum gün: aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş…

Ve hatta hıyanet içinde, bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler, ve millet fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir..!

Bilfiil işgal edildi ve bitap düştük.

Oldu, büyük Atatürk!

Türkiye Cumhuriyeti’ni muhafaza edecek askerin yazarın medyan akademin ve meclisin kalmadı!

Ne yazsak ‘uydurma’ dediniz ne söylesek linç ettiniz!

Dirençli duyarlı iradesi ve milli refleksi olan bir kitlemiz olsun diye bu köşede yırtındık AKP artıklarını listelerde ekranlarda baş tacı edip üstelik bize AKP’lisiniz iftiraları attınız, buyrun sayenizde Fetö’nün Apo’nun donları CHP listelerinde bayrak sancak oluverdi!

Sayenizde artık insanımızın güven duyacağı parti gazete ekran kalmadı!

Yaşadığımız bir hayal kırıklığı tüh be şanssızlığı hiç değil, başından beri profesyonelce hazırlıkla bile bile göz göre göre kasıtla tasarlanıp ‘çaresizlik’ ‘çıkışsızlık’ ve ‘yıkım’a mahkum edilmiş kitleler algı ve manipülelerinizle inşa edildi!

İhanet odaklarının emriyle seçmenin boynuna demir halkayla Fetö ve PKK ve tarikatların tasmasını yazılarınız ve ekranlarınızla takan sizlersiniz!

İhanet her yere nüfuz etmiştir artık ürpertici bir sessizlik herkesi sardı!

Arkadaş ya da Cumhuriyetçi bildiklerimizin ihanet hançeri sırtımızda daha derine gömülmüştür!

Ordusuz ve hukuksuz ve şimdi anayasasız kalınca, bizlere de yumruk yumruğa göğüs göğüse bir intihar eylemi gibi boşu boşuna direnmekten başka ne kalıyor!

Bir ‘yumruk’un gücü nedir, bir karakol polisi anında sizi derdest ediverir!

Çokta inanarak söylemiyorum ama insan bir umut arıyor: bakalım, gün doğmadan neler doğar, bu sinsi işgal manzarası karşısında bir Türk Milleti var mı yok mu tepkisi protestosu isyanı olacak mı?

Sevinç içindeki PKK ve Fetöcüler ve Tarikatlar, bu zafer bu bayram sizindir, siz düşmanlığınızı harfiyen yaptınız, suç bizde, bizimkiler şerefsiz çıktı, cepheyi terk edip beyaz bayrak sallayıp düşman safına geçtiler!

Siz de sevgili işbirlikçi yazarlar, bu hanı yağma sizindir, tıksırıncaya geğirinceye delirinceye patlayıncaya kadar maaşlarınızı höpürtünüz!

Ve CHP’yi PKK ve Fetöcülere teslim eden güya siyasiler güya gazeteciler!

Ünlü efsane Serpil Hamdi Tüzün, antrenörlük yaptığı genç takım Almanya’ya ağır bir skorla yenilince, soyunma odasında genç futbolcuları karşısına dizip…. Tek tek karşılarına geçerek… Senin de ananı ….., senin de ……., senin de…. Senin de….

Hırsını alamaz ve sonunda sıra yedek kaleciye gelir, yedek kalecinin yüzüne: ‘senin de ananı …..’ deyince…

Yedek kaleci: Hocam bana niye küfrediyorsun, ben kaleye bile geçmedim!

Serpil Hamdi Tüzün: Se