HAARP

Kıyamet Silahı olarak da bilinen HAARP, Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı demektir. Bu program ABD Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülür ve iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere kurulmuştur. Araştırma merkezi Alaska’dır. HAARP fikri, ilk kez Sırp asıllı ABD'li bilim adamı Nikola Tesla tarafından ortaya atılmıştır.

Bu projenin hayata geçirilmemesi için birçok ülkede kampanyalar olmuştur. Çünkü HAARP projesi iklim kontrol ve yapay deprem silahı olarak kullanılabilme iddialarından dolayı çok tartışmalı bir konu halini almıştır.

HAARP, Pentagon'un kontrolünde ve ABD ordusunun hizmetinde olan önemli bir projedir.

HAARP'ın yapabileceklerini kısaca şöyle sıralayabiliriz;

1- İklimleri değiştirmek

2- Suni Deprem yaratabilmek

3- İnsan bilincini kontrol edebilmek

4- Sel ve kuraklık oluşturabilme


HAARP Tesisi, Alaska, ABD
Elektromanyetik dalgalar üzerine birçok deneyin yapıldığı bu alan uçaklar için çok tehlikelidir. Bu yüzden HAARP tesislerinde, uçak kontrol sistemi kurulmuştur. Herhangi bir uçağın yaklaşması durumunda antenlerin faaliyetleri otomatik olarak durdurulmaktadır. Tesla bu çalışmanın temelini atan kişidir. Tesla iyonosfere gönderdiği radyo frekanslarının çok daha kuvvetli bir şekilde geri döndüğünü fark etmiş ve bunun üzerine çalışmıştır. 
Çalışmanın ana işlevi; iyonosfere doğru yüksek hatta çok yüksek radyo frekansları göndermektir.

Haarp tam 180 kablodan oluşur ve toplamda 36 Milyon Watt enerji açığa çıkarır. Amerika'da ise bir elektrik santrali sadece 52 bin Watt kullanabilmektedir. Bu projenin gücünü buradan çok daha iyi anlayabiliriz. 
Bu silaha "Kıyamet Silahı" diyenler de var ki haksız sayılmazlar. HAARP, gelişen Teknoloji ile ileride çıkacak olası savaşlarda kullanılabilecek çok tehlikeli bir silahtır. Çünkü HAARP’in özelliklerinden biri, istenilen yerde deprem oluşturabilmesidir. Bu nedenle birçok ülke Amerika’dan HAARP çalışmalarını durdurmasını talep etmiştir.

 HAARP İle İlgili Komplo Teorileri
Projenin yapımının 1995 yılında bittiğini ve hemen ardından denek istedikleri en büyük komplo teorilerinden biridir. Bu komplo teorilerine göre HAARP ilk defa "Gölcük Depremi"nde denenmiştir.

Türkiye Eski Başbakanı Bülent Ecevit depremin bir komplo olabileceğini düşünüp araştırılmasını istemişti. Bunu Ecevit rahmetli olduktan sonra bir Tv Programına katılan Afete Hazırlık ve Deprem Derneği Başkanı Ahmet Mete Işıkara açıklamıştır. Deprem sonrası arayıp araştırmasını istemiştir. Depremden önce ve sonra gelişen bir kaç enteresan olay da depremin normal bir deprem olmadığı düşüncemizi sağlamlaştırıyor.

Depremden önce denizde büyük bir ateştopu ortaya çıkmış. Bunu depremden sonra birçok balıkçı doğrulamıştır ve birçok görgü tanığı vardır. Bunun dışında Haarp'ın en büyük belirtisi olan gökyüzü renginin değişmesi de depremden önce herkesin ilgisini çeken bir olaydı.  Depremin beklenenden uzun sürmesi, telefonların çalışmaması bunlar hep şüphe uyandıran olaylardır.  Haarp ortaya çıkmadan önce bazı belirtiler gösterir. Yani burada tam tersi "Bela geliyorum der"
Artık devir değişti ve savaşlar sessiz oluyor. Deprem bunun en stratejik ve akılcı olanı. "Depremi sadece Allah yapar" yaklaşımı da ne yazık ki artık geçerliliğini yitiriyor.  Haarp, namı değer Kıyamet Silahı birçok felakete sebep olmuştur ve böyle giderse olmaya devam edecektir. Bu cihaz genelde hareket halindedir ve sorumlusu olduğu deprem çoktur.  Yakın dönemde gerçekleşen ve son zamanın en büyük depremlerinden biri olan Japonya Depreminin de bu korkunç cihazın bir oyunu olduğu düşünülmektedir.

Komplo Teorisyenlerine göre, Gölcük depremi sırasında yaşanan ve acaba deprem bir HAARP saldırısı mı dedirten "tesadüfler":

Deprem günü Gölcük'de basit bir devir teslim töreninde ABD'li ve Israil'li üst düzey komutanların oluşu,
Deniz üssünde hiç bir Türk subaya giriş izni verilmeyen bir ABD deniz altısının oluşu, 
Olay daha dünya basınına yansımamışken İsrail'lilerin yardım çalışmalarına başlamış olması,
Depremden önce denizde büyük bir ateş topu ortaya çıkması, 
Gökyüzü renginin değişmesi,
Depremin beklenenden uzun sürmesi, 
Telefonların çalışmaması.