LGBT'ci misiniz?
Bu da nereden çıktı Arıcan demeyin. 14 ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinde ‘Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim propaganda konuşmalarında sıklıkla dile getirdiği bu soruya ve bu sorunun öznesi partilere yönelttiğine Bu tanık olduk.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinin üzerinden günler geçti.Sorulan bu soruyu kimse üzerine almadı,geçiştirildi.Oysa ki borunun kendisi bizzat insan soyunun varlığını ve geleceğini ilgilendiren bir soruydu.
Eminim ki,bir çok okurumuz LGBT’nin ne olduğunu bile bilmez. Bilenler de LGBT’nin veya LGBT’ciliğin hoş ve toplum tarafından kabul edilebilir bir şey olmadığı konusunda olumsuz duygu ve düşüncelerini, kanaatlerini dile getirirler.
Daha çok, kentli ve aydın,entelektüel,akademik kesimin bildiği LGBT,oysa ki son yıllarda kentli ve kırsal erkek ve kadın tüm toplum kesimlerinin iyi kötü aşina olduğu ve bildiği bir örgütlenme ve hal aldı.Yani eş cinsellikten,erkek veya kadının birbiriyle birleşmesinden,çiftleşmesinden (!?) söz ediyoruz.
KonununTürkçesi,
Lezbiyenlerden
Geylerden,
Biseksüelleden
Transgenderlerden
İntersex’den söz ediyoruz.
Son yıllarda kimi siyasal partilerce özgürlük,insan hakları adına yekten sahiplenilip, savunulan bu topluluk,toplumsal cinsiyetsizleşme,cinsiyet özgürlüğü, tercih nakkı gibi kavramlarla öne çıkartılmakta..
Vakayı daha anlaşılır kılmak için somutlayalım:Örneğin, kadın eşcinsel(lezbiyen) ya da erkek eşcinsel(gey) bir vali yada kaymakama,belediye başkanı veya milletvekiline, yöneticiye sahip olmak ister misiniz?
Buna sapkınlık diyoruz.Toplumun benimsediği ahlâk ölçüleriyle sürekli olarak çelişme durumunda olma. Davranışlarıyla yaşadığı toplumun gelenek ve göreneklerine ters düşen, o toplumun yasa ve kurallarına uymamakta direnen, sapınca düşen yani sapkınlık..
Ve bu işin geçiştirilecek,küçümsenecek yanı ve yönü yok, İnsanın doğasına ve varlığına yabancı bu durumu demokrasi ve özgürlük adı altında cicili bicili sözcükler ardına gizlenip maskeleyip pazarlanmasında ülke ve toplum olarak ürküntü verici bir noktaya taşındık. Günümüzde muhalefet partilerinin tamamına yakını, belediye başkanları bu vakanın pazarlanmasına soyunmuş durumda.
Tıbbi bir konu ve alan bilim alanından siyasetin öznesi haline getiriliyor. Özellikle çocuklarımız ve bayan- erkek gençlerimiz hedef haline getiriliyor.Sapkınlık, ve sapkın ilişki türleri,sapkın bireyler meşrulaştırılıp doğallaştırılmaya çalışılıyor.Bireysel ve toplumsal yaşantımız, aile yapımız ama en önemlisi insan soyu deforme edilmeye,tartışılır kılınmaya çalışılıyor.
O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sorusu hayatiyet kazanıyor. Önümüzde yerel seçimler var ve eminim ki bu soru yine toplumun önüne gelecek.Örneğin, LGBT’li yada LGBT’ci bir belediye başkanı yada eşcinsel bir belediye başkanı istiyor musunuz sorusu karşımızı dikilecek.Birileri tercih özgürlüğü diyebilir ama bu öyle kolay değil.Konuyu tercin özgürlüğüne indirgeyen işe önce kendisinden ve kendi ailesinden,kendi çoluk çocuğundan başlamalı.Bu anlamsız ve zor,imkansız mı…? O zaman anlamsız,manasız ve imkansız olanın bu millete doğal ve meşru diye pazarlanmasının mantığı ve nedeni ne?
Eş cinselci ya da eş cinsel bir belediye başkanı,meclis üyesi yada eş cinselliği savunan LGBT’ci bir parti istemiyoruz.
Esen kalın..