ÖZTAYLAN: "Bandırma'nın 'kayıp 15 yıl'ını telafi etmeye geliyorum"

ÖZTAYLAN: "Bandırma'nın 'kayıp 15 yıl'ını telafi etmeye,

Kayıp 15 yılı Bandırma ve Bandırma'lılara hediye etmeye geliyorum

AYNUR ARICAN / AK Parti Bandırma Belediye Başkan Adayı M.Cemal Öztaylan AK Parti Bandırma İlçe Teşkilatında yaptığı basın toplantısında gerçekleştireceği projeleri anlattı. Parti Binasının önünde coşkuyla karşılanan Öztaylan, basın toplantısı öncesinde partililere ve halka seslenerek yaptığı kısa konuşmasının ardından  düzenlenen basın toplantısında projelerini detaylı olarak anlattı. Bandırma'ya sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Öztaylan konuşmasında, "Eğer ki bir memlekette, bu memleketi idare eden bir Cumhurbaşkanı varsa, bir Bakanlar Kurulu varsa, bir Hükümet ve Bürokratlar varsa ve burayı idare eden Milletvekilleri varsa, Büyükşehir Belediye Başkanı varsa Bandırma ve Bandırma’lıyı bu imkânlardan faydalandırmamak, Bu imkânları yaptırmamak Bandırma’yı sevmemektir, saymamaktır. Çünki eğer ki siz bu kavga unsurunu, siyasi münazaralarla kendinizi yukarda tutmak için devam ettirirseniz, bu devamdan dolayı zarar gören benim güzel Bandırmam ve Bandırma’lım olur. Onun için Bandırma’ya sahip çıkın!" dedi.

"Bandırma'nın kayıp olan 15 yılını 5 yılda telafi etmeye, Bandırma'da seçimi alarak kaybolan 15 yılı Bandırma ve Bandırma'lılara hediye etmeye geliyorum" ifadelerini kullanan Öztaylan hayata geçirmekte kararlı olduğu projelerle ilgili " Bu projeler 1 Nisan şakası değil" diyerek,  yıkılan Eski Tekel Binasının yerine yapılması planlanan Vilayet Binasınınn tapusunu alacağını, Edincik'i Bandırma'nın Bursa Görükle'si yapacaklarını, Köy yollarının sıcak asfalt olacağını, Cin Çukuru, Eski Hal binası, meydan düzenlemesiyle birlikte Salih bandı, Stadyum,ve bir çok projenin hayata geçirileceğinin altını çizdi.

"Evet, Nerede kalmıştık"

Öztaylan konuşmasında, "15 seneden beri Bandırma’da Tarlada da harmanda da izi olmayanlara, bundan sonra hizmet yapacaklara,  “keşke bunları da biz yapsaydık” dedirtmezsek, bizlere de bana da yazıklar olsun.

Evet, Nerede kalmıştık?..

Kaldığımız yerden, yani 15 sene önce bıraktığımız yerden yeni başlıyoruz. Nereden başlıyoruz biliyor musunuz; Cumhuriyet meydanında 15 yıldan beri tamir edilmeyen mermerleri tamirden, seneye de orasını Türkiye’nin en gözde meydanı, en güzel sahili yapmak üzere, programladıktan sonra başlayacağız." ifadelerinin altını çizdi.

Aday olsam da olmasam da her türlü yardımı yapmaya söz verdim

Adaylık meselesine açıklık getiren Öztaylan, “Gelelim adaylık meselesine; bir kişi ile dahi kulis yapmadım, ben adayım demedim. Saat 9,30.. Gönen’den geliyorum. Ali İhsan Yavuz bey aradı, “Sayın Cumhurbaşkanım sizi istiyor. Sayın Cemal Öztaylan seni heyet olarak Bandırma’ya tekrar belediye başkanı yapmayı uygun gördük. Bunu tebliğ ediyorum” dedi. Efendim Allah razı olsun dedim. Sizim görüşünüz, isteğiniz ve arzunuz bizim için emir telaki edilir dedim. Yalnız, oğlumun vekil olması ve benim tekrar belediye başkanı olmam etik değil efendim dedim. Benim affımı istirham ediyorum dedim. “Senden izin mi alacağız, oğlundan izin mi alacağız?” dedi. O arada Erkan Kandemir’e talimat vererek, oğlumu arattı. O aramadan sonra konuşmuşlar ve bana dedi ki “sana tebliğ ediyorum ve emrediyorum, kaybolan 15 yılı telafi etmek üzere Bandırma’da seçimi alıyorsun, Bana değil, Bandırma’lılara hediye ediyorsun” dedi. Bunun üzerine kabul ettik, bir yola çıktık. Benim iki tane adayım vardı. Bu konuşmayı da bu hizmeti de seçildikten sonra hangisi olursa olsun, her türlü yardımı yapmaya zaten söz vermiştim.

Şimdi yeniden aday olduk. İstemedik, şu oldu, bu oldu… Bakın Allahınızı severseniz ben niye aday olayım. Allah bana sizler gibi güzel insanlara, Allah bana bu Müslüman Türk Milletine, 3 dönem Milletvekili olarak, il Genel Meclisi Üyesi olarak ve Belediye Başkanı olarak hizmet etmeyi nasip etmiş. Ama bu da hayırla yad edilmek için vesile oldu.

“Tohumları 35 sene evvel attım”

Ben Bandırma’nın şu anını değil, daha öncesini, 20 yılını düşünerek, bundan 30 yıl önce, 1 dönüm Üniversite yerini ayırttırıp, oraya Türkiye’nin ilk ilçedeki Fen Fakültesini kurdurmuş, ve bugün Türkiye’nin ilk ilçedeki ilk Üniversitesinin kurulmasına vesile olup, bu tohumları 35 sene evvel atmış adamım.

“O yerin tapusunu alacak, Vilayet binamız şimdiden hayırlı olsun diyeceğiz”

Bandırma’nın il olması rahmetli Menderes’ten beri Bandırma’nın özlemidir. Dedim ki benden önceki seçilen arkadaşlara; eğer ki Sayın Cumhurbaşkanımız Bandırma’yı il yapsa vilayet nereyi yapacaksınız? Yer yoktu değil mi? O yıkılan Tekel binasını ben onun için aldım. Benim kimseye söz verme, öyle olacak, böyle olacak deme hakkım da yok, hukukum da yok. Ama ne yapacağız biliyor musunuz; inşallah bu işler bitip oturuştuktan sonra benim aldığım o yerin tapusunu alacağım. Balıkesir’in 4 milletvekili ile beraber, “sayın İçişleri Bakanım, biz size Bandırma ve Bandırmalı olarak Tekel binasını hediye ediyoruz. Bu sadece ve sadece Vilayet olmaya yakışan Bandırma’daki tek yerdir, bunu gündeme alarak şimdiden Vilayet binamız hayırlı olsun” diyeceğiz.

Türkiye’nin en güzel Sahil Bandını yapacağız

Sahil bandında tamirata başlayacağız. Başladığımız bu tamirat bu Yaz’ı kurtarmak için. Kurtardıktan sonra da  hiçbir esnafımızı da mağdur etmeden Antalya’daki Konyaaltı gibi, tek yönlü Cumhuriyet Meydanından girişle beraber Türkiye’nin en güzel Sahil Bandını yapacağız.

“Şehir Planlamasıyla Bandırma’nın geleceğine yatırım yapacağız”

Bandırma o kadar enteresan bir yer ki, şunu bilin ki, dedim ki, “Gardaşlar, ey Edincik’liler, ey Beyköy’lüler, ey Buğdaylı’lılar tarlalarınızı 10 bin liraya, 5 bin liraya satmayın. Bunların dönümü 1 milyon lira olacak dedim. Şu anda tarlalar oraya geldi. Bandırma ile Gönen birleşecek. Bir derdimiz var; Gebze’ye gittiğiniz zaman, Gebze’ye Gebze’nin içinden 13 tane organize sanayi bölgesi olan yere giremezsiniz, bulamazsınız. Buraları daha bakir iken Gönen Bandırma arasını dizayn ederek; Hastanesiyle, Postanesiyle, Stadıyla, şusuyla busuyla insanın yaşamı için ne gerekiyorsa onun şehir planlamasını Allah bizlere yapmayı nasip edecek inşallah. Şu anda benim dediğim çıktı. Ne oldu biliyor musunuz; Gönen’de organize sanayi bölgesi 4 tane var. Tarım organize sanayi bölgesinde bir dönüm tarlanın fiyatı 2,5 milyon lira. Ben bunu 30 sene evvel söyledim, şimdi falan değil.

Basit bir örnek daha vereyim; 680 dönüm yer satıldı. 680 dönüm tarla tek parça, bana yedi sefer geldiler alanlar. Dediler ki, “burayı Tarım Organize Sanayi Bölgesi yapacağız”. Tarım organize Sanayi yapılsın buna karşı falan değiliz, seve seve her türlü desteği veririz. Ama ben hiçbir şeyden anlamıyormuşum gibi, o tarlanın dönümünü 10 milyona, 13 milyona, 15 milyona satıp da, oranın dönümünü 2 milyona ona buna satacak adamlara kıyak yapacak adam da değilim. Ben eğer ki Belediye Başkanı olsaydım veya benim arkadaşlarım olsa idi, biz orasını bir imar tadilatıyla, Büyükşehir Yasasıyla Sanayi Arsası yapardık, Bandırma’nın şu anki borcu falan değil, Bandırma’nın geleceğine her türlü yatırımı yaparak, 2 katrilyona satardık. Bedavaya sattılar, paralar ne oldu onu da bilmiyorum.

Doğanpınar’da satılan 1000 dönüm yeri, Bandırma’da satılan 1500 dönüm arsayı, Bandırma’da satılan, köylerimizden Büyükşehir yasasıyla 2500 dönüm arsayı, benim bir lira para vermeden yaptırdığım otelin satılmasını  falan saymıyorum bile.

Belediye başkanlarının yanlış yapmaya hakkı yok!

Belediye Başkanları, bu makama talipli olacak olan insanlar, milletvekilleri de dahil çok iyi hesap kitap yapmak zorunda; eğer ki Bölük komutanıysanız, yanlış yaparsanız bölüğünüz telef olur, Takım komutanıysanız takımınız telef olur, alay komutanıysanız alayınız telef olur. Ama Ordu komutanlarının yanlış yapmaya hakkı yok, ordu telef olur. Şu eski belediye binası… onu satıyorsan sat, altında 3 tane dükkan satılır mı yahu? Satılır mı? Alttan dükkan satarsan, o binayı satamazsın, yıkamazsın değil mi? Onun için bu makama gelenler adam gibi düşünerek, beni değil, bu günü değil,  torununu değil, geleceği ve geçmişi düşünmek zorunda. Belediye Başkanı nedir biliyor musunuz; Yeni doğmamış çocuk ile kabristanda kıyameti bekleyen meftanın geleceğini planlayıp düzenleyen insan demektir. Bu vakitleri orada, burada, şurada geçiren adam değildir. Bu makama gelen insanlar vakıf müesseselerini, kendini Müslüman Türk Milletine, yaşamış olduğu insanlara vakfedip, parasını pul, karısını dul kabul eden insanların yaptığı veya yapacağı işlerdir.

“Hangi partiden olursa olsun, benim kapım da, gönlüm de herkese,

Bandırma’ya katkı sağlayacak herşeye 24 saat açık”

Büyükşehir binasının önüne geldiler, “Stad istiyoruz”… doğru mu? Doğru. Belediye başkanlığı ve Belediye imar komisyonu nedir biliyor musunuz; nasıl ki mezarlıkta bekleyen insanın geleceğini hazırlamaksa, burada yaşayan insanlar da, stadyum nereye yapılacak, hastane nereye yapılacak, postane nereye yapılacak diye planlayıp, onu imar planına işleyen adamdır. Eğer ki siz Bandırma’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir yerinde İstimlâk bedeli olmayan Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün ve Spor Bakanlığının , Sağlık Bakanlığının, istimlâk bedeli olmadığı için Karayolları’nın sadece hariç, ey Bandırma Belediyesi 3 bin, 2 bin ne kadarsa Allah selamet versin tarla, tapu, Belediye Başkanlığından geçenleri sattınız. Bir karış yeri “ey Bandırma’lı biz imar planında buraya stadyumu yapıyoruz, buraya da hastaneyi yapıyoruz” diye imar planına işleyip de buraya “ey milletvekili yatırım programına aldır, buraya biz şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz” diyerek, Sağlık Bakanlığına devreden, Spor Bakanlığına devreden bir aklı evvel var mı? Yok. O zaman o arkadaşa söylüyorum kim ise Belediyeye gidin, “ey Bandırma Belediyesini 15 seneden beri idare ve idame ettirenler, siz, Serkan Sarı Milletvekilimiz de, baktım, yatırım programında Bandırma’da Hastane yok. Bakın Belediye imar planında yeni hastane yeri olmadığı için sayın Milletvekilimiz 250 yataklı yeni hastaneyi hastanenin yanına yaptırmak zorunda kaldı. Eğer Bandırma ile Gönen birleşecekse lütfen onu yapsaydınız da, oraya neden yaptırmadınız diye hesap sorsunlar. Bakın ben bunları onları küçük görmek, bu yapmadı, etmedi demek için değil, doğru bilgilenmenizi tesis ve temin etmek için anlatmaya çalışıyorum.

İlk yapacağımız iş Bandırmaspor’umuzla oturacağız. ‘Ey Göçmez başkan, ey Bandırma’lılar, ey  tanınmayan arkadaşlar gelin Bandırma’da stadyum nereye yapalım? Nereye yapılması lazım? Devletin ve Belediyenin yerleri nerede? Biz bunu buraya yapalım’ diye sizlerle istişare edeceğiz. Eğer ki konuyu bir bilenle, bilenlerle istişare edersek, istihare edersek Allah diyor ki bizatihi yükümlüsü benim. Ben herkesi buradan, hastane müdürünü ne, postane müdürünü de, stad müdürünü de, bu işi seven sizlere görev addetmenizi, gelip bana yazmadan önce, “Abi Bandırma için bu faydalı, Bandırma’ya bunu buraya yapalım” diye söylemezseniz siz de vebaldesiniz. Benim kapım da, benim gönlüm de, , hangi partiden olursa olsun, herkese, Bandırma’ya katkı sağlayacak olan her türlü şeye 24 saat açık. Bu da böyle bilinsin.

kaybolan 15 yılı da telafi ederek, Bandırma’ya hizmet için emir kulu gibi yola çıktım

Bizim sağ cenahta bir şikayet konusu, şikayet etme konusu, mızmızlanma konusu etik değil. Ben Bandırma’da bir tane benzinlik sattım. Allah rahmet eylesin Çetin Sever’e. 4 milyon 4 yüz altı KDV, KDV’den sonra tellaliyeyle beraber, 5 milyon ikiyüz otuz bin altıyüz liraya. Mahkemelikiz hala. Memleketi sattılar tık yok. Benim kimseye kırgınlığım, küskünlüğüm, kimseyle hesabım kitabım yok. Kimseyle kavga etmeden, kimseyle gürültü etmeden, bu kaybolan 15 yılı da telafi ederek, Bandırma’ya hizmet etmek için emir kulu gibi yola çıktım. Benim talebim ve isteğim basın mensupları da dahil,  seven, sevmeyen de dahil bana yardımcı olsun, ben elimden geleni yapacağım.

Ben AK Partiliyim şeref duyarım, ben Türk Milliyetçisiyim şeref duyarım, Doğruyol Partisi Milletvekiliyim şeref duyarım, hiç öyle bir derdim yok. Ben geçmişimle övünen, şeref duyan, onur duyan, kıvanç duyan bir adamım. Onları inkâr etmem söz konusu bile olamaz. Ama kavga etmek istemiyorum. Edilirse, hayatım kavgayla geçti, en kralını da yaparım. Bu da böyle biline…

 “Katlı otopark yaptım mahkemeye verdiler

Sonra da ‘imar affından faydalandık yıkmadık’ dediler

Bandırma’da otopark  sorunu. Allahınızı severseniz, otopark yaptım, o otoparkları yapmasaydım Bandırmaspor bugünleri yaşayabilir miydi? Teşekkür eden bile yok. Dert değil. Şimdi bakın, ben otoparkı yaptım. Otoparkın yarısı öyle oldu, böyle oldu, yol oldu, bilmem ne oldu. Katlı otopark yaptım sahile, yahu mahkemeye verdiler yıkım kararı var be.. ayıptır yahu. Ondan sonra Başkan dedi ki, ben ondan imar affından faydalandım yıkmadım dedi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...

“BANDIRMA’YA SAHİP ÇIKIN!”

“Büyükşehirin imkânlarından Bandırma ve Bandırma’lıyı

Faydalandırmamak Bandırma’yı sevmemektir, saymamaktır”

Eğer ki bir memlekette, bu memleketi idare eden bir Cumhurbaşkanı varsa, bir Bakanlar Kurulu varsa, bir Hükümet ve Bürokratlar varsa ve burayı idare eden Milletvekilleri varsa, Büyükşehir Belediye Başkanı varsa Bandırma ve Bandırma’lıyı bu imkânlardan faydalandırmamak, Bu imkânları yaptırmamak Bandırma’yı sevmemektir, saymamaktır. Çünki eğer ki siz bu kavga unsurunu, siyasi münazaralarla kendinizi yukarda tutmak için devam ettirirseniz, bu devamdan dolayı zarar gören benim güzel Bandırmam ve Bandırma’lım olur. Onun için Bandırma’ya sahip çıkın!

"Kimsenin ekmeğiyle oynamadım oynamam ama

Belediyede boş gezen Bankamatikçileri bırakırsam adam değilim"

İş bilenin kılıç kuşananın. Para bulunur ama bulan adam bulur. Üretebilirsen eyvallah. öyle ya da böyle yaparsan, Bandırma Belediyesinin kaç trilyon borcu olduğunu falan da bilmiyorum. Ben Bandırma Belediyesini 360 kişiyle bıraktım. Büyükşehirle beraber 125 kişi Büyükşehire geçti, şu anda da Allaha şükür Bandırma Belediyesinde 1000 kişi var. Benim için Allah, Peygamber, Kur’an, Kitap, yaradılanı Yaradandan  ötürü sevmek nasıl kutsal ve mukaddesse, hangi dine, hangi mezhebe, hangi ırka, hangi renge, cinse, cibilliyete sahipse Ekmek kutsaldır, mukaddestir. Kimsenin işiyle, aşıyla ekmeğiyle bu güne kadar oynamadım, oynamam da. Ama bunu bilsinler ki, eğer ki Bandırma Belediyesinde bir tane Bankamatik memuru, bir tane Bankamatik işçisi, bir tane boş gezenin boş kalfasını bırakırsam adam değilim.

Köy yollarına sıcak asfalt

Geldim buraya dedim ki, ben Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde hizmet vermeye çalışan bir adamım. Ben dedim Bandırma’yı çok severim, Bandırma’nın 32 tane köyünde köy yollarımız var. Dedim ki ben Bandırma Belediyesin asfaltı bütün vereceğim, bütünleri Balıkesir’den alacağım her sene o zamanki parayla 10 trilyon, mıcır ocağını da ben kurmuştum maalesef. O mıcır ocağında, bütünle, asfalt zivtleme şantiyesini de kuruyoruz, sıcak asfalt yapalım, Bandırma’yı 4’e bölelim, Akçapınar, Çerkes Ziraatlı’sı Türk Zıraatlı’sı, Emreköy, Mahbubeler, Dedeobası, oradan benim yaptığım Dedeobasından Sahil Yenice’ye indiğim yol, buraya sıcak asfaltı yapalım dedim. Ve dedim ki, Akçapınar’ın girişine bu saçak asfalt ve hizmet Cemal Öztaylan falan değil Muhtar da değil, Bandırma Belediye Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı, pankart asalım, ikinize de teşekkür edelim, biri o partiden, biri bu partiden. Vallahi de billahi de yapmadılar.  Şimdi bakın, hizmetin, köylüne, kentline sahip çıkmanın, gerekli olduğu kanaatindeyim. Allah Kısmet ederse, ben bilgileri alıyorum, Ben Belediye Başkanlığını bıraktığımdan bugüne, 15 yıldan beri, Bandırma Belediyesin sadece 4 tane  tek dingilli ufak kamyon alınmış. Ne kepçe , ne grayder, ne dozer.. yok. İlk önce Büyükşehirle gardaş olarak, Büyükşehirin de sahip çıkmasıyla Akçapınar’dan Dedeobası’na kadar, Oradan Çomlu, Kirazlı, Doğruca, Kabartaylar, Bereketli, Külefli, Çepni , Gölyaka, Kocagöl, Süleymanlı, Duraköy, Çavuşköy’e kadar da Manyas’la beraber yapacağız. bu yıl Allah kısmet ederse önce yolların altyapısını yaparak, muhtarlardan da rica edeceğim, birer metre tarlalarınızdan feragat edin, şu yolları genişletelim diye, sıcak asfalt yapmayı rabbim bize nasip etsin.

Edincik Bandırma’nın Bursa Görükle’si olacak

Yurt meselesi.  Bu kadar üniversitemiz var, talebemiz var, yurt yapmadılar.. vs.dediler. Bu memlekette Belediye olarak, demokratik kitle örgütleri olarak, şu olarak, bu olarak aklınıza ne geliyorsa, bizim Üniversitede okuyan, benim yaptırdığım, benim kanun teklifini verip açtığım Üniversiteye katkısı olan ne var yahu? Bana dediler, “hastanenin önünden üniversiteye giden yola senin adını verelim” dediler. kardeşim daha ben ölmedim dedim . ölünce verirsiniz dedim.

Edincik’te 3 tane yer belirledik. Biri 18 dönüm, biri 32 dönüm, biri 34 dönüm yanlış bilmiyorsam. Allah kısmet ederse orasını Kredi Yurtlar Kurumuna devrini yapıyoruz. Rektör beyle görüştüm, Vali beyle vs. onların uhdesiyle taş olan yerlere yurt yapacağız. Derdimiz ne biliyor musunuz; Edincik’i Bandırma’nın Bursa Görükle’si yapmak. Onu yaptığımız zaman hem Edincik ekonomisi kalkınacak, hem Bandırma’nın yoğunluk ve sıkışıklığından biraz nefes alacağız.

“5 bin tane Çanakkale Şehidinin üzerinde topla tepişilmesini,

üzerinde şarap içilmesini, üzerinden arabayla geçilmesini

uygun görmeyen beyne ve yapıya sahip bir gericiyim.

İlk görevim orayı ihya etmek olacak, ecdadıma boyun borcum”

Şimdi üzüntüye vesile olan bazı şeyleri söyliyeyim. Bandırma’da eski bir mezarlık var. Eski mezarlığın yarısına yaşam merkezi mi hayat merkezi mi öyle bir şey yaptılar. Küçük gördüğümden falan değil yanlış anlaşılmasın. Ama ben şu imana ve inanca sahip bir insan olarak, benim dedemin, benim babamın, benim atamın olduğu yerde, onun üzerinde topla tepişilmesini, onun üzerinden araba ile geçilmesini, onun üzerinde şarap içilmesini uygun görmeyen bir yapıya beyne sahip bir gericiyim. 5 bin tane Çanakkale şehidinin, 157 tane Trak şehidinin (Trak gemisi batmıştı burada) olduğu bu yere ve etrafını da şaraphaneden, şundan bundan temizleyerek, ilk görevim orayı ihya etmek! Bu benim için ecdadıma saygım, boyun borcum.

Büyükşehirin Afad’tan aldığı 500 milyonluk bütçeli Depreme Hazırlık Projesine

Bandırma Belediyesi ‘sözkonusu taşınmazları başka projede değerlendireceğiz,

uygun görülmemiştir”cevabı verdi

Bandırma o kadar enteresan bir yer ki, Bandırma depremde mermi sürülmüş, horozu da kaldırılmış, sadece ve sadece tetiği çekilecek,  deprem uzmanlarının ifadesiyle deprem kuşağında olan Türkiye’nin en korkulu yeri. Buna bizim hazırlıklı olmamız lazım. Çünki ben deprem bölgesine giderek, oraya Balıkesir ilinden toplanan binbeşyüz tırı intikal ettirerek o koşullarda  içinde bulunan adamım. İçinde bulunulan çileyi bire bir yaşayan adamım. Allah göstermesin deprem olmasın ama , olması halinde bu vatandaşa, depremzedeye nasıl ne şekilde hizmet edilebilir.. ben bunu deprem bölgesinde birebir yaşayan adamım. Hemen Bandırma Belediyesine bir yazı yazdım. Şikayet etmek için falan değil. İlgilenin diye söylüyorum. İlimiz Bandırma ilçesi Edincik’te şurda şu parselde. Merinos’un karşısındaki şu yerin ister parası, ister bedelli, ister bedelsiz verilmesi, bu verilen yerin de 164 dönümünün bize verildikten sonra oraya Büyükşehir Belediyesinin devletten Afad’tan aldığımız 500 milyon bir bütçe ile oraya bazı şeylerin yapılmasının muhakkak yapılması gerekli olduğunu ifade ettik. Yazı yazdık Bandırma Belediyesine. Bize 165 dönüm yer, üstü sizin 1260 dönüm yer Bandırma Belediyesinin. Oraya dedik bizim mezbahamız var. O mezbahaya modern bir mezbaha yapacağız, onun yanına mini hal yapacağız, onun yanına 80-100 tane konteynırın konuşlanacağı bir depo yapacağız, onların içine ayakkabı, pantolon, çorap, giysi, kurtarma malzemesi, aklınıza ne geliyorsa koyacağız. İki tane de çekici alacağız, 15 bin kişiye yetecek, (bizim seyyar mutfağımız var Balıkesir’de deprem bölgesine götürmüştük) 15 bin kişiye yemek yapacak, restauranı oraya koyacağız, 15 bin kişiye de ekmeklik fırın yapacağız, binaları hazırlayacağız dedik, bu işi idare edecek bir tane idare binası yapacağız, bu idari binadan sonra buradan korunaklı olarak tahliye edilmesi için bir sundurma yapacağız,bunu yapmamızın sebebi de şu oradan Avrupa’ya giden bir doğalgaz boru hattı geçiyor, üstüne ve altına 17’şer metre inşaat yapabilme hakkı yok.  Oraya da kamyonların tahmil tahliyesini istedik. Bandırma deprem bölgesi de o deprem sadece Bandırma’yı etkileyen değil Manyas’ı da, Gönen’i de, Karacabey’i de, Erdek’i de etkiliyor. Onu oraya yaparsak oradan Gönen’e , Manyas’a Erdek’e, Bandırma’ya,  Karacabey’e taşımak mümkün olur diye geldik. Mehmet kardeşim de burada, İmar Komisyonundan Yusuf kardeşim ile birlikte Bandırma belediyesine gittik. . dedim ki, buraya bunlar bunlar yapılacak., yatak köpük, yorgan çadır, konteynır yapılacak, 100 tane yaptıracağız, demokratik kitle örgütleriyle siz de yaptırın  dedim. Marmara bölgesinde şahane bir çalışma olacak ve ondan sonra dedik ki Bandırma Belediyesine de her türlü masrafı bize ait olmak üzere 1260 dönüm yere teraslama çalışması yapılacak, altyapısı yapılacak,  su , kanalizasyon, yağmur suyu ve doğalgaz getirilecek, konteynır depolama alanı yapılacak, Çadırkent kurulum ve tasarımı tesis edilecek, bir tane sağlık ocağı yapılacak, güvenlik merkezi yapılacak, bir tane karakol yapılacak, bir tane çevre koruması için tel örgüyle çevrilecek. Bu da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak.

Şimdi bunu yazdık. 4 ay bekledik. Büyük il belediyemiz tarafından Bandırma çevresinde oluşabilecek afetlerde malzemelerin depolanacağı, deprem yapım alanı ve kriz önleme merkezi binası yapılarak kullanılmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza gereğinin yapılması hususu …vs. diye resmi yazı yazmışız

Ondan sonra el cevap: Büyükşehir Belediyesi Başkanlığınca devredilmesi talebi bahse konusu taşınmazların belediyemizce başka bir projede değerlendirilmesi düşünüldüğünden uygun görülmemiştir.

Bu Bandırma Belediye Başkanının bize verdiği yazı. Bu yazının cevabı 21,06,2023… Allahını severseniz ne yaptınız ya,.  Çivi mi çaktınız? Ben bunu bitirmiştim şimdiye kadar.

Ben bu zor görevi bunları ifa ve icra etmekle görevlendirildim. Yoksa benim ne şana ne şöhrete, ne de hiçbir makama, mevkiye elhamdülillah ihtiyacı olan bir adam değilim.

Sahil bandı dizayn edilecek

Herşeyin Projesi var. Bu, Bandırma Sahil Bandının projesi. Allah kısmet ederse Livatya’dan Tekel’in oraya kadar bütün hepsinin, oraların tekrar dizayn edilmesi. Tekel’in oradan giriş, tek yönlü sahil bandından gidiş, oradan binaların üstünün önünden bazı yerlere kazık çakarak, varyant yaparak buraya bir şey yapacağız dedik. Ve sahil bandında yapılması gereken ne varsa, restaurantları da , büfeleri de vs. ne varsa, en iyi şekilde bu sahil bandına dağıtacağız. Adam gibi oraları imar edeceğiz, inşaa edeceğiz. Yoketmek değil de Bandırma’ya, Bandırma’lıya yakışır bir hale getireceğiz.

Livatya’ya giden yolu ben açtım. İmar planında yoktu. Gittim baktım ne yapabilirim dedim, oradan dönüyorsun, buradan dönüyorsun, Hacıyusuf’a çıkıyorsun, Livatya’ya iniyorsun, yok ordan gidiyorsun, yok buradan gidiyorsun.. dedim bu böyle olmaz. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden büyük bir dozer almıştım. Vurun dedim. Onunla bir yardırdık orayı. İmar planı yok. Oradaki insanlar bile sağolsunlar teşekkür etmek değil oy bile vermediler. Ne yapayım sağolsunlar.

Ama biz herkesin gönlüne hep beraber girerek, gönülleri kazanarak yapmamız gerekli olduğu hizmetlerin yapılmasına, edilmesine katkı sunmak için sizlerin de bizlerin de kapı kapı dolaşmasına istirham ediyorum, rica ediyorum.

1 Nisan şakası değil, Vizyon projeler geliyor

Bandırma’da vizyon olarak bir şeyler yapmamız lazım. O öyle diyor, bu böyle diyor da kim ne derse desin.203 dönümlük bir yerimiz var rahmetli Edip ağabeyin aldığı. Liman’ın üstünde. Bu 203 dönüm yerin yüzde 64’ünü yeşil alan olarak koruyarak bir vizyon proje yapacağız oraya. Bandırma’ya Bandırma’lılara yakışır bir günlük alışveriş merkezi, ticarethanesi, konutu, benzinliği vs.olan bir yer. Bir de ondan başka, oradan Liman’a inen yanlış bilmiyorsam 60-70 dönümü galiba belediyenin. Orada vatandaşa ait olan yerler var. Biz belediye başkanı olduğumuzda oraya 18’i uygulayarak, Erdek yoluna kestirmeden giderken gördüğünüz viranelik o yeri Bandırma ekonomisine kazandırırsak fena olur mu?.. Ben bunu ben istiyorum diye yapacak adam değilim, yaptıracak adam da değilim. Ama sadece “istemezük” diyerek Büyükşehirle kavga edecek adam da değilim. Bandırma’nın Mimarlar Odasını çağıracağım, Mühendisler Odasını da çağıracağım, “ey gardaşım bu Bandırma’ya bu proje lazım. Bunu Allah kısmet ederse yaptıracağız. Buranın yanlışını, buranın eksiğini gediğini söyle, yanlışımızı düzeltelim” diyeceğim. Yan yatmak çamura batmak yok.

Bizim Belediye Başkanlığımız Allah kısmet ederse 1 Nisan’da vukuu bulacak.1 Nisan şakası zannetmesinler bizim bu söylediklerimizi.

Ben Belediye Başkanıyken benim şoförüm yok idi. benim 7 tane özel kalem müdürlüğünde adamım da yok idi. O kadar şoförüm de yoktu. Başkan yardımcılarım da vardı benim, onların da şoförleri yoktu, onların da korumaları yoktu, kapının önünde bekleyen şoförlerin arabaları da yoktu. Biz böyle hizmet ettik. Yaradılanı Yaradandan ötürü severek Milletime hizmet etmek için yola çıktık, o şekilde hizmet ettik, etmeye gayret edeceğiz.

Cin Çukuru’nun Cinini şişeden çıkaracağım

Bir Cin Çukuru var. Onun önündeki Hal’in dışını değil, 6-7 sene evvelki parayla 1,5 milyona içini boyatmak değil, o binayı yıkarak oraya yeni bina yapacağım. Oraları da buraları da Cin Çukuru’nu da Hal binasını da Allah’ın izniyle hepsini halledeceğiz. Cin Çukuru’nun Cinini şişeden çıkaracağım.

Kabristanın duvarlarını ben yaptım. Vaktim yetmedi yarısını demir ferforjelerle çevirdim, diğer yarısını 17 yıldır bir Allahın kulu yapmadı. Onları da tamamlayacağız.

“1 Nisan’da AK Parti rozetini çıkarıp, Bandırma rozetiyle

tüm Bandırma’lıya hizmet edeceğime söz veriyorum”

Ben herkesin bilgisinden, becerisinden faydalanacak, hiç kimsenin yaptığını gözardı edip de ruhunu tatmin etmek için başka gözle bakacak adam değilim. Ben onları aştım.

Bu işleri adam gibi, giderken yapalım. Mecbur kaldım çünki. Mecbur kaldım. Vallahi de billahi de istemedim. Ama şimdi şu Bandırma’nın eksiklerini görüp, bu yapılmayanları görüp, 15 seneden beri beyhude yere geçen süreyi görüp de bundan 20 sene önce olduğum Belediye Başkanlığından daha hırslı, daha azimli, daha çok hizmet etmezsem adam değilim.

 24 saat hizmet edeceğiz. 24 saat hayra karşı çalışacağız. Eğer ki bu kombinizasyona, bu yapacağımız anlattığımız işlere 1 Nisan’da mensubu olmaktan şeref duyduğum AK Parti rozetini çıkararak Bandırma rozetiyle tüm Bandırma’lıya hizmet edeceğimi, etmek gerekli olduğunu, sizlerin huzurunuzda deklare ediyorum. Herkes öyle der. Öyle, böyle, hepsini gördük. 15 seneyi gördük. Ama ben gönülden, delikanlı gibi buna söz veriyorum.

Bana sahip çıkana da, buraya gelmese bile yapılacak olan hizmetlerde bize sahip çıkması gereken sahip çıkacaklara da, bize oy verip gece gündüz koşturacaklara da, evinde çocuğunu bırakıp, kocasını bırakıp bizlerle beraber koşacak olan bacılarımıza da, delikanlı kardeşlerimize de, abilerimize de, yaşdaşlarıma da, ta uzaktan, yakından gelip de bize destek veren hepinize  binlerce kere şükrediyorum, teşekkür ediyorum, Allah yar ve yardımcımız olsun.

"Bandırma'nın 'kayıp 15 yıl'ını telafi etmeye,

Kayıp 15 yılı Bandırma ve Bandırma'lılara hediye etmeye geliyorum.