Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde olması şart mı?
- Son 3 haftada 21 şehit verdik Irak’ın kuzeyinde. Hepimiz üzüldük. Emekli birkaç subay “Orada ne işimiz var, vuralım, çıkalım” tarzı bir tartışma başlattılar. Bu tartışmayı rakamlar ve tarihle açmak lazım.
- Terör örgütü PKK, Irak’ın kuzeyine yerleşmeye Ocak 1982’de başladı, Ekim 1982’de yerleşimini tamamladı. Mayıs 1983’te Uludere’de 3 askerimizin şehit olduğu çatışmanın ardından olup bitenin farkına vardık. Bu süreçte terör örgütü İran-Irak-Türkiye sınır üçgeninde kurulan Lolan Kampı geniş bir üsse dönüştürüldü. Lak-1, Haftanin, Zaho, Miroz gibi eğitim kampları kuruldu. Aynı yıl 7 bin askerle Irak’ın kuzeyinde 3 mil derinliğe kadar ilk askeri operasyon yapıldı. Yine 1983’ten beri Irak’ın kuzeyine giriyoruz.
- 1986’dan başlayarak Irak’ın kuzeyinde hava harekâtları yapıyoruz. O harekâtlardan istediğimiz sonucu alamadığımız için Öcalan 1992’de “ayaklanma planını” uygulamaya koydu. 18 Ağustos’ta 1500 PKK militanı Şırnak’ı ele geçirmeye çalıştı, çatışmalar 2 gün sürdü. İran’dan geldiği anlaşılan teröristlerle ilgili Tahran’a nota verildi.Şırnak’ı işgal edemeyen terör örgütü, tabanının moralini düzeltmek adına Irak’ın kuzeyinden Alan Karakolu’na saldırdı, 20 askerimizi şehit etti. Türk Ordusu 1 Eylül’de 50 bin askerle bir kez daha Irak’ın kuzeyine girdi. O harekâtta bin 551 PKK’lı öldürüldü. Büyük darbeden sonra Silahlı Kuvvetler geri çekildi, PKK tekrar karakollara saldırdı. Türkiye 1-8 Ekim’de, Kasım ayında ve 13 Aralık’ta tekrar Irak’ın kuzeyine girdi.
- Terör örgütü 1992 operasyonundan sonra verdiği kayıpların ardından taktik değiştirdi ve Türkiye ne zaman sınırdan içeriye girse, çatışmaya girmek yerine Irak’ın içlerine doğru kaçtı. Geride çok az sayıda militan bıraktı. Türk Ordusu kendi sınırına döndüğü zaman da çekildiği yerlere geri döndü, hatta 5. Kongresi’ni Şırnak’tan sadece 20 kilometre uzaklıktaki Haftanin Kampı’nda yaptı.
- Türkiye 1995’in Mart ayında Irak’ın 35-40 km derinliğine inilen Çelik Operasyonu’nu başlattı.
35 bin asker, 13 generalle beraber terör örgütünün 13 kampı hedef alındı.Operasyon bitti, terör örgütü tekrar boşalttığı alanlara döndü, Türkiye 5-11 Temmuz ve 8 Ekim tarihlerinde tekrar Irak’ın kuzeyine girmek zorunda kaldı. Yani, operasyon yapıp dönmek Irak’ın kuzeyindeki terör sorununu asla çözmedi.
- Size bazı önemli rakamlar vereyim:
- 1993’te terör örgütünün neden olduğu olay sayısı 5 bin 717. Bu olaylarda 538 asker, 171 korucu, 6 polis şehit oldu. Tam 1479 sivil hayatını kaybetti.
- 1994’te terör örgütü kaynaklı 6 bin 446 olay yaşandı.867 asker, 236 korucu, 42 polis şehit oldu. 992 sivil hayatını kaybetti.
- Gelelim birliklerimizin hem Suriye hem de Irak’ın kuzeyinde bulundukları 2019 yılına. O sene terör örgütü kaynaklı 2 bin 558 olay yaşandı. 88 asker, 4 korucu, 3 polis şehit oldu. 26 sivil hayatını kaybetti. Aradaki farkın temel sebebi kendi İHA ve SİHA’larımız, emniyet güçlerinin donanımının eksiksiz olması. Ama en büyük fark terörün Türkiye’ye sızmasını engelleyen strateji değişikliği oldu.
- 2023’te sadece terör örgütü kaynaklı 238 olay kaydedildi. 23 askerimiz ve 3 korucu şehit oldu.
- Adı hep baskınlarla anılan Dağlıca’dan da bir örnek vermem gerekiyor: Karakol baskınlarının ardından 1994’te Dağlıca’ya tabur yerleştirildi. Yılları boşverelim sadece 2015 yılında bu tabura 19 saldırı yapıldı. Aynı yerde 2007 baskınında 12 şehit, aynı bölgedeki Yeşiltaş Karakolu’nda da 2012’de 8 şehit vermiştik. Bunca saldırının sebebi Dağlıca’nın terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki kamplarına geçiş noktasında olmasıydı. Terör örgütü artık Dağlıca’ya baskın düşünemiyor, zira vatanın savunması Irak’ın kuzeyinden başlıyor. Dağlıca tek örnek değil, Aktütün Karakolu, 1992’de 25 şehit vermiştik, 2008’de de aynı karakolda 17 şehit verdik. Bugün terör örgütü o bölgeye de gelemiyor. Üzümlü Karakolu yazın bir arama motoruna, bakın karşınıza kaç baskın çıkacak. Sonra 2023’e bakın Üzümlü Gümrük Kapısı turizm ve ihracat merkezi oldu bugün.
- Dağları, sıra dağları savunma pozisyonundan Irak’ın kuzeyindeki ovalarda yurt savunmasına geçti Türkiye. Bir zamanlar terör örgütünün futbol sahası, sözde şehitlik yaptığı İkiyaka dağları bugün Milli Park, insanlar pikniğe geliyorlar. Bu kadar düşünmeye de gerek yok aslında, eğer Irak’ın kuzeyinde üs bölgeleri olmaz, terör örgütünün geçişi engellenmezse Gabar’dan petrol çıkarabilir miydi Türkiye?
- Zap Vadisi’nin iki yakasındaki hâkim tepelerde 1982’den beri PKK vardı, bugün orada Türk askeri var. Bakın, Barzani Yönetimi’ne yakın bir sitede daha 2020’de yayımlanmış yazıda ne deniliyor:” PKK tüm sınırı bırakmıştır. Dağdan kasabalara doğru yumuşak bir iniş yapmaktadır. HPG (PKK’nın silahlı kolu anlamında- ÖŞ) güçleri koruyacağını söylediği sınırı kuş uçuşu 20-40 arasında tamamen Türk Ordusu’na bırakmıştır.”
- Siyasette aradığını bulamamış, milletvekili aday adaylığı muhalefet partisi tarafından kabul edilmemiş emekli askerlerin başlattığı bir tartışma bu yaşadığımız. Çok başarılı gösterilen dönemler, garip bir şekilde karakol baskınlarında en fazla şehit verdiğimiz döneme de rastlıyor. Cudi Dağı, kurulduğu günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde ama Temmuz 1994’te Genelkurmay Başkanı, Cudi’ye bayrak diktik diye övünüyordu. Geldiğimiz yer, ulusal güvenliğimiz, siyasetin ve kişisel popülaritenin çok ötesinde bir konu.