Geçtiğimiz hafta başında Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde  203 dönümlük eski Ordunat alanının geleceği ile ilgili alanla ilgili İmar değişikliğini içeren gündem maddesinin görüşülmesinde Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz  ile Bandırma Belediye Başkanı Av.Tolga Tosun arasında yaşanan sert polemiğin özellikle Bandırma siyasi ve sosyal  açıdan kamuoyuna yansıması ile trafik karıştı.

Soru sormayın! Soru, düşüncenin anahtarıdır, neme lazım..!

‘Akıl’, anlamsız ve  kısır karmaşayı, keşmekeşi ve kaosu sevmez. Birkaç gün sonrasında bir nebze kaotik ortam durulmaya başlayınca Bandırma, Ayyıldız mahallesindeki alanın konumu, durumu ve kullanımı konusunda ,yaşanmış polemikler konusunda merakla yanıtını aradığı soruları yavaş yavaş sormaya başladı.

Siyaseten ve sosyal açıdan böylesi kaotik ortamlar kent için de, yerel yönetimler için de, kent toplumu için de tehlikelidir ve böylesi durumlarda ‘ akıl’ tatile çıkar, sürecin yatışmasını, suların durulmasını bekler. Süreci hazmedip sindiremiyenlerin, estirilen veya esen  rüzgarın etkisinde kalıp telaş içerisinde  yön tayin edip, koca bir kenti yanında görmek ve göstermek isteyenlerin zorlama yeltenişleri, çırpınışları nafiledir.

‘Akıl’ çıktığı tatilden ya da ‘tırmandığı-saklandığı ‘kavak ağacı’nın tepesinden  bir tiyatroyu izler gibi yaşananları kahkahalar atarak izler. Çünkü, bir kaşık su da kopartılmış fırtınaların hem kent hem de yaklaşık 200 bin insan üzerinde hiçbir hükmü ve anlamı yoktur. ‘Akıl’ varlığını ve gücünü aslında her iki tarafa da çoktaan kabul ettirmiştir.

Neleri mi?           

Bu mevzular Bandırmalılara hiç yabancı olmadı ama..

-203 dönümlük alan geçmişi ve kullanım amaçları, işlevi nedeniyle tarihsel ve kültürel bir alandır. On yıllardır kent yöneticileri ve toplum bu tarihsel ve kültürel gerçeği  görememiş, anlayamamış olsa da sonunda geç de olsa farkına varılmıştır. İhmal edilmiş bu aman tarihsel kimliğine ve dokusuna uygun olarak korunmalı ve kente kazandırılmalıdır. Dün ile bugün arasında tarihsel ve kültürel köprü kurulmalıdır.

-203 dönümlük bu alanla ilgili bugün Büyükşehir ile Bandırma  Belediyesi arasında yaşanan  polemiklerin ötesinde bu alan tarihsel ve kültürel kimliği nedeniyle SonKurşun Platformu bünyesinde yırtınan-çırpınan arkadaşlarca, konu SonKurşun Anıtı ile Ayyıldıztepe ile ilişkilendirilip, sorgulanarak, bu bağlamda bir çok kez ele alınıp, tartışılıp, konuşuldu. Konunun ve olayın bu yönünün başta yeril yöneticiler olmak üzere kent kamuoyuna taşınmasının önemi ele alındı.

- Büyükşehir ve Bandırma Belediye Başkanlarımız ile yönetimlerinin her konuşmalarında ve beyanlarında kentin  yeşil alan, rekreasyon alanlarına ihtiyacının temel bir ‘kentsel’ ve ‘toplumsal’ bir  sorun’ olduğu, kent nüfusunun bu nokta da duyduğu ihtiyaç ve talebi hep dile getirildi. Bu bugünün değil, yıllanmış bir sorundur. Sorun ve sıkıntının kaynağı Bandırmalılar değildir. Sorun ve sıkıntının kaynağı, kamu ve yerel yönetimler, yöneticiler, siyasi partiler ve temsilcileridir. Bu kentin ‘aklı’ ve ‘kentsel irade’ bunu hep söyledi, uyardı, talep etti.!

- Cumhuriyet’in ilk yıllarından başlayarak bugünlere hep göz ardı ettiğimiz, ‘kentsel ayıplarımız’ var..Bu ‘ayıpların’ sorumlusu da Bandırmalılar değildir. Kurtuluş sonrası  Bandırma’yı ziyaret eden Atatürk’ü kente bakın söylediği gibi ‘barut ve is kokan’ savaşkan ve işgalin yaralarıyla çıkmış kenti Bandırmalılar’ın en kısa zamanda mamur hale getireceklerini vurgulayarak, Bandırmalılar’ın çalışkanlığından söz etmesi hamasi bir konuşma değildir. Bandırma, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne plansız ve çarpık kentleşmeye, tecavüze uğramış, tarihsel, kültürel  ve doğal dokusu ranta kurban edilmiş bir kenttir. Örn. mi ? Buyrin,bize bir kaç örnek..! Ayyıldıztepe’nin, eski Ordunat arazisinin, SonKurşun Anıtı’nın hali ortada..Bu durumun sorumlusu 'halk' değil derken popülizmin  batağına saplanılmamalı..Bandırmalıları edilgen ve pasif,duyarsız davrandıkları,içine gömüldükleri sessizlik ve suskunluk nedeniyle eleştirebiliriz.Çünkü, yaşayıp,görüp,susmak da kabullenmektir.Konu Bandırma ve Başkan Tosun'un şahsı ise,bu kent manzarası karşısında boynunu büküp, mevcudu kabullenenen bir kişiliğe sahip değil. 'Ne yapabilirim ve neyi,nasıl değiştirebilirimin arayışı içinde bir insan.ama o da farkında,tek başına bu yetmiyor.Yoksa kimsenin şahsıyla ve kişiliğiyle,politik tercihleriyle  derdi ve davası yok..Şunu hepimizin öğrenmesi gerekiyor:Konu,Bandırma ise, siyaset üstü bir anlayışla her sorun ve sıkıntıya eğilmek,çözüm için harekete birliktelik içinde harekete geçmek gerekiyor.'Bandırma Partisi' kavramı kendiliğinden türemedi.. Olayın bir nesnelliği var.

Akıl, tüymeyip de yapsın..!?

Şimdi, buyrun söyleyin: Bu kentin neye ihtiyacı var? Siyasi ya da kişisel hesap ve çıkarlardan, hırslar, dalaşmalardan, kısır tartışmalardan öte  ortak akla ve kentsel demokratik iradeye ihtiyacımız var..! Bu kentin düşünen, aydın, sanatkar, mesleğinde bilgi ve becerileriyle öne çıkmış insanları genel olarak  siyasal yaşamın neden ısrarla uzağında duruyor ya da kendisini siyaset dışına atıyor, hiç düşündünüz mü/?Çünkü, istenmediklerini, siyasal yaşamda barınamayacaklarını/barındırılmayacaklarını biliyorlar. ’Akıl’ tüymeyip de ne yapsın.!?Ya da gariptir ve üzerinde mutlaka konuşulması gerekiyor: Akli insanlar da  ister yönetici isterse makam-mevki sahibi olsunlar, kentte egemen olan , statükodan beslenen  kişi ve çevrelerin kuşatması altında ‘özgür’ hareket etme ve karar almaları engellenerek, kuşatılıp teslim alınıyorlar. Yani ortada sınıfsal, sosyal, psikolojik, felsefi, ideolojik/politik  ama en önemlisi ekonomik nedenler var. Buyrun, bu yozlaşmış, ülkesine-kentine ve halkına yabancılaşmış yıkılası haramiler sistemi ve düzeni ile hesaplaşın..! Bandırma, buna da yabancı değil. Sayısız evladı bu hesaplaşmada bugüne kadar  kırılıp, biçildi.. Çünkü, koca Nazım’ın dediği gibi, yalanlarla  besliyorlar milleti..Baksanısa halimize, Ordunat arazisini hallettik, amanı hizmete açtık, bugünden 'adı ne olacak' diye birbirimize yer duruma geldik..!

-Büyükşehir Meclisi’nde yaşanmış polemikle 2019 yılından bugüne iki belediye başkanı arasında yaşanan ne var ise döküldü ortaya.! O haklı bu haklı, bize ne.! O,Ak Partili bu CHP’li, bize ne..!Bandırma açısından önemli olan tek şey var,o da, tüm bu trafiğin Bandırmalılar neresinde ve niye bilgilendirilip, düşüncesi, iradesi boşlanıp, sorulup, danışılmadığında düğümleniyor..Ben,tüm bu gerçekliklere ve yaşananlara karşın bu konuda kararımı verdim: 2019 yerel seçimleri sonrası Başkan Tosun’un Ordunat arazisinin kullanımı ile ilgili  Bandırma Belediyesi’nin Büyükşehire sunduğu plan ve projeyi, bugün üzerinde daha da çalışılıp, zenginleştirilerek, halkın da onayı alınıp, hayata acilen geçirilmesi taraftarıyım. Bu alanlar, sen-ben tartışmaları ile gümbürtüye, ’kıl’a  gitmemeli..

Niçin?

Her iki Başkan da kolları sıvamalı ama mazeretimiz var: Seçim..!

Çünkü, her iki tarafında dikkat çekip,  vurguladığı gibi, bu viranelik alan tarihsel ve kültürel, doğal dokusu korunarak, vazgeçtik kendimizden yeşil dokusu daha da güçlendirip-zenginleştirilerek, yürüyüş yolları, çocuk parkları, spor alanları, sosyal tesisleri, sosyal konutlarıyla, vs.. bu kentin çocuk ve gençlerine acilen  kazandırılmalı. Arazinin mülkiyeti büyükşehir belediyesinde olduğu için her iki belediye,  arazinin projelendirilmesi ve paylaşılması noktasında zaten büyük ölçüde aralarında  anlaşmışlar.Toplumun itiraz ve eleştiri noktası, 'neden bize bilgi vedilip,düşüncemiz,orayımız alınmadı' noktasında odaklaşıyor.Haklılar mı, haklılar..!

Büyükşehir Başkanı Yılmaz, ‘uzlaşı kültürü’nü gözetip, buyrun anlaşıp, birlikte yapalım' diyerek kapı kapı dolaşıyor,. 'Bu da olmaz ise, ‘Bandırma istemiyorsa, zorla yapacak halimiz yok, projeden vazgeçer, yapmayız,’ diyor.. Hayır..! Konu bu noktaya kadar geldikten/ getirildikten sonra projeden, hizmet ve yatırımdan vazgeçme hakkınızbulunmuyor Sn.Yılmaz.. Bu proje eksiği fazlası ne ise  düzeltilip, onaylanıp, yaşama geçirilmeli.. Siyasi kaygılar ve hesaplar, Bandırmalıları ilgilendirmiyor. Bu, artık, Çocuklarımızı, gençlerimizi, kadınlarımızı- erkeklerimizi, yaşlılarımızı ilgilendiriyor., Ok, bir kez  yayından fırlamış ve ne sizin ne de Tolga başkanın 'biz vazgeçtik' deme hakkı bulunmuyor.. İpe un sermenin anlamı yok..! Bandırmalılar , olarak bıktık ve yorulduk. Buyrun, Tolga başkanla 'mutabıkız' dediğiniz  SonKurşun Anıtı’nın proje aslına uygun tamamlanması ile  Ayyıldıztepe’nin rekreasyon çalışmalarını da başlatın, tamamlayın.. Her iki alanın uzlaşı kültürünün gereği kent kamuoyunu da arkalayarak tamamlanıp, Bandırma’ya kazandırılması karşısında bu kentin insanları, her iki belediyeyi de, her iki başkanı da ayakta alkışlayacaktır.

Demokrasi ve uzlaşı kültürü ile kentler ve insanlar..

Vaka haline dönüştürülmüş projelerin arzu ettiğimiz gibi sonuçlanması hoş değil mi? Elbette ki, hoş ve anlamlı ama ne yazık ki, böyle olmayacak.! Zaten ‘akıl’ da bu gerçeği gördü ve tüydü. Çünkü, 2023 yılı Haziran ayında gerçekleşecek C.başkanlığı ile milletvekilliği genel seçimlerine on ay var ve arkası  2024 yılı Mart’ın da yerel seçimler .. İktidarı muhalefetiyle seçim atmosferine girildi ve siyaseten çarklar  çalışıyor,herkes ’ kim kazanacak? Biz kazanacağız’ a kilitlenilmiş durumda.. Büyük bir olasılık olarak da SonKurşun Anıtı ile Ayyıldıztepe, Ordunat arazisi ile projeler seçim kampanyalarının vazgeçilmez argümanları olacak.

Yaşanacaklar, Bandırmalılara yabancı mı? Güldürmeyin insanı..! Ezberledik artık.. Ben, kavak ağacının tepesine  karargâh kurmuş ‘aklın’ hem Cumhurbaşkanlığı hem de genel seçimler  ile yerel seçimler sonuçlanana kadar bulunduğu yerden ineceğini hiç sanmıyorum.. Bu da konu Bandırma ve insanları olunca  ‘aklın’ kaderi' gibi,..

(Önemli not:Okurlarımız Bandırma Belediyesi ve Başkan Tolga'nın başyakkığı 'Malta Deresi Projesi' ile ilgili düşüncemi soruyor. Başkan Tosun ve yönetiminin, Malta Derisi Projesi'nin gerçekleşmesiyönündeki başlattığı çalışmaları önemsiyor ve destekliyorum.Bu konudaki eleştiri ya da uyarılar önemli.Bunların Başkan Tosun ve yönetimince değerlendirileceğine inanıyorum.Şimdiden bu proje ve hizmet Bandırma'ya hayırlı olsun.. Vaatten,bözden çıkartılıp,hayata geçiyorsa itiraz etmenin ne anlamı var..!?

Esen kalın..