Geçtiğimiz hafta Balıkesir’de gerçekleşen ‘İstihdam Çalıştayı’nda Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, yaptığı konuşmada,  İstanbul-İzmir Otobanı, Osmangazi Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü ile Altın Çember’ in tamamlanmak üzere olduğuna vurgu yaparak, bu çemberin sanayinin gelişip istihdamın artmasına büyük katkı sağlayacağını söyledi.

Okurlarımız anımsayacaklardır, Başkan Yılmaz’ın ‘altın çember’ konusundaki düşünceleri ve öngörüsüne 2019 Mart yerel seçimleri arifesinde büyükşehir belediye başkan adayı olarak yaptığı konuşmalarda ve seçim broşürlerinde tanık olduk. Keza, yerel seçimler öncesinde Bandırma’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılımıyla Grand Asya’da, AK Parti teşkilatı, sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarla geniş katılımlı bir buluşma ve toplantıda da bizzat Yılmaz’ın kendisinden dinlemiştik.

Başkan Yılmaz’ın sözünü ettiği bu ‘altın çember’ ne!?

Başkan Yılmaz’ın bizzat kendi ifadesiyle, ‘Altın Çember’, AK Parti ve bir anlamda AK Partili rahmetli Sabri Uğur’un belediye başkanlığı döneminden başlayarak, Balıkesir’in Büyükşehir kapsamına alınmasıyla 2014 yılında rahmetli büyükşehir belediye başkanı Edip Uğur döneminde üzerinde çalışılıp, olgunlaştırılmış bir yol haritası.

Özellikleri neler?

1.si, Balıkesir merkezi planlama teşkilatı ve siyaset üstü bir organizasyon.

2.si, Balıkesir için dertlenen, ana konular konusunda herkesin bu teşkilata yardımcı olması sağlanacak,

3.sü, Başkan Yılmaz, daha 2019 yerel seçimleri gerçekleşmeden ve büyükşehir belediye başkanı adayı olarak, bize şöyle sesleniyor:

“Marmara havzası içerisinde Çanakkale köprüsü ve Osmangazi Köprüsü de altın çemberi tamamladı. Bu çemberi biz yönetebilirsek, Türkiye'nin en büyük zenginliklerinin kapısını açacak olan kontrollü sanayileşmeyi ve temiz sanayileşmeyi Bandırma'ya getirebiliriz. Biz imarda sorunları çözmezsek, bürokrasiyi aşamazsak bu fırsatı iyi değerlendiremeyiz ve bu yatırımlar başka illere gider. 94 yılında büyükşehir olan illere bakarsak çok hızlı bir ivme yakalamışlar. 2004 yılında büyükşehir olan illere bakıyoruz onlarda ivme yakalamış ama biz onların yaptığı hataları yapmayacak kadar onlardan örnek alabilecek tecrübe birikimi var".

Kentsel irade, birlik ve sosyal aktivizm

Coğrafi ve stratejik açıdan bölgenin geometrik açıdan tanımlanmasına Bandırmalılar ve Bandırma siyaseti yabancı değil. Anımsayın, özellikle 90’lı yılların sonundan başlayarak Bandırma’yı merkeze koyarak İstanbul-Bursa- İzmir üçgeninden hareketle başta ANAP’tan rahmetli Mustafa Gönenlioğlu olmak üzere, kentin gelişip kalkındırılmasına yönelik bir çok plan ve programlamalar yanı sına bunun gerçekleştirilmesinin ön koşunun siyaset üstü bir anlayışla bölgesel ve kentsel birlik ve beraberliğin gerçekleştirilmesi için ‘Bandırma Partisi’ anlayışıyla hareket edilmesi düşüncesi öne sürülmüş ve bu ve benzeri düşüncelerden hareketle Bandırma Ticaret Odası Başkanı Halit Sezgin’in öncülüğünde sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir çok toplantı yapılmıştı. Bunun öncesi de var: DYP’den Durgut Ergin’in Belediye Başkanlığı döneminde kentin il olabilmesi için geniş tabanlı ve katılımlı ‘İl Komitesi’ kurulmuş ama yapılan çalışmalar bir şekilde akamete uğramıştı

Keza, rahmetli Dr. Halil Ünlü’ nün belediye başkanlığı döneminde de benzer düşüncelerle  ‘Danışma Meclisi’ oluşturulmuş, o yıllarda özellikle içme suyu projesi konusunda örnek bir çalışmaya imza atılmıştı. Balıkesir’in bir çok ilçesinde de yerel yönetimler ile sivil toplum örgütlerinin benzer demokratik girişim ve çalışmaları zaman içinde oldu ve hala olmaya da devam ediyor. Örneğin, Gönen’de de benzer amaçla Gönen Sivil Toplum Platformu (GSTP) kurulmamış mıydı?

Yani, Başkan Yılmaz’ın dillendirdiği bu ve benzeri girişim ve çalışmalar özellikle Bandırma ve bölgeye hiç yabancı değil ve Balıkesir özelinde ve genelinde tüm bu düşünce ve çalışmaları demokratikleşme açısından olumlu görmek gerekiyor. Bu kentsel ya da bölgesel demokratik ve sosyal aktivizmin dışa vurumudur.

8 yıllık Büyükşehir deneyimi

Biz yine Başkan Yılmaz’ın ‘altın çember’   konusundaki düşünce ve öngördüklerine dönelim. Bu düşünce ve yol haritası bir çok gerekli koşulu içinde barındırıyor.

Bu bağlamda bir gerçeğin altını çizmekte yarar var: Büyükşehir Belediyesi’nde Edip Uğur ve Yücel Yılmaz, 2014 yılı Mart’ından 2022 yılına 8 yıl gibi bir zaman diliminde tüm siyasi alt-üst oluş ya da yaşanan ekonomik krizlere, FETÖ’cü 15 Temmuz darbe kalkışmasına, doğru ve yanlışlara, eksik ve fazlalara karşın ülkenin coğrafi açıdan en büyük illerinden biri olan Balıkesir ve ilçeleri ile kırsalında belediyecilik açısından mevcut veriler ve bugüne kadar alınmış kararlar ve gerçekleşen icraatlar dikkate alındığında genel olarak bir başarı hikâyesine tanık oluruz.

 Kuşkusuz siyasi kaygılardan ve politik ön yargılardan uzak bu 8 yıllık sürece objektif yaklaşmanız kaydıyla. Yoksa, politik ön yargılarınıza yenildiğiniz noktada Başkan Yılmaz, ağzıyla kuş bile tutmuş olsa da hikaye.! Lütfen, sadece Büyükşehrin web sitesine girin mevcut organizasyon şablonuna, daire müdürlüklerinin çalışmalarına, büyükşehir meclisinin ve Başkan Yılmaz’ın aldığı karar ve  çalışmaları dikkatle  inceleyin..!

Peki, Başkan Yılmaz, bu nokta da neyi, nasıl başardı.?

Yine 2019 yerel seçimlerin arifesinde ‘Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Başkan Yılmaz, ‘Şehir Tasavvuru ve Proje Tanıtım Toplantısı' yanı sıra Bandırma’da ‘Millet İttifakı’nın Başkan adayı İsmail Ok ile birlikte katıldıkları ve projelerini paylaştıkları toplantı da üzerinde ısrarla durduğu ‘Altın Çember’e değiniyor ve  ‘Çember’in sınırlarını çiziyor: İstanbul - Yalova - Bursa - Balıkesir - Çanakkale - Tekirdağ'ı kapsayan Osmangazi ve Çanakkale Köprüleri ile de tamamlanan Altın Çember, Yılmaz’a göre, bu amaç ve hedef doğrultusunda Balıkesir'i; 25 milyon nüfusun yaşadığı ve Türkiye üretiminin yaklaşık yüzde 80'inin yapıldığı Marmara Bölgesinin merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını belirterek, bu amaçla sanayi, ticaret, ekonomi, turizm, tarım ve hayvancılık noktasında topyekün bir kalkınma hamlesi başlatacaklarını vurguluyor.

Bu düşünceler, Büyükşehrin mevcut durumuna ve mevcut koşullara uygun geleceğe dönük geliştirilen projeksiyonlar önemli. Tüm siyasal partilerin kendi içinde  böylesi bir çalışmaya, plan-program ortaya koymalarına, vizyon ve projeksiyon sahibi olmaya ihtiyaçları var.

Kuzey, Güney ve Körfez Yıldızı

Yılmaz  durmuyor ve devam ediyor..

 Balıkesir'in konumu itibarıyla lojistik bir üs, gelişen ulaşım ağları ile de yatırımcılar için cazibe merkezi olabilecek altyapı ve imkânlara sahip olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Ulaşım yatırımıyla birbirine entegre hale gelen ‘Altın Çember’ denilen bu bölgenin kalbinde yer alan Balıkesir ekonomisini ve bu çemberi iyi yönetebilirsek; Türkiye'nin en büyük zenginliklerinin kapısını açacak olan temiz ve kontrollü sanayileşmeyi bu bölgeye çekebilirsek Balıkesir kazanır Türkiye kazanır" diyerek, şehri üçe böldüklerini ve Kuzey, Güney ve Körfez’in Yıldızları’ndan söz ediyor. Şöyle ki,” Kuzey'in Yıldızları; Bandırma, Manyas, Susurluk, Gönen, Erdek ve Balya. Bu ilçelerimiz Kalkınan Balıkesir'in sanayi ve teknoloji kimliğini üstlenecek. Güney'in Yıldızları; İvrindi, Savaştepe, Altıeylül, Karesi, Kepsut, Bigadiç, Sındırgı, Dursunbey lojistik, tarım ve termal turizm kimliklerini üstlenirken; Körfez'in Yıldızları; Ayvalık, Edremit, Havran, Burhaniye, Gömeç ise turizm kimliğini üstelenecek."

Başkan Yılmaz’ın bu düşünce ve öngörülerine göre, Büyükşehirin ’Kuzey Yıldız’ı kimliğini üstlenen Bandırma, Manyas, Susurluk, Gönen, Erdek, Balya için bugün şu soruyu sorabiliriz: O günden bugüne bu ilçeler sanayi ve teknoloji kenti olabildiler mi? Üç yıllık zaman yetersiz ise, bundan sonrası için  ‘yıldız’ olacakları yönünde bir emare var mı? Ongörüleri bugüne uyarlamak, gerçekçi olmak gerekmiyor mu? Sanayi ve teknolojik yatırımların ‘s’sinin olmadığı Manyas, Adalar ve  Erdek gibi ilçelere sanayi ve teknolojide ‘altın yıldız’ olduklarını nasıl anlatacaksınız? Tarımı ve hayvancılığı, termal turizmi ile markalaşmış Gönen’e, gerçek kentsel kimliklerinin sanayi ve teknoloji olduğunu nasıl inandıracaksınız?

Yani Balıkesir’in mevcut durumu ile gelecek öngörüleri, projeksiyonları arasında gerçeklerle örtüşmeyen, sübjektif tanımlama, kategorizasyon, beklenti ve tanımlamalar var.

Ortak akıl ve istişare

Başkan Yılmaz’ın ‘Altın Çember’ tanımlaması Büyükşehirin mevcut konseptinden hareketle 2019 seçimlerinden bugüne geleceğe yönelik amaç ve hedeflerinden, öngörüleri ve projeksiyonundan oluşuyor. Başkan Yılmaz ve yönetiminin bu noktada başından bugüne ciddiyet ve titizlikle izlediği bir siyasi, idari ve sosyal yol haritası var.

Başkan Yılmaz, bu yol haritasını da 2019 Mart yerel seçimleri öncesi büyükşehir başkan adaylığı sürecinde şöyle özetlemiş: "Balıkesir'i ayağa kaldıracak, Balıkesir'i güçlendirecek, potansiyelini arttıracak projeleri hayata geçirecek, ötekileştirmeden, kavga etmeden. istişare ile sonuç alacağız." Bir diğer ifade ile yönetimde ve siyasette, sosyal yaşamda birlik ve beraberlik ile ‘ortak aklın’  ve ‘istişare’nin gözetilmesi.

Tüm bu sözcükler, Başkan Yılmaz yönetiminin ‘anahtar’ sözcükleridir. Yücel Yılmaz’ın Karesi Belediye   Başkanı olarak beş yıl ve üç yıl da Büyükşehir Belediye Başkanı olarak siyasette ve idareci olarak aldığı karar ve icraatlarınının  altında bu anahtar sözcüklerin bulunduğuna inanıyorum.

Bir başka yazıda buluşmak dileğiyle esen kalın..