Anadolu insanının yaşamında zeytin ve zeytin yağı yanı sıra zeytin ile zeytin yağından üretilen ne varsa büyük payı ve rolü vardır.Zeytin, geleneksel ürünümüz ve  vazgeçemediğimiz sağlıklı  tarımsal gıdamız, geçim kaynağımızdır.

Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın eş güdümünde Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin koordinasyonu, zeytin üreticilerini bağrında toplamış Marmara Birlik ve Tariş kooperatiflerimiz  gibi üretici birlikleri 2022-2023 sezonunda zeytin üretimi toplamda 2 milyon 976 bin 654 ton olarak öngörülen rekolte ile birlikte adeta bayram yaşıyor.

Olayın şakası yok,Geçen sezona göre zeytin üretimindeki artış yüzde 71,2 

 Olarak hedeflenirken, sofralık zeytinde Türkiye  dünya 1.si olurken,zeytin yağı üretiminde  İspanya’da sonra dünya 2.liği sırasına  yerleşirken, sofralık zeytinde İspanya ve Mısır’ı geride bırakarak dünya 1.liğine yerleşmiş durumda.

2009/2010 sezonundan bu yana Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi(UZZK)’nin koordinatörlüğünde yürütülen koordineli ve çok yönlü çalışmalarla  ülkemizde toplam 167 milyon 652 bin 603 adet meyve veren, 28 milyon 456 bin 586 adet meyve vermeyen zeytin ağacı   tespitiyle, yeni dikimler ile meyve veren zeytin ağacı sayısı planlı olarak arttırılmış,bu alanda  birlikler ve üretici teşvik edilmiş ve sonuç ortada yani elde edilmiş başarı tesadüfi,rastlantı,sürpriz değil.

Balıkesir’de zeytin ve zeytinyağı üretiminin önemi büyük. Ekim ayı içinde Vali  Hasan Şıldak  ve Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz’ın da katıldığı zeytin hasat törenlerinde,Başkan  Yılmaz, Balıkesir’de 13 milyon  zeytin ağıcı olmduğuna dikkat çekerek, zeytin ve zeytin yağı üretiminde Balıkesir’in önemine dikkat çekmiş. Binlerce zeytin  üreticisi geçimini zeytinden sağlarken,başta Ayvalık.Edremit,Burhaniye, Erdek, Bandırma,Marmara Adalar  olmak üzere zeytin ve zeytin yağı üretimi ve phazarlanmasında bir çok entegre tesis faaliyetini sürdürüyor.

Türkiye’nin zeytin ve zeytin yağı üretimi ve elde ettiği yüksek rekoltede başta Avrupa olmak üzere tüm dünya da yaşanan iklim değişikliği ve kuraklığın zeytin üretimini olumsuz etkilemesinin büyük rolü ve payı var.Aynı sorun ayçiçeği  üretiminde de yaşanıyor.Bunun ayçiçeği yağının üretimi ve pazarına, fiyatlara  yansıması da kaçınılmaz.Çünkü,iktisadi olarak arz ile talep arasındaki makas hızla ülkeler,üretici  ve tüketici aleyhine hızla açılmakta.Buda olayın başka bir yönü..

Kuşkusuz,ülkemizin zeytin ve zeytin yağı üretiminde elde ettiği küresel  ekonomik başarının Türkiye’nin ihracat rakamlarına  yansıması kaçırılmaz. Bu durum ülkemiz zeytinyağlarının değerlendirilmesi açısından önemli bir uluslar arası fırsatlar sunmakta. Ancak, farklı sorunlarımız da var.Önemli sayılabilecek bir çok sorunumuz da var. Örneğin ,yüz binlerce  ton zeytinyağı ve binlerce  ton sofralık zeytinin saklanabileceği tank ve depo konusunda yetersizliğimiz,eksiklerimiz var. Artan girdi maliyetleri, işçi bulmada yaşanan ve yaşanacak zorluklar ve sektörün temel sorunları üreticileri ve sektör temsilcilerini zora sokmakta.Keza,  ihracatçı için de özellikle markalı ve ambalajlı ihracat iade desteği arttırılmalı ama en önemlisi üretimde ve başarı da sürdürülebilirlik sağlanabilmeli..

Sonuçta,ne ekerseniz onu biçiyorsunuz..!