‘GÜÇLÜ TÜRKİYE GÜÇLÜ AVRUPA’DIR’
Kur korumalı mevduat sistemini ve Türkiye Varlık Fonu’nu tasfiye edeceklerini ilan eden Öztrak AB hedefini şöyle izah etti: “Feraha kavuşmak için özellikle bir çabamız var. Güçlü Türkiye, güçlü Avrupa’dır. Türkiye’nin geleceği demokratik kurallı dünyadadır. AB üyelik müzakerelerini canlandıracağız. Bu çerçevede özellikle 23. Yargı ve Temel Haklar faslının gereklerini hızla tamamlayacağız. Bu fasıldaki siyasi blokajın kaldırılmasını da AB’den isteyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı makamını Çankaya Köşküne taşıyacağız. Mali kural uygulamasını başlatacağız. Kara paraya sıfır tolerans göstereceğiz. Ülkemizde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Cinsiyet eşitsizlikleriyle etkin şekilde mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe sokacağız. Ülkemizi nereye götüreceğimizi çok iyi biliyoruz.”
‘23. YARGI VE TEMEL HAKLAR FASLI’ NEDİR?
Öztrak'ın konuşmasına bahsettiği “23. Yargı ve Temel Haklar Faslı’nın kapsamı şöyle ifade ediliyor: “Yargı ve temel haklar alanındaki AB politikaları ile Avrupa Birliğinin özgürlük, güvenlik ve adalet alanı olarak korunması ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda AB üyeliği için aday ülkelerin bağımsız ve etkin çalışan bir yargı tesis etmeleri beklenmekte olup; hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması bakımından mahkeme kararlarının tarafsızlığı, bütünlüğü ve yüksek standardı önem arz etmektedir. Adil yargılanma hakkının tesisi için yasal güvenceler ve yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele fasıl kapsamında üyelik için aranan koşullar arasında yer almaktadır. Bununla birlikte aday ülkelerden, müzakere süreci sonunda AB müktesebatı ve Temel Haklar Şartı ile güvence altına alınan hak ve özgürlüklere riayet edilmesini sağlaması beklenmektedir.”
TERÖR YASASINDA DEĞİŞİKLİK TALEBİ
Görünüşte istikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasi, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı ile azınlıkların korunması ilkelerinden oluşan şartlar masada Türkiye’nin ulusal çıkarlarını tehdit eden konularla mukayese ediliyor. AB merkezi Türkiye’den terörle mücadele yasasında değişiklik talep ediyor. PKK terörüyle mücadelenin sonlandırılmasını ve FETÖ yargılamalarının durdurulmasını isteyen AB yönetimi, Türkiye’nin Kıbrıs ve Akdeniz’deki çıkarlarından vazgeçmesini de bekliyor.
Geçen günlerde konuşan Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin insan hakları konusunda tarihin en kötü dönemini yaşadığını söylemişti. Raportör, AİHM’in Kavala ve Demirtaş kararlarının uygulanması ve diğer insan hakları ihlâllerinin giderilmesi konularında somut adımlar beklediğini bildirmişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun AB elçileriyle yaptığı toplantıda terörle mücadele yasasını değiştirme sözü verdiği öne sürülmüştü.
LGBT'YE GÜVENCE VERİLDİ
LGBT'yi her fırsatta destekleyen CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, İkinci Yüzyıla Çağrı adıyla düzenlenen organizasyonda iktidar olmaları durumunda ‘İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceklerini ve cinsiyet eşitsizliği ile mücadele edeceklerini’ açıklayarak LGBT üyelerine güvence verdi.
Programda söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, partisinin iktidar olduğunda gerçekleştireceği stratejik hamleleri anlattı.
Faik Öztrak, LGBT’yi normalleştiren ve propagandasını yapan CHP’li belediyelere toplumdan gelen tepkilere rağmen destek niteliğinde açıklamalarda bulundu.
Öztrak, eşcinselliği meşrulaştırdığı ve aileye zarar verdiği gerekçesiyle eleştiri konusu olan ve yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin geri getirileceğini ilan etti.
CHP'li Öztrak, “Cinsiyet eşitsizlikleri ile etkin şekilde mücadele edeceğiz, İstanbul Sözleşmesini yeniden yürürlüğe sokacağız” dedi.
YENİ DANIŞMAN İKLİMİ ANLATTI
Öztrak’ın ardından sırasıyla Hacer Foggo, Hakan Kara, Refet Gürkaynak, Ufuk Akçiğit, Daron Acemoğlu, Selin Sayek Böke sunumlar yaptı. Öztrak’tan önce söz verilen Kılıçdaroğlu’nun yeni danışmanı ABD’li Jeremy Rifkin ‘sıfır emisyon’ çağrısı yaptı. Toplantıya gelmeyen ve video ile Amerika’dan bağlanan Rifkin şöyle seslendi: “İklim değişiyor. Böyle bir dönemde yaşıyoruz. Çok ciddi seller yaşanıyor. Yaz aylarında ise kıtlıklar yaşanıyor. Sonbaharda fırtınalar bizi vuruyor. Bunlar ekosistemimizi alt üst ediyor…. Türkiye’de genç bir kuşak var ve bu dönüşümü gerçekleştirebilirler. Akdeniz ekosisteminden bahsediyoruz. Türkiye Akdeniz’deki diğer 22 ülkeyle bir araya gelmeli. Akdeniz havzasında işbirliği yapacak yeni kuşaklar gerekiyor. Türkiye bu liderliği yaparsa AB’ye de yakınlaşır. Bu yeni çağ için işe başlamanın zamanı.”
'BARIŞ AKADEMİSYENLERİNE' GÖREVE İADE SÖZÜ
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de konuşmasında şunları söyledi:
“Büyük bir değişimin eşiğindeyiz, keskin bir yol ayrımındayız. Rantçı, bilimden uzak ekonomiyle mi devam edeceğiz yoksa yeni bir anlayışıyla mı? Toplumun tüm kesimleri hep birlikte zenginleşeceğiz. Bugün ekonomi ranta dayanıyor, ağır bir sömürü düzeni içinde yürüyor. Yarın adaletli bir düzen kurulacak. Bugün dünyanın çalışanlar için en kötü çalışma koşullarına sahip 10 ülkesinden biri Türkiye. Bugün dünyada büyük değişimler oluyor. Dünya yeni bir üretim devrimi eşiğinde. Daha önceki 3 büyük sanayi devrimini ıskaladık bu sefer ıskalamayacağız. En büyük ticaret ortağımız olan AB çok yakında sınırından geçen ürünler eğer yeşil ekonomiyle uyumlu değilse sınırda o üründen vergi alacak. Oysaki biz üretimimizi değiştirmeye geliyoruz.
“YÖK’ü kaldıracağız. Boğaziçi ve tüm üniversiteleri hep birlikte özgürleştireceğiz. Barış imzacısı akademisyenleri yeniden öğrencileriyle üniversitelerle buluşturacağız.”
SADAKA VAAT ETTİ
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo da sosyal yardımları en az 3 katına çıkaracaklarının altını çizdi. ‘Aile Destekleri Sigortası’ modelini anlattı. Foggo’nun sunumunda yoksulluğu üretim, istihdam ve adil paylaşımla ortadan kaldırmak yerine ihtiyaç sahiplerine daha fazla ve daha kolay yardım sağlamak yer aldı: “Sosyal yardım almak için insanlar kurumlar arasında mekik dokuyor. CHP iktidarının ilk 6 ayında Aile Destekleri Sigortası Kurumu kurulacak. Tüm sosyal yardımlar tek çatı altında toplanacak. Sosyal yardım diye verilen tutarlar yoksul ailelerim onurunu zedeliyor. Bu güçlü sistemle sosyal yardımlar bir siyasi malzeme olmaktan çıkacak. Yoksulluğa çok farklı boyutla bakan bir sistem kuruyoruz. Aile Destekleri Sigortası kapsamında sosyal yardımlar kadınların hesabına yatırılacak. Eşit, onurlu ve adil bir düzen kurmak için buradayız.”
Ekonomist danışmanların sunumlarında da teknik analizler ve teorik planlar vardı.
‘VİZYON’UN AKTÖRLERİ: BATICI, IMF’Cİ, AÇILIMCI
Aydınlık, Kılıçdaroğlu'nun vizyon toplantısını duyurmasının ardından 2 Aralık'taki manşetinde konuşmacılara mercek tutmuştu.
CHP’nin önde gelen kadroları konumuna erişen Selin Sayek Böke ile Faik Öztrak parti görevlerinin yanı sıra Kılıçdaroğlu’nun özel gezilerine de katılıyor. Böke neoliberal görüşleriyle tanınırken, Öztrak da IMF’nin Türkiye ataması olarak kabul edilen Kemal Derviş döneminin hazine müsteşarı olarak akıllarda. Yine parti yöneticilerinden Hacer Foggo ise Kılıçdaroğlu’nun yeni gözdelerinden. Foggo da CHP liderinin ABD gezisinde yer almıştı. Foggo, ABD ve Avrupa devletlerinin desteklediği vakıflardan aldığı fonlarla yürüttüğü çalışmalarla gündeme gelmişti. Foggo'nun derneğinin, Amerikan Turkish Philanthropy Funds Vakfı tarafından fonlandığı ortaya çıkmıştı.
AÇILIM BİTMESİN İSTEDİ
Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinde görüştüğü isimlerden olan Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Kemal Derviş’in de eğitim gördüğü okullardan olan, küresel merkez aklın kadrolarının yetiştirildiği Londra Ekonomi Okulu’nda yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamladı. Kısa süre burada ders de veren Acemoğlu, daha sonra ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde devam etti. ABD derin devletinin yayın organı olarak lanse edilen Foreign Affairs dergisinde 2014’te yazdığı “The Failed Autocrat” başlıklı makalesinde Erdoğan’ı otokratlıkla eleştirdi. Başka bir söylevinde açılım politikalarına son verilmesinin Türkiye ekonomisi için felaket olacağını kaydetti. Toplantıda yer alan bir diğer isim Refet Gürkaynak da IMF’ci ve açılımcı görüşleriyle kayıtlarda geçiyor. Gürkaynak, Aydınlık’ın ortaya çıkardığı, CHP’li Faik Öztrak ve İyi Partili Durmuş Yılmaz’ın 2019’da IMF temsilcileriyle Ankara Hilton Otel’de yaptığı gizli toplantıya da katılmıştı. Gürkaynak, IMF’yi Türkiye ekonomisi için bir zorunluluk olarak niteliyor.
