Ülke ve millet olarak, yurttaş olarak hepimiz ortak bir sorun ve sıkıntı yaşıyoruz. Fahiş fiyat uygulamaları, stokçuluk, yağmur gibi yağa zamlar karşısında vatandaş ne yapacağını, kimi muhatap kılacağını şaşırmış durumda.

Doğal olarak vatandaş öfkeli ve tepkili…!

Temel  gıda ürünlerinde  yaşananlar rezillik boyutunda..  Vatandaş, çarşı-pazarda yaş sebze ve meyve fiyatlarında  yaşanan fiyat artışları karşısında sürekli olarak  tarla ve bahçede üreticinin ürettiği malın çarşıya-pazara-manava taşınma sürecinde aracılar tarafından nasıl fiyatlandırıldığını dinlemekten bıktı, usandı.

Keza, Ayçiçek yağında tanık olduğumuz gibi rafların bir an da nasıl boşaltıldığına, ürünün nasıl aşırı fiyatlandırıldığına, stokçuluğa bizzat tanık olup, yaşadı. Şimdi aynı oyun şeker de sahneleniyor. Başkan Erdoğan’ın gıda ürünlerinde, temizlik ürünlerinde KDV indirimleriyle tüketicinin biraz olsun nefes alması için devlet gelirinden vazgeçmesi bile  vurgun ve soyguncular için  yeni fırsat kapılarını açtı. KDV indirimleri tüketici  lehine hiçbir sonuç vermedi.

Devlet ve siyasal iktidar, vatandaşını  etiket fiyatlarını takip etmeye, ilgiyi kurumlara şikayet edip, harekete geçirmeye davet etti. Bu da ciddi bir sonuç vermedi. Vatandaş olup-bitenler karşısında çaresiz ve bu vakanın siyasal  ve sosyal sonuçları ağır..! Başkan Erdoğan ve Bakanların uyarıları hatta tehdit içeren konuşma ve talimatları, yasal düzenlemeler  toplumda yeteri kadar karşılık bulmuyor.

Neden ?

Çünkü, yıllanmış neo-liberal ekonomik politikalar, serbest piyasa ekonomisi ve vahşi kapitalizm bürokratik oligarşi ile el ele yürür ve birbirini besler, kural tanımaz. Devlet yönetiminin en tepede aldığı kararlar yukardan aşağıya amaç ve işlevini yitirir. Tavan ile taban arasındaki uçurum demokratik açıdan örgütlü olmayan, sivil insiyatifin olmadığı toplumlarda tüketici yani vatandaşınız aleyhine uçuruma dönüşür. Rahmetli Demirel’in ifadesiyle, iktidarınızın kaderini tencere belirler hale gelir.

Türkiye’nin üye sayısı 10 milyonu geçmiş en güçlü partisi AK Parti’nin, piyasalarda yaşanan bu fiyat anarşisi  karşısında, vatandaşının çaresizliğine ortak olmak ve   bürokratik oligarşiye karşı, devletin ilgili ve yetkili kurumlarını, bürokratlarını işlevli kılmak adına  acaba  durumdan vazife çıkartmayı düşünmüyor mu?