Semt pazarlarının ekonomik ve toplumsal yaşamımızda özel bir yeri vardır. Bir ülkenin ekonomik ve toplumsal gidişini, insanların yaşam kalitesini anlamak istiyorsanız, üretici, esnafı ve vatandaşınızın alım gücünü görüp, anlamak için semt pazarlarına çıkmak zorundasınız.

Yüksek enflasyon ve yaşanan aşırı fiyat artışlarını en somut ve en can yakıcı olarak çarşı-pazarı gezip, görerek  tanık olabilirsiniz.  Özellikle dar ve sabit  gelirli  tüketici alışkanlıklarının, alış-veriş kültürünün hızla  değiştiğine tanık oluyoruz,Artık, Pazar tezgahlarından evinize eli dolu dolu dönmek tarihe karıştı.  Kilo  ile alış-veriş yapmak bile mazide kalmaya başladı. Tane hesabı ile günlük-haftalık öğün hesaplarıyla  alış-veriş dönemi başladı.

Alış-verişin piri kadınları kutlamak gerekiyor. Cebindeki  paraya göre evin geçimini ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ince hesap yapmakta muhteşem bir başarıya sahipler. Bir de Pazar alış-verişlerine kredi kartı ve poz cihazları eklemlendi. Hemen her tezgahta kredi kartı ile satış yapılır etiketlerini görmeye  alıştık.. Vatandaş sebze  ve meyvesini kredi kartı ile alıyor. Daha önce giyim ve şarküteri gibi kategorilerde uygulanan ödeme yönteminin diğer kategorilere de hızla yayıldığına tanık oluyoruz.

Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, ocak ayında kredi kartı sayısının 86 milyon adeti aşarak tüm zamanların rekorunu kırdığına, POS cihazı sayısının ise 1 milyon 751 bin adet ile 2021 Haziran ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktığına dikkat çekiliyor. Zincir marketlerin fahiş fiyat uygulamalarından bıkan tüketici, marketlerin manav reyonlarından kaçıyor, market ve gıda ürünlerindeki kartlı harcamaların yüzde 8,1 azalmış olduğu görülüyor. Pazarcı esnafının ise sürümden kazanma dönemi bitiyor. Halden ve üreticiden kasa kasa, çuval çuval pazar tezgahına taşıdığı meyve ve sebzenin  artık ancak yarısını satabiliyor. Maliyet artışı ve yüksek enflasyon pazarcıyı da ezmiş durumda. Kredi kartı ile satış oranını, tüketicinin alışverişini arttırmaya çalışıyor ama tüketici ihtiyacı olduğu kadar ve alışverişte az ürün almaya, seçici davranmaya çalışıyor.

Sonuç olarak, çarşı-pazar yanıyor ve tüketim alışkanlıklarımız hızla değişirken, alım gücünün düşüklüğü, beslenme alışkanlıklarımızı da hızla değiştirerek, yetersiz beslenen nesillerin sağlığını da olumsuz etkiliyor.