Sosyo-ekonomik açıdan toplumun en mağdur ve en sıkıntılı ve en sorunlu kesiminin başında çiftçilerimiz ve hayvancılarımız geliyor. Yaşadığımız sorun ve sıkıntıları öylesine politik açıdan partiler ve liderler nezdinde kategorize edip kişiselleştirdik ki, tabiri caiz ise, burnumuzun ucunu görüp, yaşadığımız sorunların temeline inip, çözüm üretemiyoruz.

Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devleti’nin kuruluşu sonrası Mustafa Kemal’in “Milli ekonominin temeli tarımdır.” Sözü ile birlikte ulusal bir tarım politikası ve stratejisi izlememiz gerektiği  yönündeki sözlerini, uyarılarını ve politikalarını unuttuk…Yıllar içinde özellikle tarımsal üretim de kendine yeter konumda olan bir ülkeyken, en temel tarım ürünlerini ithal eder konumuna geldik..

Tarımsal girdi ve mazot fiyatları aldı başını gitti. Çünkü, enerji de dışa bağımlıyız.2021 yılı başında 6 TL. olan 1 lt. mazot 20 liranın üzerine çıktı. Türkiye; tohum da, tarımsal ilaç da, gübre ham maddesinde dışa bağımlı. Gübrenin hammaddesi amonyak fiyatları Ocak 2020’den bugüne 5 kat, Potasyum kaynakları 4 kat, Kükürt fiyatları 9 kat, Fosfat kayası fiyatları 4 kat arttı. Ürenin ton fiyatı Ocak 2020’de 241 dolardan  1150 dolara çıktı.. DAP gübresi 291 dolardan 971 dolara çıkarak 4 kat arttı. Amonyum sülfat 88 dolardan 320 dolara yani 4 kat arttı. Türkiye, yıllık ortalama 7 milyon ton gübre kullanıyor ve bunun yaklaşık 3 milyon tonu ithal yani dışa bağımlıyız. Buğday üreticisinden  tonunu 2.500 liraya aldığınız buğdayı 6.750 liraya  ithal ederseniz, çiftçinizi  bitirir, ekemez duruma sürüklersiniz..

Devlet koruması ve teşvikten yararlanamayan, emeğinin karşılığını alamayan ve girdi maliyetleri altında borçlanıp, ezilen çiftçi üretimden vaz geçerek, kentlerde varış ve gettoları oluşturur. Köyler, aynı bugün yaşadığımız gibi boşalır. Ziraatla uğraşan çiftçi aileleri, et ve süt hayvancılığı da yapar. Süt ineklerini, girdi maliyetlerini karşılayamadığı için kesime göndermek zorunda kalan üretici ne yapsın?

Mustafa Kemal’in ‘kılıç mı saban mı’ sorusuna ‘saban’ yanıtı vermesi boşuna değil.