SİYASİ GÖRÜŞLERİ VE HAKKINDAKİ TARTIŞMALAR
Sabahattin Ali fikir hayatına Türkçü-Turancı görüşleriyle başladı. Ziya Gökalp’i “Milliyet aşkını gönüllere serpen nebi” diye niteleyen Yazar, daha sonra sosyalist fikirleri benimsedi. Markopaşa’daki yazılarında Türkiye’nin ikinci kapitülasyonlar dönemine gireceğini ve Türkiye’nin bağımsızlığını etkileyeceğini belirtti. Bu konudaki görüşünü şöyle ifade eder:
“Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. (...) Biz istiyoruz ki, bu topraklar ve onun üzerinde yaşayan insanlar, hiçbir yabancı devletin oyuncağı olmasın. (...) Dünya işlerinde politikamız, şunun bunun kölesi gibi peşinden gidilerek değil, bu milletin selametini en iyi sağlatacak yolları müstakil olarak seçmek şeklinde kendini göstersin.”
Samet Ağaoğlu ve arkadaşı Mehmet Ali Cimcöz’ün eşi Adalet Cimcöz de onun gerçekte komünist olmadığını, alkışı ve gösterişi seven biri olduğunu söyledi.
Ağaoğlu ölümünün ardından şu ifadeleri kullanacaktı:
"Böylece hiçbir zaman gerçek bir komünist olamadı. (...) Hikayelerinin aksine realitede burjuva manzarası gösteriyordu.
Sabahattin Ali sağ ve sol tarafından sürekli olarak eleştirildi. Türkçü Turancı fikrin ideoloğu Nihal Atsız Orhun dergisinde Şükrü Saracoğlu'na atfen yazdığı yazıda Sabahattin Ali’yi vatan haini olarak niteledi.
Hasan İzzettin Dinamo ise, onun için “Hasan İzzettin Dinamo, Sabahattin Ali'nin tutukluluğu hakkında "Konya'daki bu şiir ihbarı olmasaydı onun solculuğu tatlı bir gevezelik olarak kalacaktı." diyecekti.
Türk şiirinin ustası Nâzım Hikmet ise onun edebi yönüyle ilgili "Türk edebiyatında hikayeci olarak yalnız sen varsın!” ifadelerini kullanacaktı. Sabahattin Ali'nin Resimli Ay'da yayınladığı hikâyeler sosyalistler ve halkçılar tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştı.