Balıkesir AK Parti Milletvekili TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında Şu görüşlere yer verdi:

“MUHALEFETE HATIRLATIYORUM:

-              Siyaset sahada yapılır!

-              Siyaset milletimizle iç içe yapılır!

-              Siyaset, siyaset mühendislerinin sokma akıllarıyla yapılmaz!

Siyaset ile sosyolojinin buluştuğu bir parti olan AK Parti‘miz; toplumun beklentilerini karşıladığı için, bu çerçevede siyaset yaptığı için Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız  Sayın Recep Tayyip Erdoğan‘ın liderliğinde 20 yıldır girdiği tüm seçimleri kazanmıştır.

İktidar ve muhalefetin anlayış farkı.!

AK Parti olarak, siyasal ve toplumsal gündemi etkin bir şekilde belirledik, krizlere karşı meydan okuyup, aksiyoner siyaset anlayışıyla mücadele ettik ve her seferinde Milletimizin desteği ile kazandık. AK Parti ile, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ‘Batı acaba ne der’ anlayışından, ‘Milletimiz ne der’ anlayışına geçtik. Ve bugünlerde söyledikleri yalan ve iftiralarla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun zihniyetinin, benzemezler ittifakının kurduğu topal masa sallanmaya, her geçen gün irtifa kaybetmeye devam ediyor.

Son olarak, altılı masanın yedinci ortağı, gizli destekçinin bir milletvekili, masanın benzemezlerine aba altından sopa göstererek, ‘Ayağınızı denk alın, Hdp olmadan bir hiçsiniz!’ mesajı verdi. İktidar hayalleri kuran Chp sözcüsünün, ‘İş başına gelmeniz durumunda Hdp’ye bakanlık ve kurumlarda yer açacak mısınız?’ sorusuna verdiği kaçamak cevaplar, muhalefetin içinde bulunduğu aşılamaz durumu ve yaşadığı zihinsel çelişkiyi bir kez daha ortaya koydu.

Hatırlayalım lütfen: Her köşesi başka tarafa bakan, altıgen ittifakının üyelerinden biri, ‘6 genel başkanın farklı farklı konuştuğu, tek ses bile oluşturamadıkları bir tabloya millet nasıl ve neden güvensin?’ diyerek acziyet itirafında bulunmuştu. Yine geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanımız, ana muhalefet başkanına, ‘aday olmaya, karşımıza çıkmaya cerasetin var mı?’ diyerek meydan okumuştu.  Maalesef konu algı ve iftiralar olduğunda kocaman kocaman sözler sarfeden, basbas bağıran beyefendilerden yine hiçbir net cevap gelmedi. Evet, cevap veremezler. Çünkü kontrol kendilerinde değil. Çünkü bunlar kararı kendi iradeleri ile alamazlar. Sadece eleştirirler. Sadece konuşurlar. Sadece çamur atarlar.

Şimdi soruyorum: Bu muhalefet partilerinin, bugüne kadar, millet ve memleket adına bir söz söylediklerini duyan var mı? Herhangi bir konuda çözüm önerisi sunduklarını gören var mı?

Cevap: Yok.

Siyaset sahada yapılır

Şunu bilsinler ki: Siyaset sahada yapılır. Siyaset milletimizle iç içe yapılır. Siyaset, siyaset mühendisliğiyle dışardan alınan talimatlarla yapılmaz. Emirle, taahhütle, işbirliği ile siyaset yapılmaz, yapılamaz. Ancak siyasetçilik oynanır. Aynen bizdeki muhalefet partilerinin yaptıkları gibi. İşte tüm bu şer odakları, bu zihniyet, siyaset mühendisliği planları çerçevesinde AK Parti iktidarımızı zayıflatmak için 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden itibaren bir araya geldiler. Kapkara kampanyalar başlattılar. Hatırlayın, sözüm ona o cumhuriyet mitinglerini, Hatırlayın, 2013 Gezi Parkı Olaylarını ve yapılanları, Hatırlayın, 17/25 Aralık Yargı Darbe Girişimini ve 2014 yılı seçimlerini, Hatırlayın, 15 Temmuz hain darbe girişimini ve bu darbe girişimine tiyatro diyenleri. Her şey gün gibi ortada. Her şey aşikar.

Kukla muhalefet.!

Oyunu kuranlarda belli, kuklalarda. Hedefleri de belli, hedeflerindekiler de. Hainlerde belli; vatan, millet, bayrak sevdalıları da. Ama bizdeki milletsiz ittifak üyelerinin dertleri başka. Milletsiz ittifak üyeleri, Selahattin Demirtaş'ı, Osman Kavala'yı, Fetö 'nün KHK'lılarını, Hdp ve terör destekçilerini serbest bırakacak! Girişimlerin vaatlerini vermek için adeta birbirleri ile yarışıyorlar. Pkk ile mücadele için Meclis'e getirilen tezkereye 'hayır' diyen, 'evet' diyenleri hain ilan eden bir muhalefete şahitlik ediyoruz... Neymiş efendim, iktidara gelirlerse 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' diyerek tezkereyi iptal edeceklermiş.  Suriye'deki, Irak'taki birliklerimizi geri çekeceklermiş.Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmasına ses çıkartmayacaklarmış.

Vay anam vayyy!

Allah fırsat vermesin!

NATO kafalı mandacı zihniyet

Gazi Meclisimizden, Aziz Milletimize sesleniyorum... Pkk'lı teröristlerin İBB'de işe alınmasına bile tepki gösteremeyen bu muhalefete ne söylesek boş. Dün Atatürk istismarı yapıyordu, bugün mitinglerinde dahi Atatürk posterlerini kullanamıyorlar. Hatta ve hatta gördük ki, Atatürk‘lü Türk bayrakları miting alanlarına sokmuyorlar. Neden, demek ki birileri rahatsız oluyor. Yazık!  Yazık!Bu kadar mı? Hayır.

CHP tüzüğündeki, 'Türk' ifadesini de sessiz sedasız çıkarttı. Merak ediyorum kendi tabanları bu konuda neler düşünüyor. Evet değerli arkadaşlar, Bizim Nato kafalı manda zihniyetli muhalefet, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine kayıtsız şartsız 'evet' diyorlar. Yabancı büyükelçilerle, deyim yerindeyse gün aşırı bir araya geliyor,  S-400'leri iade edeceklerini söylüyorlar. İHA ve SİHA'ların üretimini durduracaklarını, İstanbul Havalimanı'nı kapatıp, Atatürk Havalimanı'nı yeniden açacaklarını, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin,   Hidroelektrik santrallerinin inşaatlarını durduracaklarını, Alternatif enerji kaynaklarından rüzgâr güllerini de iptal edeceklerini dillendiriyorlar.

HDPKK ile Fetö’cülürle flört eden zihniyet

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini 'komşularla iyi ilişkiler' geliştirmek bahanesiyle sonlandırmanın, Bütün yatırımları 'önce mutfaktaki yangını söndüreceğiz' söylemi ile rafa kaldırmanın hayallerini kuruyorlar. Yeni yollar, havaalanları, limanlar, enerji santralleri yapmak gibi bir söylemleri de, dertleri de yok! Hedefleri, Türkiye’nin tüm iddialarından vazgeçerek, tarih sahnesindeki büyük yürüyüşünü sonlandırmak. Böylece, Pkk terör örgütü Türkiye'ye yönelik saldırılarına ara verecekmiş.   Düşünebiliyor musunuz olabilecekleri; Rüyanızda görseniz kâbus görüyormuşcasına sıçrayarak uyanırsınız. Bunların kazara iktidara gelmeleri halinde darmadağın haldeki Pkk güç toplayacak. Yeniden yapılandırılacak. İnleri yeniden faal hale gelecek. 'Demokrasi' yalanıyla özerk yönetimler ilan edilecek. 'Yerinden yönetim' güzellemeleri yapılacak. KHK affıyla birlikte yeniden görevlerine döndürülen Fetö’cüler bir kez daha devletin kurum ve kuruluşlarını zapt edecek. Türkiye'yle, bu milletle geçmişten günümüze hesabı olan herkes intikam alma yarışına girişecek. Diyarbakır annelerinin eylemleri polis marifetiyle durdurulacak.  Dağ kadrosu tükenmiş Pkk'ya yine Hdp teşkilatları eliyle yeni kadrolar temin edilecek.

Özledikleri felakettir o eski devirler bitti.!

Ya Allah aşkına, bu şanlı millet sizin işbaşına gelmenize müsaade eder mi? TOGG'un kaderini, tıpkı geçmişte 'Devrim' otomobiline çevirmenize,  Milli Savaş Uçağı projemizi durdurmanıza, Tıpkı geçmişte yaptığınız gibi. Türkiye yeniden 'talimatlarla' yönetilen bir ülke haline getirmenize biz de izin vermeyeceğiz, Aziz Milletimiz de destek vermeyecektir. Azerbaycan Karabağ toprakları ile ilgili niyetlerinin ilk işaretlerini eski büyükelçi milletvekillerinin dilinden söylemişlerdi. Başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere, dünyanın değişik ülkelerindeki Fetö okullarının yeniden aktif hale getirilmesine göz yummak, CIA' nın geçmişte olduğu gibi MİT içerisinde konuşlanmasına müsaade etmek gibi tehlikeli adımları bu coğrafya da asla uygulayamayacaklar. İşte bu saydıklarım milletsiz ittifakın yapmak istediklerinden sadece bazıları... Bu şer oyunları defalarca tecrübe eden Aziz Milletimiz, bunlara asla geçit vermeyecektir. O eski devirler artık yok!

Başaramadılar,başaramayacaklar.!

Ülkemiz ile ilgili bir karar alırken ABD ne der?, NATO ne der? Devri bitti! AK Parti ile, ‘Milletimiz ne der?’ Dönemi başladı. İşte bunu sindiremeyenler, Cumhur İttifakına, AK Parti’ye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşılar.  Küresel Şer İttifakı 2023 seçimleri öncesi, şu ana kadar 3 adım attı... İlk adımları; AK Parti’nin ve MHP’nin bölünmesi ve küçültülmesi adımıydı. Ama başaramadılar...İşte, AK Parti’den ayırdıkları kişiler ve onlara kurdurdukları partilerin durumu ortada.İkinci adımları; Ekonomik operasyonlar ile, ülkemizi kaos, kriz ve yönetilemez ülke durumuna getirmek ve seçimlere bu şekilde gitmek. Üçüncü adımları ise; Muhalefeti birleştirmek. Yabancı ülkelerin büyükelçileri ile gizli gizli yaptıkları görüşmeler bu adımın somut bir örneğidir. Ama bugüne kadar başaramadılar... Bundan sonra da asla başaramayacaklar.

Tuzak üzerine tuzak.!

Büyük Türkiye Mücadelemizde zorluklarımızı, sıkıntıları biliyoruz. Yolumuza döşenen mayınlar, ayağımıza kurulan tuzaklar yok mu? -Var. İşte son tuzakları, kaybedeceklerini anlayınca seçim güvenliği gibi saçma sapan asılsız ve ahlak dışı yalanlarını ileri sürdüler. Türkiye’nin seçim tarihine bakıldığında seçim hilelerinin ancak Chp’li yıllarda yapıldığını görebilecekler. 2023 yılında farklı ve bambaşka bir atmosferde seçime gireceğiz. Bunun bilincinde olarak, Cumhur İttifakı olarak, AK Parti ve MHP olarak seçimlere hazırız. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılında Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlere, takoz olmak isteyenlere Aziz Milletimizin izin vermeyeceğini biliyoruz.Ne tuzaklardan ne de tuzaklarından,

Korkmuyoruz! Hodri meydan!

İlk günkü heyecan ve motivasyon ile, Sarsılmaz bir iman ve güçlü bir irade ile, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2023 Türkiye’sine emin adımlarla ilerliyoruz. Çünkü, biz kaderin üstünde kader olduğuna inanıyoruz.”