AK Parti Balıkesir Milletvekili Subaşı, TBMM’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında şöyle dedi:

‘Muhalefetin derdi sığınmacılar değil, Başkan Erdoğan.!’

“Dünya Küresel göçün etkisi altında zor günler yaşamaktadır. Dünya ülkeleri bu zorlukları çaresizlik içinde yaşarken, Türkiye‘miz ise yaşadığı ekonomik güçlüklere karşı göçmenlerle ilgili tüm dünyaya örnek olacak çalışmalar yapmaktadır. Türkiye'den daha fazla refah seviyesine sahip Avrupa ülkeleri nedense hiçbir şekilde yeterli destekleri sağlayamamıştır. Hal böyle iken, CHP/İP ve yandan çarklı diğer muhalefet Türkiye’nin şefkat politikasını, kardeşlik politikasını eleştirmektedir. Nedense, BM’ye AB Ülkelerine, ABD‘ye söz etmek akıllarına gelmemektedir. Sığınmacılar konusunda artık meselenin sığınmacılar, göç ve iltica olmadığına dair tablo her geçen gün netleşiyor; AK Parti'ye karşı, Cumhur İttifakı'na karşı, Türkiye'ye karşı operasyon olduğu net. Çünkü siyaseti zehirleyen nefret dilinin, yine sığınmacılarla ilgili yalan ve yanlış bilgilerin kamuoyunu manipüle ettiğini net bir şekilde görüyoruz. Görülmelidir ve bilinmelidir ki "Mevzuubahis göç ise provokasyon meşrudur." anlayışını benimseyen siyasetin ömrü seçimle sınırlıdır.  Irkçı öfkenin kabartılmasından geriye sadece tarihsel utanç sayfaları kalır.  Ki, CHP tarihindeki 1945 Boraltan kara lekesini CHP tüm Aras Nehri'nin suyuyla yüzünü yıkasa yine çıkmaz.

Mesele KKK-PYD olunca muhalefet susuyor.!

Muhalefet Partileri Suriyeliler ve göç ile ilgili hemen hemen her gün önerge veriyorlar. Ancak nedense önergeler üzerine yapılan görüşmelerde  Rakka, Deyrizor, Haseki'den gelen sığınmacıların PKK ve PYD terör örgütünden kaçtığını ifade edemiyorlar. CHP de bir çift laf edemiyor, İP de bir çift laf edemiyor. CHP bir rapor yayınladı, Genel Başkan’ları Kemal Kılıçdaroğlu da ön sözünü yazdı.  Kemal Bey'in söylemlerine ve rapora baktığımızda, Kemal Bey'in raporu okumadığı anlamı çıkıyor.

‘Kılıçdaroğlu’nun hangi sözüne inanacağız.!’

Raporda diyor ki:

"İnsanların siyasi görüşü nedeniyle hayatları tehlikeye düşerse sınır dışı edilmez."  Peki, Kemal Bey bugün ne diyor? "Davul, zurnayla geri yollayacağız." diyor.

Raporda diyor ki:

"Sığınma bir insan hakkıdır." Peki, Kemal Bey ne diyor 2014'teki konuşmasında? "Suriyelileri vatana kabul etmek ihanettir." diyor.

Raporda ne diyor? "Mültecilerle ilgili belediyeler çalışma yapmalıdır, bu alanda daha çok hizmet ortaya konmalıdır." diyor.  Ama CHP'li Bolu Belediyesi ne diyor? HİÇ … Arkadaşlar, hangi CHP'ye inanacağız? Kemal Kılıçdaroğlu’nun hangi sözüne inanacağız?

‘Sığınmacı politikamız; güvenli  geri dönüş.!’

AK Parti iktidarı olarak biz, ülkemizde geçici koruma statüsünde bulunan sığınmacıların güvenli, huzurlu, gönüllü ve onurlu bir şekilde dönüşlerinden yanayız, bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, G20 zirvesinde de BM kürsüsünde de "Gelin, güvenli bölge kuralım." dedi.  Uluslararası kuruluşlar, inisiyatifler buna "Evet." demedi.  Ancak ne yaptık?  Biz kendi çözümümüzü kendimiz uyguladık. Bugüne kadar 500 bin Suriyeli kardeşimiz gönüllü ve onurlu bir şekilde döndü. Yapacağımız çalışmalarla 1 milyon sığınmacının daha gönüllü, güvenli geri dönüş süreçlerini başlattık. Siyasete ve siyasetçilere düşen görev süreci provoke etmek değildir, süreci yönetmektir. Bu sorunu asla yok saymıyoruz, insanca ve hukuki olarak yönetiyoruz ve buna talibiz.

C.başkanı adayımız,sn.Erdoğan.!

Avrupalılar bu dili göçmenlere karşı, Müslümanlara karşı ve Türklere karşı kullanıyor. "Türkler, Müslümanlar Avrupa'yı işgal edecekler; defolun!" söylemiyle "Yirmi yıl sonra Suriye istilası" demek arasında ne fark var? Bir fark var mı?  Her ikisi de bir provokasyondur, her ikisi de acizliktir. Muhalefet; anasıyla, yavrusuyla Türkiye karşıtı kim varsa onun taşeronu olarak çalışıyor hemen hemen onun ağzı ile konuşuyor. Osmanlı Devleti’nin zayıfladığı zamanda Batı hayranı Jön Türkler, Osmanlı Devleti’ni parçaladılar. Günümüzde ise Beyaz Türkler ve Beyaz Kürtler’de, adeta yarım kalan bir operasyonu tamamlarcasına, Türkiye’yi bölmek için iş birliği içindeler. Türkiye'yi çatışmalara gebe bir ülke haline getirmek için çalışıyorlar. Türkiye'nin fay hatlarına dinamit koyma çabalarını büyük bir gizlilik içerisinde yürütüyorlar. 2023 Seçimlerine giderken Cumhur İttifakı’nın adayı net! AK Parti, MHP, BBP olarak adayımız; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

‘Muhalefet, nefret tohumları ekiyor.!’

Diğer tarafta ise, Milletsiz ittifak,  6+1 ittifak,   Transatlantik ittifak, Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş ittifak, Recep Tayyip Erdoğan gitsinde ne olursa olsun ittifak üyeleri,  Defalarca toplandılar daha ortak bir aday bile belirleyemediler. Yemek yediler, çay içtiler ve dağıldılar. Ortaklar arasında çatlak başladı. Bay Kemal’e, Bayan Meral’e ve yandan çarklılara sesleniyorum: Bu vatan toprağımıza nefret tohumlarınızı ekemeyeceksiniz! Toprak, nefret tohumunuzu kabul etmeyecek! Neden mi nefret tohumlarını ekemeyeceksiniz? Çünkü, siz Anadolu İrfanı’nı bilmiyorsunuz! Çünkü, siz Selçuklu’yu, Osmanlı’yı bilmiyorsunuz! Çünkü, sizde Kuvâ-yi Milliye ruhu, Çanakkale ruhu, Kurtuluş Savaşı ruhu yok! Çünkü siz Hoca Ahmed Yesevi’yi,  Yunus Emre’yi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi,  Hacı Bayram Veli’yi, Pir Sultan Abdal’ı bu toprakların mayasını bilmiyorsunuz! Öğrenmeye de niyetiniz yok!

Soylu’ nun sorusu hala yanıt bulmadı..

Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanımız Sn. Süleyman Soylu sordu ama CHP Genel Başkanı işine gelmeyen konularda “(3) Maymunu” oynuyor. Cevap vermiyor. İşi gücü Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmek, siyaseti kaos ortamına sokmak, gündemi sulandırmak. Ama Milletimiz hala açıklama bekliyor… Tekrar istemediğiniz soruyu soruyoruz: Milletimiz adına soruyoruz. Hangi ülkenin Büyükelçi’sine, kimi, neden gönderdiniz? Ne konuşuldu? Ne karşılığında ne söz verdiniz?’

‘Emperyal güçlerin ve AB’nin maşaları..!’

Cumhurbaşkanımızın BM’ye Suriye sorununu taşımadığı yalanını, partisinin grup toplantısında, yüzü kızarmadan söyleyen bir Genel Başkan; olsa olsa Emperyal güçlerin Ortadoğu’daki maşası olur,  AB ülkelerinin maşası olur.   Suriye’de Araplara, Türkmenlere, Kürtlere yapılan baskıyı dile getiremeyen Genel Başkan kimden korkuyor, kim adına konuşuyor? Suriye’de oluşturulmak istenen Kürt Koridoru ve PYD ile ilgili, bu koridora destek veren ABD, AB ülkeleri ile ilgili CHP Genel Başkanı’ndan bir söz duyan var mıdır? İP Genel Başkanından bir çift söz duyan var mıdır? Buradan Gazi Meclisimizden uyarıyorum! Doğruları söyleme cesaretiniz yoksa yalan ve iftiradan uzak durun! Ve 2023 yılında yapılacak seçimlerde 16. seçim zaferimizi, Cumhur ittifakı üyeleri olarak, AK Parti, MHP ve BBP olarak coşku ile kutlayacağız.”