The Ekonomist, Wall Street Journel. Bloomberg, Washington Post, Financial Times, Alman Der Spiegel, Jarusalem Post..
Sıradaki gelsin..!
Türkiye üzerine algı operasyonları.. Türkiye ile başlayıp Erdoğan üzerinde odaklaşılıyor. Küfür kafir tam gaz. Bu da yetmiyor.. Araya İslami motifler yine olmadı İslam’ın kendi Kur’an yerleştirilmeye çalışılıyor.
Operasyonun koç başları ‘gazeteciler’, köşe yazarları, analistler… Operasyonun önemli ayağını da ‘muhalif’ adı altında öbeklenmiş bir kısım ‘muhalif gazeteci, köşe yazarı, analist’ çekiyor. Hemen hepsi fonlanmış, ‘gazeteci’ tayfası… Biz, aşinayız. Bunları FETÖ ‘nün devlet erkanına nüfus ettiği yıllardan biliyor, tanıyoruz. Yalan-yanlış bilgi kırıntıları üzerinden kurgulanmış senaryolar. sahte tapeler, gizli tanık ifadeleriyle şişirilmiş dosyalar. düzmece polis fezlekeleriyle hazırlanmış savcılık suçlamaları, itibar suikastleriyle insanların çarmıha gerilişine yıllarca tanık oluk, ezberledik. Hala bitmedi ve devredeler. FETÖ’cülerin yöntemleri bunlar.
İsveç’te Danimarka mahreçli geri zekalı bir faşist ortaya sürüldü: Rasmus Paludan.!328 krona tepe tepe kullanan Chang Frick isimli bir ‘gazeteci’ ortaya çıktı. Satılık, yövmiyeli kullanışlı aparatlar. Bizdeki satılmışlar gibi aynı tezgahın zeka özürlü ürünleri.. Hepsinin temel argümanları yalandır.! Yalandan beslendiklerinden kusmukları da yalandır.
Son örnek, Kadıköy Belediyesi’nde Uğur Mumcu’yu anma programında ekrana Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından basın şehitleri fotoğrafları arasında İstiklal Savaşı’nın tescilli vatan haini Ali Kemal’i anmasıdır. Kiminle birlikte? Uğur Mumcu ile birlikte. Salonda tepkiler yükselince ‘basın şehidi’ olarak pazarlayamadığınız vatan hainini ‘öldürülen gazeteciler’ listesine ekleme kurnazlığına soyunarak. Ama Ali Kemal’i Amerikalılar da bilmem hangi müzelerinde onurlandırmışlar.! Efendileri ABD, bunu yapmışsa..!
Yine yaşanan soytarılığı sahneleyenlere baktığımızda ‘gazeteci’ kisvesi altında gizlenmiş olanlara tanık oluyorsunuz. Fetullah, sadece bir figürdür. Deşifre olmuş, ipliği pazara çıkmış bir figürdür. Fetöcülüğün ardındaki aymazlık ve ihanet damarının içi Atatürkçülük, milliyetçilik, solculuk, dindarlık adına ve ardında maskelenip, sahnelenmesi oyunun bir başka yönü ve yüzüdür. İhanetin, ne partisi, ne de dini, yoktur.
Örneğin, Bahriyeli Ali Sami bir vatan haini değildir, diyebilirsiniz. Yunan işgali döneminde Bandırma’da ‘Adalet’ ismiyle gazete çıkartmış, yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle Yunan’dan destek almış, Kuvayı Milliye’nin yeminli düşmanı Bahriyeli, canını kurtarmak için Yunan’la birlikte Yunanistan’a kaçmış, canını kurtarmış bir biçaredir diyebilirsiniz. Bunun önünde yazılı bir engel yok ama diyemezsiniz. Bir vatan haininin anatomisinden bir insanlık dramı çıkartabilirsiniz.
Ama, toplumda ihaneti ve vatan hainliğini meşru kılamazsınız.
Laf cambazlıklarıyla, şark kurnazlıklarıyla bilinçli ve sistemli olarak doğruyu eğri, eğriyi doğru olarak pazarlamayı iş edinmişlerin, bu ülkede ve kentte dün de bugünde düzen kurabilmeleri mümkün değildir. Eğer, günümüzde hala aynı bataktan beslenenler varsa, bunlar ya FETÖ’cüdür ya da FETÖ adına aramızda dolaşan Fetö ile ‘iltisaklı’,maskeli soytarılardır.
|
||
|