,
Dünyamızın en güzel köşelerinden birisi olan güzel İstanbul’umuza geçtiğimiz günlerde açılışı yapılarak kazandırılan Rami Kütüphanesine baktığımda ben inanıyorum ki sadece bu günlerde değil bu eserin gelecekte on yıllarca adından söz ettirebilecek muazzam bir sosyokültürel yapı olarak anılacağını düşünüyorum.
Baktığımız zaman önümüzde 250 yıllık tarihi bir yapı var biliyorsunuz. Bu yapının değişime uğratılmadan restore edildiğini, gerek 4500 gibi kullanım kapasitesiyle gerekse 2 milyonu aşkın kitap sayısıyla binlerce araştırmacının, kitap sevenin hizmetinde olacağını düşünüyorum. Hele hele nüfusu 20 milyonları bulan nüfusu ve sahip olduğu binlerce okul ve milyonlarca öğrenci sayısıyla dikkatleri üzerinde toplayan bir yaşam merkezinde böyle bir yapının kurulması ile hem bir eksikliğin giderildiğini hem de gençlerin eğitiminde sıcak bir yuva gibi yer alacağını gerçekten çok değerli buluyorum. Bu arada içinde 25 bin ciltlik Atatürk İhtisas Kütüphanesinin olmasını da takdirle karşılıyorum.
Elbette böylesi muazzam eserleri kurmak önemlidir, bunu anlıyorum, takdirde ediyorum ama umarım böylesi tarihi bir yapı içinde yapılacak hizmetlerinde aksatılmadan, ilk günkü gibi modern bir ülkeye yakışır şekilde sürdürülmesinin de çok önemli olduğunu, bunu da pek ala başarabileceğimizi düşünüyorum.
Özellikle günümüzde her gün biraz daha artan internet ve sosyal medya bağımlılığına baktığımızda böylesi önemli kitap okuma alanlarının yeni nesillerin yetişmesi adına önemli çalışmalar olarak görüyorum. Hatta bu bağlamda belediyelerimizin de Ekim- Haziran ayları arasında kalan eğitim döneminde benzer şekilde okuma veya ders çalışma alanlarının açılmasının da faydalı olabileceğini düşünüyorum. Bu konuda STK’lar veya yardımsever vatandaşlarımız olsun belediyelerle birlikte yapılabilecek desteklerin öğrenciler için çok faydalı olabileceğine inanıyorum.
|
||
|