Reklamı Geç
YAZARLAR
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
Ozan Utku ARICAN
04 Şubat 2023 - Cumartesi 13:43
221 defa okunmuş.

   Ülkemizde yaşanan süreci değerlendirdiğimde hala bir çok gerçeği anlayamadığımızı görüyorum. Yaşananlar hakkında yorumlar yapıyoruz, ancak yeteri kadar araştırma sahibi olmadan ortaya fikirlerimizi sunuyoruz. Aslında eleştiri ve tartışma, bizim alelade yapabileceğimiz bir şey olmaktan çok öte, gerekli argümanları edindikten sonra yapmamız gereken önemli beyin fırtınasıdır. Evet beyin fırtınası: Eğitimin sınıflarda uygulanırken, öğretici bir ortam oluşmasına katkı sağladığı değerli bir faaliyettir. Beyin fırtınası her bireyin, başka biri tarafından eleştiriye kapalı bir şekilde sadece fikrini dile getirmesini amaçlar.

 

   Eleştiri ve tartışma ise, bireylerin bir konu hakkında gerekli argümanları kullanarak, hipotezlerini savunmasını amaçlar. Herkes düşüncesini belli eder ve tartışmanın bir galibi olmaz. Tek galip, hipotezin ne oranda bilgiyle desteklendiği ve kanıtlanabilir oluşudur. Kanıtlanabilir düşünce, diğer insanlardan kabul görsün ya da görmesin, gerçeğin kendisi haline gelir. Ve gerçekleri reddetmek, 21. yüzyıl içerisinde hiçbir anlam ifade etmez. Eğer çürütülmek isteniyorsa, karşı argümanlar sunarak hipotezinizi bilimsel bir düzlemde tartışmak ve ortaya koymak zorundasınız. 

 

   Bu açıdan baktığımızda, tartışma kültürünün iki farklı alanı var. Birincisi, günlük yaşamda yaptığımız, diğeri ise bilimsel açıdan yapılan tartışmalar. Günlük tartışma ve bireysel eleştiri kültüründe kişiler elde ettikleri bilgileri sunarsa ve kültüre yabancı değilse kaliteli bir eleştirel tartışma meydana gelebilir. Bunun sonucunda suçlamalar, hakaretler yaşanmadan sağlıklı bir halde tartışma gerçekleşir. Ancak kültüre yabancı olan, tartışmanın ve eleştirinin boyutunun kişiselleştirilmesi ve sınırlar dışına çıkılarak yaşanması, bağnaz ve çağ dışı bir iletişime yol açar.  Önyargıların sonucunda yaşanan tatsız tartışmanın kökeninde bilgi ve kültürel boşluk yatar. Bu yüzden cahil ile tartışmaya girilmez sözü, sürekli günlük hayatımızın içerisinde karşımıza çıkar. Bilgisiz kişi, daha bilgili ve donanımlı, bu kültürü tanıyan bir kişiyle karşılaştığında o yüzden direk olarak saldırıya geçer. Aslında saldırıya geçenin kendi egosudur. Emin olmak gerekiyor ki, bu ezilmişliğin altında bir çok sebep olabilir. Sonuçta, bu kişiye laf anlatmak, bilgi vermek, doğruyu ve gerçekleri savunmak neredeyse mümkün değildir. Çünkü, karşımızdaki kişinin iletişime açık olmadığını gördüğümüz için, onun aramıza koyduğu iletişim duvarını geçemeyiz. Bunun sonucunda ise tartışma ve eleştiri, önemini yitirir. Geriye sadece bireysel çekişmenin, fiziksel saldırılara varan tepkisiyle karşılaşırız.

 

   Bilimsel bir tartışma ise, tamamen argümanların ortaya konmasıyla gerçekleşir. Gerçek bir düşünsel altyapı gerektiren bilimsel tartışma, felsefe yoksunluğu içerisinde yaşanırsa, bilginin ve makamın vermiş olduğu egoya yenik düşülürse yine hüsranla sonuçlanır. Böylece tartışmanın ve eleştirinin iki taraf arasında sağlıksız ve verimsiz yaşanmasıyla yine karşılaşmış oluruz. Ne yazık ki, bilim insanlarının toplumun önünde sürükleyici rolde bulunmalarını göz önüne alırsak, toplumun yegane temsilcileri olmaları gereken insanlar, verimsiz çorak topraklara dönüşürler. Bu insanlar topluma ve dünyaya hizmet edemez hale gelerek, çevrelerine de düşünsel açıdan zarar verirler. Geriye sadece ünvanları ve boşluktan ibaret olan çalışmaları kalır.

 

   Düşünen ve bilgi birikimini sürekli arttırarak, tartışma ve eleştiri kültürünü geliştirmeye çalışan insanların eksikliğini günden güne hissettiğimiz ne ilk ne de son zaman ne yazık ki bugün. Yarının düne göre daha farklı olmasını istiyoruz, ancak taşın altına elimizi koymuyoruz. Ben ve benim gibi olan bir çok insan yazılarıyla, konuşmalarıyla çevresine düşüncelerini aktarmaya çalışıyor ve ümit ederim ki çalışacak. Çünkü değişim ve dönüşüm tarihin hiçbir zamanında kolay yaşanmadı. Sürekli, yaşanan sıkıntılar ve mücadele içinde baharda yeni çiçekler tomurcuk vermeye başladı. Hava belki güneşli değildi, ancak soğuk kış gecelerinin ücra köşesinde ansızın bir gün yaşam ilk fidelerini verdi. Sadece ülkemizin değil, dünyanın en büyük sorunu düşünmek ve tartışarak bir sonuca ulaşmak. Bu sonuca ulaşırken de vicdanının sesine kulak vererek hareket etmek. Bu insanlığın yaşama kavuşmak için kullanacağı en mühim ilacı. Oktay Sinanoğlu hocanın dediği gibi, bilimin yanına gönül konmazsa, bilgi insanların hafızalarında yer edinemez. O yüzden bilim ve gönül her zaman bir arada olmalıdır. Aksi takdirde, atomu çekirdeğine ayıran Einstein’ın bilimsel buluşuna karşılık, 21. yüzyılda binlerce atom bombası yapılması gibi gönlün ve bilimin birbirine kavuşamadığı, insanların da vicdanından uzaklaştığı yeni yüzyıllar bizleri bekliyor.

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

ATA'NIN YOLU
26
YOL HARİTASI
70
GÖKBÖRÜ
58
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
59
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
55
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
56
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
44
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
83
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
121
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
205
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
173
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
142
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
156
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
151
ŞEREF VE İSTİKLÂL
164
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
145
Anadolu ve Türkler
146
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
158
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
169
KIVILCIM
158
GAFLET-DALALET-HIYANET
181
TOPLUMSAL ALZHEİMER
182
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
191
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
184
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
173
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
212
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
149
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
163
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
170
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
199
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
209
MABED
155
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
162
BU GİDİŞLE...
200
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
160
CEPHANE
207
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
198
13
252
Endüstriyel Et Yığınları
171
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
215
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
197
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
278
Çok Farklı Bir Gelecek..!
287
Çok Farklı Bir Gelecek..!
168
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
191
TAVUĞUN BACAĞI..!
184
Deve Kuşu Politikası
177