7,7 VE 7,6 gibi yeryüzünde bilinen en yüksek deprem şiddetine yakın olduğu ifade edilen bu iki depremin bir birlerini takip edercesine ve de çok geniş bir coğrafyada oluşması ile ne yazık ki maddi ve manevi çok büyük kayıplarımız oldu. Binlerce vatandaşımızı kaybettik. Geride yüz binlerce acılı vatandaşımız kaldı. Kentlerimiz adeta haritadan silindi. Böylesine büyük bir felaket sonrasında hangi açıdan bakarsak bakalım önümüzdeki yıllarda büyük zorlukların bizleri beklediğini söyleyebiliriz. Bu zorlukları aşabilme noktasında şu son günlerde her türlü olumsuzluk altında gösterdiğimiz dayanışmanın bir iyi örneğini millet olarak tekrar göstermeyi başarabilirsek eğer ben inanıyorum ki bu büyük zorlukların aşılabileceğini düşünüyorum.

Her zaman yazıp, çizdiğimiz gibi bizler tarihte örnekleri bulunan çok büyük zorluklardan geçmiş bir milletin torunlarıyız. Omuz omuza verdiğimiz zaman geçmişte de yaptığımız gibi bu sıkıntıları da aşabileceğimize inanıyorum.

    Hangi açıdan bakarsak bakalım son derece teknik bir konu olan deprem konusunda çok bilgim yok ancak görebildiğim kadarı ile gerek 1939 ve gerekse 1992 Erzincan depremlerini hatırladığımızda bu gün Erzincan’daki yeni yapılaşma ile geçmişte yaşanan acılardan çok iyi dersler çıkarıldığını ve kent sathında en fazla 3-4 kat gibi yapılaşma ile ülkemiz adına çok önemli bir örnek olabileceğini söylemek isterim.

  Aynı şekilde son hafta içinde yapılan yayınlardan da görebileceğimiz gibi kent yapılanmasını deprem şartlarını düşünerek yapan ilçelerimizi de öğrendik. Dolayısıyla Türkiye olarak deprem kuşağı üzerinde olan bir ülke olarak artık şu yaşanan acı olayları hiç unutmadan, unutturulmadan gereği ne ise kurallara uyum noktasında tavizsiz bir yapılanma için elimizden ne geliyorsa yapmamız gerektiğini şu yaşadığımız binlerce acıdan sonra iyi öğrendiğimizi düşünüyorum.

   Bu arada öğrenmemiz gereken bir önemli nokta da toplum olarak bu kadar ağır şartlar içinde ne yazık ki sosyal ve siyasi sorumluklarımızdan zaman zaman uzaklaştığımızı da görmemiz gerekiyor. Özellikle depremden zarar görenlerin büyük ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz bu günlerde moral ve motivasyon desteği konusunda mutlaka birlikte hareket etmeyi başarmalıyız.

     Gerçekten bu gün dünyamızda hiç yaşanmamış çok ağır bir deprem sonucunda kentlerimiz ağır yaralar aldı. Binlerce vatandaşımızı kaybettik. Yaralılarımız var. Hele hele ailesini kaybeden çocuklarımız var ki içimiz sızlıyor, üzülüyoruz. Dolayısıyla ülke olarak bir çok açıdan çok ağır ve zor bir döneme giriyoruz. Buradan çıkış kolay olur mu bilemem ama umarım birlikte olur, omuz omuza verirsek eğer başaracağımıza inanıyorum.

Bu büyük depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar ve tüm halkımıza sağlıklı yarınlar dilerim..