Reklamı Geç
YAZARLAR
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
Ozan Utku ARICAN
01 Nisan 2023 - Cumartesi 22:36
191 defa okunmuş.

 

 

    Siyasetçilerin gündemi, ülke gündemiyle eş değer hareket edebilir. Seçildikten sonra ihtiyaç görülen şeyler için plan, program hazırlanıp belirlenen yol haritasına göre hareket edilir. Bu yol haritası halk ile paylaşılır ve kamuoyunun desteği kazanılır. Kamuoyu ve halkın desteğini kazanan siyasetçiler, bir sonraki seçime kadar vaatlerini yerine getirdiyse, oy oranını belli bir ölçüde arttırabilir. Seçim öncesinde vaatlerini halka sıralayan siyasetçiler, halkın anlık taleplerine de dönemleri boyunca karşılık verip çözümlerse, halkın memnuniyeti de bir o kadar artış gösterir. Genel olarak bakıldığında siyaset, halkın ve devletin yararına işleri yapmak ve bu süreci hazırlamakla görevli, halkı temsil eden kişilerdir.

   Ülkemizde siyasetçiler, seçim öncesi vaatler verir, ancak vaatlerin çoğunu türlü nedenler öne sürerek gerçekleştiremezler. Seçildikleri dönem boyunca, halkın taleplerini irili ufaklı kimi yerine getirir, kimisi de geçiştirme yoluna başvurur. Yani sorunlar kökten çözümlenmez sadece halkın gözü boyanır. 

   Siyaset Felsefesi ve Toplum Sosyolojisi Bilmemek…

  Siyaset halk, devlet, dünya içindir. Siyasetin en önemli önceliği insanların taleplerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için, kamu ya da partiler aracılığıyla siyasi süreci yönlendirir, örgütler, hazırlar ve icraat yapar. Yaşadığı toplumun önceliklerini bilmeyerek yanlış siyaset yürüten siyasetçiler, iradenin karşısında eriyip giderler.

   Bunun en acı örneğini yaşadığımız depremler sonucunda gördük. Depremlerin yarattığı maddi ve manevi yıkım, tüm ülkeyi kentsel dönüşüm ve deprem hazırlığına itti. Tüm siyasetçiler bir anda Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu hatırladılar.  Hemen toplantılar yapıldı, planlar hazırlandı, halka toplantı yapıldığı duyuruldu.  Kimisi bu durumu alkışladı, kimisi bu duruma kızdı.  Bir şeyler yapılması için gayret gösterilmesini destekleyen de haklıydı, bu zamana kadar neden depreme karşı plan ve proje üretilmediğine kızan da haklıydı.  Ancak, gerçeği gören her insan, bu duruma sinirlenerek, siyasetin ve devlet adamlığının doğası gereği, ortaokulda ders kitaplarında Türkiye’nin bir deprem kuşağı olduğunu öğreten eğitim sisteminin mezunu olan bu siyasetçilerin ve devlet adamlarının, neden bunca zamandır bir önlem almak için harekete geçmediklerini basit tabirle sormak zorundaydılar. 

   Depremin Faturası ‘Şu Kişiye’ Algısının Yanlışlığı Neden Kaynaklanıyor?

  Yaşanan depremin  faturasını sadece kişilere çıkarmaya çalışan bir çok insanla karşılaştım. Bu kadar büyük felaketten dolayı bir kişiyi suçlu ilan etmek kadar anlamsız ve saçma bir şey yok.  Neden? Öncelikle devlet diye tabir edilen şeyin içerisinde kamunun her parçası var.  Bu parçanın içinde yerel yönetimler de var. Devlet tüm ülkeyi yönetebilmek için örgütsel yapı oluşturmak zorundadır. Organizasyon oluşturmadan,  her türlü soruna erişemez  ve çözemez.  Elbette yaşanan süreçte kimler elini taşın altına koymamış, önlem almamış, gerekeni yapmamışsa, onlar sorumludur. Ancak bir kişiyi günah keçisi ilan ederseniz, adaletli bir yargılama yapmış olmazsınız.  Türkiye’de yerel yönetimlerin belediyeciliği doğru yapmaması, memurların siyasetle karışık bir şekilde imar faaliyetlerini suistimal etmesi gibi durumlar yaşanmışsa, bunda sorumlu olanlar, o dönemin yerel yöneticileridir. Diğer taraftan imar faaliyetlerine onayı verenler esasında belediyelerdir. Devletin haricinde inşa edilen binalar ile ilgili tartışmaları takip ettiğimizde, konunun uzmanları, inşaat şirketlerine bağlı elemanların, bazı durumlarda yanlışlar yaptıklarını da söylüyorlar.  Bu yüzden özel şirketleri de kapsayacak şekilde bir inşaat denetim mekanizması kurmakta fayda var. Ki devletin bu konuda yapıcı ve doğru bir yönetmeliği olduğundan bahsediliyor. Ancak dediğim gibi, yerleşimlere yapılan binaların denetimini, onayını, öncelikle yerel belediyeler yapıyor.  O yüzden, fatura çıkarırken bir kişiye değil, öncelikle yerel belediyelere yapı denetim birimlerine, inşaatçılara vs.,çıkarılmalı.

   Sonuç olarak, binlerce insanın yıllarca söylediği, okullarda küçüklüğümüzden beri öğretilen deprem, ülkemizin gerçeği. Bunu çok daha önce anlamış olmamız gerekiyordu. Deprem olduğunda değil, deprem olmadan önce gerekli önlemleri alarak siyasetçilerin plan ve projelerini hızla yapması zorunlu bir görevdi.  Bu önceliğimiz olmalıydı. Ancak bunların yerine, park, bahçe vs. yapmakla meşgul olan siyasetçi ve devlet adamları, Türkiye’nin önünde duran deprem gibi hayati bir gerçeği görmezden geliyorlar. Ufkumuzun ve gözlerimizin açılmasına ihtiyacımız yok, sorun zihniyetimizde.

   

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

YOL HARİTASI
43
GÖKBÖRÜ
40
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
43
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
41
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
37
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
29
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
66
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
109
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
159
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
129
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
141
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
206
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
140
ŞEREF VE İSTİKLÂL
145
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
131
Anadolu ve Türkler
133
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
144
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
157
KIVILCIM
143
GAFLET-DALALET-HIYANET
167
TOPLUMSAL ALZHEİMER
167
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
174
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
169
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
157
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
198
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
137
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
150
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
159
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
188
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
194
MABED
141
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
147
BU GİDİŞLE...
186
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
145
CEPHANE
194
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
188
13
240
Endüstriyel Et Yığınları
162
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
202
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
183
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
266
Çok Farklı Bir Gelecek..!
268
Çok Farklı Bir Gelecek..!
154
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
179
TAVUĞUN BACAĞI..!
172
Deve Kuşu Politikası
164