Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e,
gerçek yol arkadaşlarına,
Silah arkadaşlarına
saygı ve minnetle...
Aynur Ç. ARICAN
Bir vapur kalkar limandan; Kuşatma altında olan bir vatanın kurtuluş mücadelesi o vapurla başlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yol ardaşları ve mürettebatı ile 76 kişi, Bandırma vapuru ile Samsuna çıkar.
Bu tehlikeli yolculukta Atatürk’e 22 kurmayı, 25 er ve erbaş 8 kâtip ve 21 mürettebat olmak üzere 76 kahraman eşlik eder.Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolun ilk durağı kabul edilen bu olay Türk tarihindeki dönüm noktalarından birisidir.
Milli Mücadele’nin yol haritasını belirleyen kararlar, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ulaşmasından yaklaşık bir ay kadar sonra1919 yılının Haziran ayında Amasya’da alınır. İşgale uğrayan vatanın kurtarılması amacıyla Mustafa Kemal Paşa,Milli Mücadele sırasında işte bu kararların altına imza atan Kâzım Karabekir ve Ali Fuat Paşalar yanında Eski Bahriye Nazırı Rauf ve Bandırma Vapuru yolcularından Refet Beyler ile bir yol arkadaşlığı yapar. Bu arkadaşlığın temelleri Mütareke İstanbulu’nda atılır, Amasya ise bu işin fiilen başladığı yer olur. Milli Mücadele sırasında yol arkadaşları arasında bir takım sıkıntılar yaşanmış olsa da, dönemin birleştirici niteliği nedeniyle bir yol ayrılığı yaşanmaz. Milli Mücadele’nin zaferle sona ermesinin ardından yol arkadaşlığını temelinden sarsacak gelişmeler yaşanır. Mustafa Kemal Paşa’nın özellikle yeni Türkiye devletini inşa etmek için düşündüklerini hayata geçirmesi sürecinde bir yol ayrımına gelinecektir.
Cumhuriyet bir günlük ilanın sonucu değildir. Mustafa Kemal’in kafasında, yüreğinde olgunlaşmış fikirlerin sarsılmaz gücü ve inancıyla yeni bir Türkiye, Cumhuriyet, sarsılmaz temeller üzerine oturtulmalıdır.
ve öyle de olur.
Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyetin ilanından bir ay kadar önce gerek ülke gerekse Batı kamuoyunu Cumhuriyet’e hazırlama işlevi de görecek olan bir mülâkat gerçekleştirir.
27 Eylül 1923’te Neue Freie Preese adlı bir Avusturya gazetesinde yayımlanan bu mülâkatta, Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyet’e dair net bilgiler vermektedir. Yeni Türkiye’de hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olduğunu, yasama ve yürütme güçlerinin de milleti hakiki manada temsil eden tek kurum olan Büyük MilletMeclisi’nde toplandığını söyledikten sonra bu iki kelimeyi özetleyebilecek tek kelimenin Cumhuriyet olduğunun altını çizer. Sözlerinin devamında kabinenin bu yöndeki teklifini en kısa zamanda Meclis’e sunması ile yeni hükümet şeklinin yasal bir zemine oturacağını da söyleyen Paşa, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin Ankara olduğunu ifade ettiği cümlesinde ülkenin isminin Türkiye Cumhuriyeti olacağını ilan eder.
Cumhuriyet sancılar içinde ilan edilecektir...
Yol arkadaşlarının kimisi saltanat kaldırılsın ama hilafet kalsın der... Kimisi Mustafa Kemal Paşanın istikametindedir. Ancak vakit birlik vaktidir.
Saltanatın kaldırılmasından sonra Mustafa Kemal Paşa, uzun vadeli bu hedefi gerçekleştirmek için öncelikle güvenebileceği isimlerden oluşan bir hükümetin kurulmasını temin eder, sonra da bu hükümetin istifa ettirilmesiyle başlayan süreç sonunda Cumhuriyet’in ilanını gerçekleştirecektir. Hükümetin kurulamaması durumunda ise zaten siyasi bir kriz yaşanacağı için bunalımdan cumhuriyetin ilan edilmesi ile çıkılacaktır. Halk Fırkası İdare Heyeti toplantısına katıldıktan sonra içlerinde İsmet Paşa ile Müdafaa-i Milliye Vekili Kâzım Bey’in de bulunduğu kişileri 28 Ekim’de Çankaya’ya çağıran Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet’in ertesi gün ilan edileceğini ifade eder. 29 Ekim Pazartesi günü topladığı Halk Fırkası Grubu’nda Mustafa Kemal Paşa, bunalımın icra vekilleri heyetinin seçilme yöntemi nedeniyle yaşandığını ve artık sorunu çözme vaktinin geldiğini söyler. Hemen sonra da Cumhuriyet’in ilan edilmesi yönündeki kanun teklifinin Meclis’e getirilmesi kararına varılır. Aynı gün Büyük Millet Meclisi gündemine alınan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’ndaki bazı maddelerin değiştirilmesini öngören teklif, konuşmaların ardından oy birliği ile kabul edilir. Böylece Ekim ayının son günlerinde yaşanan kabine bunalımı, 29 Ekim 1923’te Anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi neticesinde ülkenin siyasi rejimini de belirleyen Cumhuriyet’in ilanı ile son bulur.
Cumhuriyet’in ilanı ile anayasada devletin şekline dair maddeler değiştirilir. Anayasanın ilk maddesi Türkiye Devleti’nin hükümet şeklinin Cumhuriyet olduğunu tesciller!
Bir vapur kalktı limandan yolcularıyla Samsuna doğru; ADI CUMHURİYET!
|
||
|