-Egosantrizm- ya da başka bir deyişle -Ben merkezcilik- Aslında çocuklukta yaşanan bir davranış biçimidir. Bu davranış biçimini ergenlik çağına ve daha sonraki yaşlarınıza taşıdığınızda çocuk yaşlarda doğal sayılabilecek bu durum genellikle ağır bir ruh hastalığına dönüşür. Yıllardır bu ruh hastalarından yani –BEN MERKEZCİ- manyaklardan geçilmiyor.
Ünlü Yönetmen Stanley Kubrick bir söyleşide basit ama son derece gerçekçi bir cümle etmişti; -Şu an Dünya yok olsa Evrenin haberi bile olmaz-
Yıllar önce de İlkhaber’in kurucusu İhsan Kuruoğlu da bir sohbette –Güneşin puf dediği an Dünyada hiçbir canlının kalmayacağını öğrendiğimde ölüm korkum tamamen yok oldu- demişti.
Kubrick ve İhsan’ın gördükleri aynı şeyler. Evrendeki hiçliğimiz ve anlamsızlığımız. Bırakın dünyayı ya da güneş sistemini, belki de galaksimizin yok oluşu evren için kelebek esintisi bile olmayabilir. Kimbilir..!
Konumuza dönersek benmerkezci tipler genelde çocukken ezilmiş, hırpalanmış, hor görülmüş ve bunlar yüzünden ruhlarına yapışan aşağılık kompleksinden bir türlü kurtulamayan tiplerdir. Acıdır ama gerçektir ki oluşturdukları bu hastalıklı ruh biçimi, gerçek ve onarılamaz hastalıkları aşağılık kompleksine karşı geliştirdikleri savunma mekanizmasından başka bir şey değildir.
Bu tiplerin ortak özellikleri kendilerinde başka kimsenin düşüncesi, kültürü, davranışı, dünya görüşü v.s. doğru olmadığı, kendilerinin dışında herkesin önemsiz ve değersiz sanısıdır. Bir anlamda farklı bir halisilasyon hali bile diyebiliriz.
Kendilerini sürekli üstün göstermek zorundadırlar ki aşağılık komplekslerini unutabilsinler. Bunların çoğu oyuncudur ve asla sahici değillerdir. Kimseyle samimi olamaz, dostluk kuramazlar. Samimiyet ve dostlukları yalan ve riya üzerine kurulur.
Kendileri hep önemli! Hep en öndedir! Kendileri hep belirleyicidir!
Kendilerini başkalarından üstün görme çabası doğal olarak başka düşüncelere kayıtsız bir saygısızlığı doğurur ki bu tiplerin davranışlarının kibir ve narsistik bir hale de dönüşmesi kaçınılmazdır. Yani hastalık daha ağır bir hastalığı doğurabilir.
Hemen hemen her konuda cahil ve yetersiz olduklarından ve kendilerini iyi tanıdıklarından ucuz işleri abartmak ve abarttıkları her ne ise onlara farklı ve önemli anlamlar katmak konusunda oldukça beceriklidirler.
Çünkü aşağılık kompleksinin giderilmesi, onlar için en basit olayların ya da fikirlerin abartılmasından geçer. Yetersizlik duygularıyla, saçmalayıp dururlar. Etrafa otorite kurma çabası, başkalarını dinleyememe hastalığı gerçekten uzak, alakasız olaylarla kendileriyle övünme martavallığı falan… semptomları uzatmamız mümkün. Ama gereği yok.
Kısaca şöyle diyebiliriz, Yalandan yaptıkları üstünlük gösterilerinin gerçek nedeni AŞAĞILIK KOMPLEKSİ’dir.
Bu yüzden, kendi gerçekliklerini örtüp, başka kişiliklere bürünen bu tiplerin kendileriyle yüzleşmeleri olanaksız olduğundan ömür boyu başkası olmaya mahkumdurlar.
|
||
|