Reklamı Geç
YAZARLAR
FOŞUR FOŞUR CADDELERİ YIKIYORDUNUZ! N’OLDU ŞİMDİ?
Tarık SÜRMELİOĞLU
15 Kasım 2021 - Pazartesi 16:04
140 defa okunmuş.

BELEDİYELERİNgünlük çalışmalarını anlatan basın bültenlerinin vazgeçilmeziydi, foşurfoşur caddeleri yıkamak!

Önde köpüklü su püskürten araçlar..

Arkada on beş – yirmi kişilik süpürge fırça ekibi!

Muşambadan mamul hijyenik kıyafetler, maskeler siperlikler eşliğinde..

Köpürte köpürte yolları, kaldırımları falan yıkıyorlardı.

Kimileri, bu köpürtme işlerinin kıymeti harbiyesi olmadığını söylüyorduysa da, içimizi rahatlatıyorduk en azından.

Bitmediii…

Köpürtme işinin yanı sıra, çöp koynerleri, belediye otobüsleri, duraklar falan da ilaçlı sularla dezenfekte ediliyor, böylece halkın sağlığı korunmuş oluyordu.

Bitmediii…

Toplu taşıma araçlarındaki açma kapama butonlarını ayak altına aldılar; millet eliyle mikrop bulaştırmasın diye. Hatırlarsınız; “işte vizyon” diye manşet attıydık!

Sadece belediyeler değil tabi, öteki kamu kurumlarında da hijyenik işlerle meşguliyet, asli görevin ötesine bile geçmişti yani. Önce hijyen, temizlik.. Sonra hizmet!

 

***

DAHASI, Vali, Büyükşehir Başkanı, ilçe belediye başkanları, polis, jandarma ve cümle bürokrat.. Cümbür cemaat caddeleri sokakları kolaçan ediyor, esnafa ‘maske – mesafe – hijyen’ uyarısı yapıyorlardı.

Tabi bunların hemen hepsi, “pandemiyle mücadelede üstümüze düşen görevi yerine getiriyoruz” demek içindi. Görüntüydü.

Kısıtlama ve yasaklama dönemini kapayıp, normalleşme dönemine adım atınca..

Caddeleri foşurdatmalar, konteynerleri yıkamalar, otobüsleri dezenfekte etmeler falan bitti.

Hem öyle bitti ki, günlük rutin şehir temizliği bile tavsıyor; o derece!

Hani ‘sıfır atık’ muhabbeti falan yapıyor belediyeler.. Avrupa projeleri, ödenekli hibeli işler.. Medyaya servis edilen haber bültenlerine bakınca.. Aman yarabbim, bizim memleket temizlik ve hijyen işlerinde çığır açtı sınırsınız.

Sıfır atıkçılar masa başında resim çektirip, şöyle çalışıyoruz böyle çalışıyoruz pozları veriyor.

Ama memleketin caddesi, sokağı, asfaltı, kaldırımı pislik içinde!

Bu noktada asıl kendimize kızmamız lazım tabi. Haydi belediyeciler işi ağırdan alıyor, ‘mış’ gibi yapıyor da..

Pisleten biz değil miyiz?

Ağzındaki maskeyi yere atan, içtiği cigaranın izmaritini savurup fırlatan, arabasının kültablasını caddeye boşaltan, gecenin tenhasında çaktırmadan sokağın köşesine çöğdüren, işyerinin pis suyunu sokağa boca eden, koskoca konteyner dururken iki adım yürümemek uğruna çöpünü sokağın bir köşesine bırakan, kirleten, pisleten ve sonra “bu şehir iyi temizlenmiyor” diye öfkelenen…

Bizleriz yani.

İğneyi mi batıralım kendimize, çuvaldızı mı; yoksa örgü şişleriyle mı delelim bir yerlerimizi, bilemedim şimdi!

 

***

DOĞRUYA doğru; pandeminin ilk zamanlarındaki o foşurdatma manzaralarından eser yok şimdi.

Normalleşmeyi “pandemi bitti” diye algıladı onlar da.

Oysa bakıyoruz; ilk zamanlardaki ölüm sayılarından daha fazlası var karşımızda.

Vakalar azalmıyor; aksine artıyor.

İşte Sağlık Bakanlığı’nın haftalık bilançosu ortada.

Balıkesir, son bir haftada en çok artış yaşanan üçüncü il.

Neden?

Millet o kadar normalleşti ki, o kadar olur yani.

Her şey serbest modundayız!

Denetim sıfır. Maske mesafe işleri sıfır.

Önceden maskeyi çene altına indirenlere kızıyorduk. Şimdi takmıyor adam.

Hangi birine kızacaksın?

Her yerde dip dibe oturmalar, maskesiz, mesafesiz muhabbet etmeler.

Toplu taşımada, alışverişte, markette, pazarda kontrol yok.

Herkes herkese sürtünüyor.. Tokalaşmalar, elleşmeler, sarılışmalar gırla.

Ha bir de salon etkinliklerimiz var; maşallah yani.. Salonlar hınca hınç dolu. Nefesler birbirine karışıyor.

Sonra.. Vakalar artıyor!

Artar tabi.

 

***

 

“AŞINIZI yaptırın” uyarısının ötesinde hiçbir tedbir yok Balıkesir’de.

O uyarı da çok işe yaramıyor.

İlkini yaptıran ikincisini; ikincisini yaptıran üçüncüsünü yaptırmıyor meselâ.

Biontek mi sinovak mı tartışmaları arasında yaşayıp gidiyoruz.

O dereceye geldik ki, biontekçiler kendilerini aydın, üst sınıf falan görmeye başladı.

Bizim gibi sinovakçılar avam!..

Hani şu bizim yerli aşı tam zamanlı olarak piyasaya çıksa da, azıcık milliyetçilik taslasak…

Geçenlerde üçüncü aşı için Devlet Hastanesi’ne gittim. Arka kapıdan girişte ön sıralar biontekçilere ayrılmış.. Koridorun ilerisindeki masa sinovakçıların.

Öyle şık şıkıdım falan görünce bizi, biontek yaptıracak sandılar.

“Biz sinovak için randevu aldık” deyince suratlar az biraz ekşidi sanki.

“Hiç yakıştıramadık” der gibi baktılar adeta!

Zaten biontek sırası dolu; sinovak sırasında bir tek biz…

O derece itilmiş kakılmış hissettik kendimizi!..

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

BETON BLOKLAR HIZLA YÜKSELİRKEN…
379
ARITMANIN YERİNE İMAR, TARIMSAL ALANA ARITMA!
150
O YEDİ MECLİS ÜYESİNİN VİCDANI RAHAT MI?
146
SÜTTEN ÜYELİK!
156
NERDEE O ESKİ BAŞKANLAR!
124
ŞEHRİN KARANLIĞINA YERGİ
160
BU NE ŞİDDET BU CELAL!
168
HERKES EKMEĞİNİN PEŞİNDE!
142
ALTIEYLÜL’ÜN YENİ GELİŞİM MERKEZİ’NE DAİR
192
VAKALAR NEDEN ARTIYOR?
160
TOLGA TOSUN BÜYÜKŞEHİR’E YÜCEL YILMAZ BANDIRMA’YA!
197
GENEL SEKRETER’E DAİR
133
ARTIK HEPİMİZ YOKSULUZ!
144