BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da pek çok belediye başkanı gibi mülkleri satarak gelir sağlamak veya açığı kapatmak derdinde.

Bugüne kadar şehrin en değerli yerlerinde ne arsalar satıldı.

Başkan’ın gözü çok uzun süredir Vergi Dairesi’nin yanındaki lunapark arsasında.

Yer kıymetli. Şehrin en gözde noktalarından birinde.

Atatürk Parkı’nın hemen karşısı.. Üç tarafı ana yolla çevrili. Merkezi noktada.

2019’dan beri satmak için çabalıyorlar.

Allah’tan karşı çıkanlar, “sattırmayız” diye yırtınanlar, satış kararlarını mahkemeye taşıyanlar, arsanın önünde pankart açıp “tüyü bitmedik yetim hakkıdır” diye bağıranlar var da..

Bugüne kadar satılmadı.

Satılamadı!

***

GEÇEN yıl ihaleyle satıyorlardı ki.. Arsaya talip olup dosya verenlerden bazıları ihaleye katılmadı, bazıları fiyat artırımı yapmadı, bir tanesi de azıcık artırıp bıraktı.

Yirmi üç milyon dört bin lira verdi.

İhalenin beklendiği gibi sonuçlanmamasında, kamuoyu baskısının payı büyük tabi.

Dosya veren kişi veya firmalar, yarın bir mahkeme kararı çıkar, kamu yararı olmadığı hükmü verilir, paracıklar pul olur korkusuyla çekimser davranmış olabilirler yani.

Yücel Yılmaz da “bugün için onların dediği gibi olsun, yarın punduna getirip satarız” diye düşündü sanırım.. “İhaleyi iptal ediyorum” dedi.

***

LUNAPARK arsası sekiz bin küsur metrekare. Kaşla göz arasında arsa birleştirme işlemi yapmışlar, bin küsur metrekare daha ilave etmişler. Arsa büyümüş.

O zaman yirmi üç milyon liraydı.. Piyasa koşulları, inşaat emlak pazarındaki fiyat yükselişleri, arsanın büyümesi falan.. Herhalde iki katı muhammen bedel yazıp satışa çıkarırlar artık.

***

BÜYÜKŞEHİR Meclisi’nin 2021’in son toplantısında, komisyondan gelen “uygundur” raporunu oylayıp kabul ettiler Meclis’te. Oy çokluğuyla geçti. Lunapark arsasının satılmasının önünde engel kalmadı yani.

Her kararın oy birliğiyle geçmesini isteyen Yücel Yılmaz, bu kararın oy çokluğuyla geçmesine de bozulmuştur muhakkak.

Ama sonuçta geçti işte… Hem de “sattırmayız” diye bağıran CHP Grubu’nun yedi eksiğiyle!

***

CHP’li Meclis Üyeleri Onur Çon, Özgür Dönmez, Ayhan Halil, Adil Levent Coşkun, Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, Erdek Belediye Başkanı Burhan Karışık ve Onur Satıcı Meclis’e gelmedi.

Yoklamada ‘izinli’ olarak okundular.

***

ŞİMDİ bu arkadaş o gün neden izinliydi, merak etmez misiniz?

Meclis gündemi her toplantıdan önce ellerine tutuşturuluyor. Madde madde okuyup inceliyorlar. Yetmiyor, Meclis öncesinde grupta hangi madde için nasıl tavır alacaklarını kararlaştırıyorlar.

CHP Grubu’nun baştan beri karşı olduğu arsanın satışıyla ilgili madde de önlerinde duruyor.

Sonra bir bakıyorsun, bu arkadaşlar o gün izinli oldukları için toplantıya katılmıyor!

CHP’den ihraç edilen bağımsız Meclis Üyesi Cengiz Dikici bu durum için “örtülü anlaşma, şaibeli görüntü” yorumunu yapmış.

Öyle ya, Körfez ve Güney Marmara’dan yedi üyenin olmaması, Yücel Yılmaz için büyük nimet. Oy çokluğuyla geçmeme ihtimali de var bu maddenin.

Salondaki diğer CHP’liler ret oyu verse ne olacak? Yedi fire vermişsin bir kere.

***

DEMEK Kİ CHP İl Başkanı Serkan Sarı grubuna hakim olamıyor. Hani partilileri arkasına alıp yüksek sesle “sattırmayız” diye haykırdığı basın açıklamaları, sokak eylemleri, imza kampanyaları falan, hepsi hikaye oldu şimdi.

Ya Meclis’e söz geçiremiyor, ya da Büyükşehir yönetimiyle dolaylı işbirliği söz konusu.

Böylesine önemli bir konunun gündeme geleceğini bilmiyor mu?

O gün yedisi birden Meclis’e gelmeyen arkadaşlara, “ölüyor olsanız yine geleceksiniz” diyemiyor mu?

Ortaya konan onca tavır, açıklama, eylem, yargıya gitme, iptal ettirme girişiminde, elinde bayrak en önde yürüyeceksin.. Sonra Meclis üyelerin  o gün izinli olacak, oturuma katılmayacak, dolayısıyla oy vermeyecek ve satış kararı oy çokluğuyla geçecek.

Serkan Sarı, hem kamuoyu önünde, hem de yakın zamanda yapılacak İl Danışma Kurulu toplantısında bu mevzunun detaylarını anlatmak zorunda şimdi.

Ayrıca, parti içinden birileri danışma toplantısında Sarı’dan ve o yedi üyeden bunun hesabını soracaktır kürsüden…

***

BU arsanın satılmaması için partisinin verdiği mücadeleyi yok sayıp toplantıya katılmayarak satış kararına bir anlamda onay veren yedi CHP’li üye için disiplin mekanizması da çalıştırılmalı.

Sonuçta, Balıkesir’de önemli sayıda bir kitlenin karşı duruşu var.

“Burayı satmayın, Atatürk Parkı ile birleştirin, halk için değerlendirin” diye direnenlerin emeğini, örgütlü mücadelesini, haykırışını yok saymaktır bu tavır.