Reklamı Geç
YAZARLAR
MABED
Ozan Utku ARICAN
25 Mart 2022 - Cuma 18:54
154 defa okunmuş.

 

      Yazar kalabalıklarda yalnızlaşır. Hayatın göbeğinde küçük bir nokta gibi kalır. Sürüler içinde adeta bir gölge kalır. İster istemez bu yaşanan süreç onu etkisi altına alır. Ruh halinde kötümserlik, hiçlik sarıp sarmalar. Kimi zaman anlamsızlık üzerine düşünür. Kimi zaman bu uğraşından sıkılır, bunalır. Boş şeylerle uğraştığını düşünür, neticede yaptığı işin ekonomik karşılığı tatmin edici değildir. Yine de her şeyi göze alıp nereden esip geldiğini çoğu kişinin anlayamadığı bir çabanın savaşında en öndedir. Bu savaş yıllarca, durmadan, üstün bir sabrın belirleyici olduğu; unutulmanın ve tarih sahnesinde silikleşmenin bile göze alınıp verildiği bir mücadeledir. Yıllarca beslendiği çevreyi yansıtmaya, kültürel olarak medeniyet sahasında ileriye taşımak gayretini korumaya çalışır.

 İnsana dair her şeyi; sorunları, sevinçleri, kutlamaları, olayları, hüzünleri, hayatları, ölümleri anlamak zorundadır. Bu zorunluluk, o istediği için değildir. Dünya ile kurduğu köklerin, ruhsal çekişlerini durduramaz. Bir şeyler yapmak gereği onu doldurur günden güne. Günlük telaşların dışında, adeta canlı radar gibi keşfettiği koordinatları kaydeder. Bıktığı, usandığı, vazgeçtiği vakitler yok mu! O zaman sanatçı kendini dökmeye başlar. Yeniden motive olana kadar bu süreç devam eder. Yeniden kendini hazırlar, silkinir.

     İnsanların zaman içindeki akışlarını izler. Sokaklardan, caddelerden insanlar akın akın geçerken, öyle köşede sabit durup onların içinde gezinip durur. Ne iş yapıyorlar, nereye yetişiyorlar, neyin telaşındalar, kiminle görüşecekler, ne düşünüyorlar? Hayatın fırtınalı vadisinde nasıl yollardan geçtiler ve o güne geldiler? Yani nasıl insanlarla karşılaşıyor kim bilir, bu bilinmezlik onu cezbetmez mi dersiniz? Elbette öyle. Bir filmin şeritlerini yeniden izliyor gibi salonda yerini alır. Ve nasıl ağaçlar tutunduğu yerde, rüzgardan, sudan, insandan etkilendiğinde duruşu değişir ya, insanda öyledir. İşte bunu görmek ister.

    Yazar insanlardan korkmaz. İnsanlığını kaybetmiş olanlardan korkar tabii ki , her insan gibi. Ancak düşününce insanlar arasındaki garip mesafeleri fark eder. Birbirlerine karşı uçurumlar, setler, duvarlar ördükleri zaman şaşırıp kalır, anlam veremez. Hislerini gizlemelerinden,  egolarıyla zamanı mezara gömmelerini hayretle karşılar. Şehirlerin soğukluğu kadar ruhlarını betonlaştıran varlıklar haline gelişlerine üzülür. Talihsiz bir nefesin alelade gezinmesi gibi gelir ona. Yaşanıp gidecek bir kıymet varsa, bu hayattan başka bir şey olamaz. Ertelenemeyecek kadar kıymetli olanı, insanın neyin karşılığında ertelediğini anlatmak ister, ancak anlatamaz. Yine de insanlardan korkmaz, çekinmez. Bilir ki en sonunda bavulunu alıp uzun bir yolculuğun aydınlık insanı olarak güneşe yürümek zorundadır. Hayatın kalıcılıktan çok akış içerisinde olduğunu öğrenmiştir.

    Düşüncelere önem vermeyen insanlar içerisinde adeta fay hatları gerilir. İçinde verdiği savaşı kimi zaman erteler. Anlar ki, insanlara sesini ulaştıramadığı vakit, ıssız limanına döner. Mabedinde kuracağı şeyleri aramak için derinlere dalar. İçindeki ses belki onu bir sokak köşesinde, belki bir deniz kenarında ya da boş bir odada yakalar. Ancak yalnız olduğunda… Yalnız olduğunda zamanın çizgilerini, etkilerini yazmaya başlar. İçini döker, çizer, insan vakitsiz doğar.    

   Tüm yaşadığı zorluklara rağmen, yeniden ayağa kalkmalıdır. Usanmaz. Ustasının onu izlediğini bilir. Kalabalığın içinde yok olup, var olmayı ondan öğrenmiştir.  Zamanı ustaca ilmek ilmek işlemeyi o öğretmiştir. Ve tek bir sığınağı vardır, Mabed’i.       

  

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

ATA'NIN YOLU
26
YOL HARİTASI
70
GÖKBÖRÜ
57
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
59
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
55
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
56
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
44
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
83
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
121
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
204
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
172
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
141
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
156
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
221
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
151
ŞEREF VE İSTİKLÂL
164
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
145
Anadolu ve Türkler
146
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
158
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
169
KIVILCIM
157
GAFLET-DALALET-HIYANET
181
TOPLUMSAL ALZHEİMER
182
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
191
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
183
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
172
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
212
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
149
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
163
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
170
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
198
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
209
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
162
BU GİDİŞLE...
200
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
160
CEPHANE
207
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
198
13
252
Endüstriyel Et Yığınları
171
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
215
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
197
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
278
Çok Farklı Bir Gelecek..!
287
Çok Farklı Bir Gelecek..!
168
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
191
TAVUĞUN BACAĞI..!
184
Deve Kuşu Politikası
177