ABD'nin İsviçre'de organize ettiği Ukrayna Konferansını eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Rusya ile Ukrayna arasında süregelen savaşın barışla sonuçlanması için yapılan çağrıların şimdiye kadar cevap bulmadığı da ortadadır. İsviçre’nin evsahipliğinde 15-16 Haziran 2024 tarihlerinde gerçekleşen Ukrayna Barış Zirvesi’nde deyim yerindeyse dağ fare doğurmuş, şapkadan tavşan yerine skandallar çıkmıştır. Rusya’nın davet edilmediği bir barış zirvesini tertip etmek hangi akla hizmettir? Dostlar bizi alışverişte görsün mealinde ve danışıklı dövüş manasında bir zirvenin bağlayıcılığına, kanayan yaralara merhem olacağına inanmak hayal ötesi bir beklenti değil midir? Hem barış zirvesi planlayıp hem de savaşın tarafı olan Rusya’yı dışlayarak diplomatik baskı altına almaya çalışmak mantık ihlali, makuliyet inkarı, hayatın gerçeklerine sırt dönmek şeklinde yorumlanmayacak mıdır? Savaşı kışkırtanların barış masalı anlatmasının izahı, böyle bir yanlışın tamir ve telafisi nasıl yapılacaktır?" ifadelerini kullandı.
'LOZAN YOK SAYILMIŞTIR'
Konferansa Fener Rum Patrikhanesi’nin “ekümenik” sıfatıyla katılmasına da tepki gösteren Bahçeli, "Bir diğer kabul edilemez husus da Fener Rum Patriği’nin sözde “Konstantinopolis Ekümenik Patriği” sıfatıyla zirveye davet edilmesi ve hazırlanmış sonuç bildirgesine imza attırılmasıdır. Ukrayna Barış Zirvesi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hukuku, Lozan Antlaşması’nın ilgili hükümleri kasten yok sayılmıştır.
Fener Rum Patrikhanesi’nin statüsü bellidir. Patrikhane, sadece Ortodoks Rum azınlığın dini ihtiyaçlarını yerine getirmesi için Türkiye topraklarında kalmasına izin verilen ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına bağlı olan bir kurumdur. İdari açıdan Fatih Kaymakamlığına bağlı olmakla birlikte seçilmiş Patrik de Türk vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde Konstantinopolis diye bir şehir yoktur, Ekümenik unvanının hukukiliği ve meşruluğu yoktur, tam tersi iddiada bulunanların alayı Bizans sevdalısı, Müslüman Türk milletinin azgınlaşmış hasımlarıdır. İstanbul’u ikinci Vatikan’a dönüştürmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Fethimizin emaneti İstanbul, aynı zamanda milli ve manevi namusumuzun timsalidir. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in aslına rücu etmesi ve Müslümanların ibadetine açılması pek çok çevreyi ürkütmüş, o günden bugüne de hepsini birden deliye çevirmiştir. Ekümenik kartını devreye sokanlara zikreden dilimizle, şükreden kalbimizle, sabreden bedenimizle mukabele ve mukavemet göstereceğiz. Asla boyun bükmeyeceğiz, asla teslim olmayacağız, asla gözümüzü yummayacağız; hakkı, halkı ve hakikati savunmaktan da asla geri adım atmayacağız." dedi.
ATEŞ DAVASINA MHP'DEN KİM KATILACAK?
Bahçeli ayrıca 1 Temmuz'daki Sinan Ateş davasının duruşmasına yalnızca avukatlarının katılacağını, başka da kimsenin katılmayacağını açıkladı. Bahçeli, "1 Temmuz'daki davaya sadece avukatlarımız katılacaktır. Bunun dışında kimse bulunmayacaktır. MHP'yi bir cinayet ile suçlayanlara bu can bu bedende olduğu sürece hakkımı helal etmeyeceğim, hepsiyle hem bu dünyada hem mahşerde tek tek hesaplaşacağım. Pensilvanya hukukunun değil Türkiye hukukunun geçerli olduğunu göreceğiz. Köklerini kurutmak bizim için an meselesi." ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Sarsıcı gelişmelerin ülkemize doğrudan tesir ettiğini değerlendiriyoruz. Mayası bozuk çevrelerin faal olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin direncini kırmak sureti ile istikrar ortamını zedelemek amacı ile bir kampanya ilerlemekte. Şaibeli devrimciler, Tatlısu kurnası eski tüfekler, yozlaşmış elitler geceli gündüzlü operasyon yürütmekte. Cumhur ittifakı Türk milletinin ruh köküdür ve kararlılıkla yoluna devam edecek. Kafamız milletin gündemiyle meşgul. Özgür Özel'in bizi ittifaka davet etmesi akıl tutulmasıdır.
'İŞBİRLİKÇİLER BAYRAM EDECEKTİR'
Biz gene de sabır, sebat, metanet ve güçlü iradeyle, onların çekmek ve sürüklemek istedikleri bataklığı tümüyle reddederek milletimizin acil ve asıl gündemiyle ilgileniyor, kafamızı bunlarla meşgul ediyoruz. MHP iftira ile temellenmiş, suçlamalarla zaafa uğrayıp içine kapanırsa Cumhur İttifakı duvara toslayıp dağılırsa işbirlikçiler bayram edecektir. Onların bayramı Türkiye'nin matemidir. Sarosçu Kavala ile Demirtaş'ın serbest kalmasına, terör devletinin kurulmasına, Akdeniz'deki haklarımızın hiçe sayılmasına, bölünmenin doğal karşılanmasına tamam dersek sesimizi kısarsak bizden iyisinden Şam'da kayısı olması kaçınılmazdır. Bizi terbiye etmeye manevramızı daraltmaya çalışıyorlar. Ülkücü hareket en son 12 Eylül'de sanık sandalyesine oturtulmuş nice haksızlığa dibine kadar maruz kalmıştır.
'MHP İLE YATIP, KALKIYORLAR'
MHP ve ülkü ocaklarını sabah akşam asıp kesiyorlar. Bazı TV kanalları, satılmış yazarlar, STK yöneticileri MHP ile yatıp MHP ile kalkıyorlar. Bunlara destek veren CHP başkanı da kale duvarlarımızı taşa tutuyor. Bu şahsın o iki kişi diyerek plan dahilinde suçladığı saldırdığı değerler benim ülküdaşlarım ve partimizin saygın isimleridir. CHP genel başkanı iki arkadaşımıza değil sağında solunda yuvalanan Türkiye düşmanlarına baksa daha tutarlı daha isabetli davranış içinde olacak. Tek bir ülküdaşımız bile bunların alayına yetecektir.
'CHP, HASTALIKLI BİR BÜNYEDİR'
CHP kendi içinde istikrar kuramamış hastalıklı bir bünyedir. Bu hastalığı tedavi edecek çarenin bulunmayışı Türk demokrasisi için kayıptır. Bu zatın her meselede zan altında bırakma gayreti siyasi ahlakla bağdaşmamaktadır.
'CHP'NİN NORMALLEŞMESİ, PKK'NIN NORMALLEŞMESİ'
CHP'nin normalleşmesi PKK'nın normal görülmesidir. Ekonomiden şikayet ederler ne bir projeleri ne bir önerileri vardır. Anayasa'ya uyulması çağrısını papağan gibi tekrarlarla yeni anayasa için ne teklifleri ne de hazırlıkları söz konusudur. Havanda su dövmekten başka hiçbir şey yapmazlar. DEM'i hayranlıkla onaylarlar. Cumhur İttifakı'nı kötülemek için yarış halindeler. Kayseri'deki adli vakadan dolayıp MHP'yi karalamaya namertçe tevessül ederler. 1 Temmuz'da başlayacak cinayet davası için tek ayak üstünde 40 yalan söylerler. Kimin kimlerle iş tutuştuğunu, hangi iftira düzeneklerinin hazırlandığını çok iyi biliyoruz. davamızı üç beş çapulcunun keyfine göre yargılatamayız. MHP ve ülkü ocaklarını sorgulatamayız. bizi sindirmeye çalıştıklarını görmediğimiz mi sanılıyor. MHP ile aşık atılamaz.
BAHÇELİ'DEN 'VERGİ' AÇIKLAMASI
Vergi adaleti için başlatılan çalışmayı olumlu buluyoruz. Doğrudan vergilerin artırılması sosyal adalete can suyu verecektir. Enflasyonda düşüş başlamıştır. İstihdam ve büyüme artışı ile bütçe disiplinini sağlayacak ekonomi programına güveniyoruz. Korku aşılayanlar bir avuç art niyetlidir.
'DEM'LİLERİN 'PORTEKİZ' PAYLAŞIMI NAMUSSUZLUKTUR'
Milli takımımız yarın akşam kader müsabakası olan Çekya maçında evlatlarımız ter dökecek. Yenseler de yenilseler de hepsinin gözünden öpüyorum. Ay yıldızlı formamızı taşıyan evlatlarımız Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmekte. Arda Güler evladımıza yapılan tartışmaları takip ettim; Arda'nın paylaştığı gibi Türk'e durmak yakışmaz. Futbolda yenmek de vardır yenilmek de.
DEM'lilerin 'Yaşasın Portekiz' paylaşımı tam bir namussuzluktur. İhanet nasıl da gönülleri kapatıyormuş. Bu hain emekli maaşı alıyorsa kesilmesi vatandaşlıktan çıkarılması tek seçenektir.
|
||
|