Teknolojinin hızlı gelişimi, özellikle 2000'li yıllardan itibaren doğan nesillerin, geleneksel iletişim biçimlerini terk ederek sanal dünyanın parçası olmasına neden olurken, bu durum kalıcı sağlık sorunlarına kapı aralıyor.
Arkadaş gruplarının sanal dünyada oluştuğu, oyunların sanal dünyada kurulduğu, ders çalışma ve araştırmanın dijitalleştiği, bilgi ve eğlenceye erişimin 2 yaşa kadar indiği dünyada, bu kolaylıklar, beraberinde insanın tabiatına aykırı anatomik bozuklukları da getiriyor. Bu sorunların, özellikle teknolojinin içine doğmuş nesillerin orta yaşlarında temel sağlık sorunlarından birine dönüşmesi bekleniyor.
Çocuklar ve gençler saatlerce evden çıkmadan ekran karşısında vakit geçirebiliyor. Hareketsizce gün boyu ekran başında olmanın kas-iskelet sistemine olan olumsuz etkileri de uzmanların sıkça gündeminde olan konulardan.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Nuri Aktekin, ekran başında uzun süre kalmanın yarattığı ortopedik sorunları Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği Eski Başkanı olan Aktekin, şunları ifade etti:
ORTOPEDİK SORUNLAR GİDEREK ARTIYOR
“Öncelikle tabii ki ekran karşısında veya bilgisayar ekranı karşısında uzun süre geçirmek hakikaten çağımızın en önemli sorunlarından bir tanesi. Ekran karşısında uzun zaman geçirme sonrası oluşan ortopedik sorunlarla ortopedistlere başvuran hastaların ve ebeveynlerinin sayısı giderek artmaktadır.
Bu konunun psikolojik ve sosyolojik sorunlarını bir yana bırakıp sadece ortopedik açıdan değerlendirecek olursak; bir kere uzun süre hareketsiz kalmak insan vücudu için çok olumsuz etkileri olan bir konudur. Bizim sıklıkla kullandığımız “hareket hayattır hayat harekettir” mottosu çok önemlidir.”
‘DURUŞ BOZUKLUKLARININ EN ÖNEMLİSİ KAMBURLUK’
“Bunun dışında özellikle aynı pozisyonda çok uzun süre kalmak ve aynı anda beraberinde fare kullanımı olduğu için duruş bozukluklarından en önemlisi omurganın daha çok öne eğilmesi ile tarif ettiğimiz “kifoz” durumu ile çok sık sık karşılaşmaktayız. Bu halk arasında kamburluk olarak adlandırılan bir durumdur ve özellikle ilerlemiş durumlarda göğsümüzde bulunan akciğer veya kalp gibi hayati organlara bası yapması gibi bir tehlikeye dahi yol açabilir. Bunun dışında kozmetik açıdan dışarıdan kötü görüntü oluşturması nedeniyle önemli bir problemdir.”
‘SKOLYOZLA SIK OLARAK KARŞILAŞMAKTAYIZ’
“Yine omurganın yana doğru eğriliği olarak isimlendirdiğimiz skolyoz ile de sık olarak karşılaşmamız mümkündür. Uzun süre ekran karşısında oturmak sadece bel boyun bölgesi değil omuzlar, dirsekler ve el üzerine dahi negatif etkileri olan sakıncalı bir durumdur. Farenin çok uzun süre kullanılması ile el sürekli masa üzerinde kaldığından sinir basıları oluşturabilir. Karpal tünel sendromu denilen bu durum ilerlerse ameliyat dahi gerektirebilecek bir durum ile sonuçlanabilir. Fare kullanımı dequervan tendiniti deden tendonların iltihabına da neden olabilir.
Yine başka bir konuda sürekli oturduğumuz zaman bacaklara daha fazla kan toplanmakta çok ciddi damarsal problemlere hatta tromboz yani damar tıkanıklıklarına dahi yol açmaktadır.
‘BOYUN, SIRT VE BEL KASLARINI GÜÇLENDİRİN’
Bu yüzden özellikle ekran karşısında çok zaman geçiren çocuklarımızın ve ergenlerimizin belirli aralıklarla kalkıp özellikle bel ve boyun egzersizleri başta olmak üzere aerobik egzersizler yapması önem arz etmektedir. Özellikle boyun, sırt ve bel kaslarını güçlendirmek bu duruş bozukluğuna bağlı oluşan problemlerin oluşmasını engellemede en önemli silahlarımızdan bir tanesidir.
Çocuklar geçmişe kıyasla daha hareketsiz
Omurganın yana doğru eğriliği olarak tanımlanan ve genellikle genetik ve hormonal etkenler nedeniyle oluştuğu düşünülen "skolyoz" rahatsızlığı bu tartışmaların odağında yer alıyor. Avrupa Omurga Derneği (EUROSPINE) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bu asimetrinin ergenlik dönemi skolyozu, kas ve sinir hastalıklarına bağlı skolyoz, doğuştan skolyoz ve dejeneratif skolyoz olarak 4'e ayrıldığını anlattı.
Geçmişte çocukların çoğunun hareketli olduğunu, bu nedenle de yer çekimine karşı kaslarının daha aktif kaldığını belirten Alanay, bunun skolyozun ilerlemesini engelleyebileceğini belirtti. Çocukların artık daha hareketsiz bir yaşam tarzı seçtiğini ifade eden Alanay, bu nedenle "tedaviye ihtiyaç duyma oranlarının artmış" olabileceğini söyledi.
Dijital çağın yeni hastalığı: Mesaj Boynu Sendromu
İtalyan pediyatri uzmanları, "International Journal of Environmental Research and Public Health" adlı dergide yayımladıkları makalede, akıllı telefon ve tablet kullanımının çocukların sağlığına etkisini ele aldı.
Yapılan araştırma kapsamında, 8 ila 17 yaşlarında boyun ağrısı çeken 180 çocuğun incelendiğine işaret edilen makaleye göre, bu çocukların tamamı, akıllı telefon veya tablet kullanırken boynunu öne eğdi. Çocukların yaşadığı rahatsızlığı "mesaj boynu sendromu" olarak adlandıran uzmanlar, omur üzerindeki baskının, boyun ağrısının yanı sıra gelişimsel, psikolojik ve sosyal zorluklara neden olabileceğini ifade etti.
HAREKETSİZLİĞE KARŞI FARKINDALIK ÖNEMLİ
Polonyalı uzmanların, "Medycyna Srodowiskowa" adlı dergide yayımladıkları makalede de çocukların hareketsiz yaşam sürdürmesinin hastalıklara etkisi incelendi.
Makalede, hareketsiz geçirilen vakit nedeniyle çocuklarda duruş bozukluğu ve eklemlerde kireçlenme gibi sorunların gözlemlendiğine dikkati çeken uzmanlar, hareketsizliğin neden olabileceği tehlikelere karşı toplumun uyarılması gerektiğini vurguladı.
|
||
|