Reklamı Geç
HABER DETAY
TÜRK-İŞ Tandoğan meydanında!
TÜRK-İŞ’in ‘Zordayız geçinemiyoruz’ sloganıyla yapılacağını duyurduğu ‘Emek Buluşması Mitingi’ Ankara Tandoğan Meydanı’nda başladı. TÜRK-İŞ'in 'Zordayız Geçinemiyoruz' mitinginin başlamasına daha 40 dakika varken Tandoğan Meydanı doldu.
20 Ekim 2024 - Pazar 15:08
657 defa okunmuş.
Ekonomi

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK- İŞ) Ankara Tandoğan’da, ‘Zordayız geçinemiyoruz’ sloganıyla büyük emek buluşması mitingi düzenledi. 81 ilden 2 binin üzerinde otobüsün Ankara’ya geldiği buluşma son yılların en büyük emekçi mitinglerinden biri oldu.

Ankara dışından emekçiler, yüzlerce otobüs ile erkenden alana geldi. Alanda toplanan emekçiler "Sadaka değil toplu sözleşme", "Vergide adalet istiyoruz", "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları attılar.

Mitingin başlama saati 13.00 olarak belirtilse de sabahın erken saatlerinden itibaren alanda büyük bir kalabalığın toplandığı görüldü. Tandoğan Meydanında buluşan emekçiler davul zurnalar eşliğinde halaylar çekerek miting saatinin başlamasını bekledi.

 

Miting alanında konuşan emekçiler "Geçinemiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı. Sesimizi duyun. Vergide adalet, gelirde adalet istiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz." diyerek hükümete seslendiler. Vatan Partisi'nin de mitinge yoğun katılımı görüldü.

'ÖZLÜK HAKLARIMIZDAN MAHRUM BIRAKILIYORUZ'

Taşeron işçileri temsilen Tuncay Tümoğlu kürsüye çıkarak konuşma yaptı.

Tümoğlu, "Aynı işyerinde aynı işi yapanlardan birine sırf taşeron işçi olduğu için düşük maaş veriliyor. Özlük haklarından mahrum bırakılıyor. Bu da bizi psikolojik olarak yıpratıyor. Bize verilen sözler tutulsun. Kadro istiyoruz." dedi.

Emeklileri temsilen İbrahim Karayel kürsüde konuşma yaptı. Karayel, "En zorlu şartlarda çalışarak emekliliği hak ettik. Ama bu aylıklarla geçinemiyoruz. Mevcut durumu kabul etmiyoruz. Emeklilik dinlenme dönemidir ama tekrar çalışmak zorunda kalıyoruz. Emekli aylıklarını insanca yaşam koşullarına getirin. Huzurlu yaşamak istiyoruz. Çok mu bir şey istiyoruz?" dedi.

'BORÇLANARAK YAŞIYORUZ NEREYE KADAR BORÇLANACAĞIZ?'

Asgari ücretliler adına konuşan Durmuş Öztürk "Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Ev mi geçindirelim, kira mı verelim, çocuk mu okutalım? Temmuz'da enflasyon yapıyor diye maaşlarımıza zam yapmadılar ama her ay her şeye zam gelmeye devam etti. Borçlanarak yaşıyoruz. Nereye kadar borçlanacağız? Çalışma saatleri uzun, ortam sağlıksız, sendika hakkı zaten yok; bir de üstüne maaş düşük maaş alıyoruz. Enflasyonu arttıran ücret zamları değil. Krizin sebebi biz değiliz. Gelsinler asgari ücretle bir ay yaşasınlar." dedi.

'AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINSIN'

Vergi sorununu dile getirmek üzere kürsüye çıkan Remzi Evren, "Tahammülümüz kalmadı. Sorumlusu olmadığımız politikaların bedelini ödemek zorunda değiliz. Kazancımızın büyük kısmını vergiye vermeyi artık kabul etmiyoruz. Zaten harcarken vergi ödüyoruz. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın. Çocuklarımızın geleceği için bu mücadeleyi veriyoruz." dedi.

'EY KAHRAMAN TÜRK KADINI...'

Kadınlar adına Şükran Tuncay Şenol da kürsüde konuşma yaparak şunları söyledi:

"Kamuda çalışan kadın bir işçiyim. Aynı zamanda iki çocuk annesiyim. Temel ihtiyaçlarımızı karşılarken zorlanmak istemiyoruz. Cinsiyet eşitliği, fırsat eşitliği istiyoruz. İşyerlerinde ve sosyal hayatta kadın olduğumuz için maruz kaldığımız kötü davranışları reddediyoruz. Atatürk'ün de dediği gibi 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın.'"

ERGÜN ATALAY KÜRSÜDE

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, kürsüde konuşma yaptı. "Sesimizi duyurana kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz." diyen Atalay burada önemli mesajlar verdi.

Ergün Atalay şunları kaydetti:

"Vergide adalet dediğimiz nedir? Bir ay önce aldığını, bir ay sonra almıyorsun. Meclis'te bütçe görüşmeleri başlıyor. Vergi olmazsa olmazımız. O planları yapanlar bu alana ses versinler, bir an önce bu sorunu çözsünler.

"Kamu işçilerde ücretlerde öncüydü. Öyle bir noktaya geldik ki, kamu ücreti asgari ücret seviyesine geldi. Önerdiğiniz zam oranları kabul edilebilir değil.

"Kadınlar özgürce sokaklarda dolaşsın. Kadınlar ölüyor, çocuklar ölüyor, çocuk işçiler ölüyor. Bu meselede bizim meselemiz, TÜRK-İŞ'in meselesi. Çözüm bekliyoruz, laf beklemiyoruz. Çatalca'da 146 kadınımızı kapının önüne koydular. Suçları ne? Sendikalı olmak istemek, insan gibi maaş istemek. O kardeşlerimizin de yanında olmaya devam edeceğiz.

'ASGARİ ÜCRETLİ KARDEŞLERİMİZ NE DERSE O OLACAK'

"Asgari ücret görüşmelerine dört asgari ücretli kardeşimiz katılacak. Onlar ne derse o olacak, kararlarına harfiyen uyacağız.

"Merhametsiz işverenlerin eline bizi bırakmayın. Öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun. Bizi yok sayanlar yarın bunun bedelini öder. Derdimiz ailemiz, derdimiz geçim, derdimiz vatan... Kurulduğumuzdan beri bunlardan geri adım atmadık."

'ŞİMŞEK'İN DÜNYASI BAŞKA, BİZİM DÜNYAMIZ BAŞKA'

Miting alanındaki işçilerin, "Mehmet Şimşek duy sesimizi" sloganı atması üzerine Atalay sözlerini şöyle devam ettirdi:

"Bu meseleleri Şimşek mi duyar, fırtına mı duyar bilmem. Ama Şimşek'in dünyası başka, bizim dünyamız başka. Hükümete bir daha sesleniyorum. Biz bu ülkenin yüzde 60'ıyız. Sizin oy makineniz değiliz. Aklınızı başınıza alın. Size oy vermek diye bir yükümlülüğümüz yok."


Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.