PKK’nın yayın organlarından North Press: Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı askeri operasyon ve bölge üzerinde artan ekonomik baskı gibi bölgesel gerginliklerin arttığı bir döneme denk geliyor
Terör örgütü PKK’nın yayın organlarından North Press’in haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığından bir yetkilinin açıklamalarına yer verildi. Yetkili,Suriye’nin kuzeydoğusundaki “Kürt grupların” yeniden diyaloğa geçmesini desteklediklerini söyledi. North Press’in haberinde, ABD’li yetkilinin açıklamalarına işaret edilerek, buradaki Kürt grupların arasındaki çatışmaların arka planı aktarıldı.
VAROLUŞSAL TEHDİT TÜRKİYE
Haberde, PKK/YPG’nin çatı örgütü olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) işaret edilerek, ABD ile SDG arasındaki stratejik uyuma vurgu yapıldı. Washington’un bölgede siyasi uyum ve yönetim reformlarını geliştirme arzusunda olduğu belirtilen haberde, bölgeye yönelik durum anlatıldı, Türkiye varoluşsal tehdit olarak nitelendirildi: “Bölünmüş halde olan Suriyeli Kürtlerin arasındaki diyalog iki etkili siyasi aktörü kapsamaktadır. İlki, SDG ile ittifak halinde olan ve PYD’yi de içinde barındıran Suriye’nin kuzey doğusuna hâkim siyasi güç Kürt Ulusal Birlik Partileri’dir. İkincisi ise Türkiye destekli Suriye muhalefetine bağlı ve genellikle Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile uyumlu Kürt partilerinden oluşan Suriye Ulusal Konseyi’dir (SUK).
“Bu aktörler arasındaki gerilim Suriye iç savaşının ilk yıllarına kadar uzanıyor. PYD, SUK’u DEAŞ ve Türkiye gibi varoluşsal tehditler karşısındaki mücadeleyi desteklememekle suçladı. Bu bölünmeler, Kürtlerin Suriye'nin geleceğine ilişkin müzakerelerde birleşik bir cephe sunma becerisini uzun süredir zora sokuyor ve hem uluslararası aktörler hem de Suriye hükümeti nezdindeki kozlarını azaltıyor.”
TÜRKİYE’NİN OPERASYONLARININ ETKİSİ
2020’de ABD himayesinde Kürtler arası görüşmelerin başlatıldığı hatırlatılan haberde, görüşmelerin siyasi gücün dağılımında kitlendiğini belirtildi. KNC temsilcilerinin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne entegrasyonu ve yerel güvenlik güçlerin yönetimi konusunda zorluklar olduğunun ifade edildiği haberde, son günlerde uzlaşma adımlarının arttığı kaydedildi: “İki tarafın da yönetim düzeyinde kapsayıcılığın ve adil kaynak dağılımının önemi konusunda prensipte anlaştığı bildiriliyor. Diyaloğun yeniden canlanması, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı askeri operasyon ve bölge üzerinde artan ekonomik baskı gibi bölgesel gerginliklerin arttığı bir döneme denk geliyor.”
‘TÜRKİYE TARTIŞMASIZ EN BÜYÜK ENGEL’
Hala büyük engellerin olduğunun altının çizildiği haberde, Türkiye, Rusya ve Suriye’nin çıkarlarına işaret edildi:
“ABD, Rusya, Türkiye ve Suriye hükümetinin çıkarlarının kesiştiği Kuzeydoğu Suriye, jeopolitik açıdan en karmaşık bölge ve bu da Kürt birliğini gerçekleştirme şansını azaltıyor. Ancak karşılaşılan pek çok zorluk arasında Türkiye tartışmasız en belirgin engel. Kürtlerin elindeki topraklara yaptığı askeri müdahaleler, sınırı boyunca bitişik bir Kürt bölgesinin oluşmasını engellemek için tasarlandı. Ankara ayrıca Kürt Ulusal Birlik Partileri ile arasına mesafe koyması için SUK’a baskı yaparak Kürt siyasi ortamını daha da parçaladı.”
Haberde, ABD’nin Türkiye de dahil olmak üzere rekabet halindeki bölgesel aktörler arasındaki hassas dengeyi gözetirken, özerk yönetimi destekleme tutumlarının devam edeceği belirtildi.
Terör örgütü PKK’nın yayın organlarından North Press’in haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığından bir yetkilinin açıklamalarına yer verildi. Yetkili,Suriye’nin kuzeydoğusundaki “Kürt grupların” yeniden diyaloğa geçmesini desteklediklerini söyledi. North Press’in haberinde, ABD’li yetkilinin açıklamalarına işaret edilerek, buradaki Kürt grupların arasındaki çatışmaların arka planı aktarıldı.
VAROLUŞSAL TEHDİT TÜRKİYE
Haberde, PKK/YPG’nin çatı örgütü olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) işaret edilerek, ABD ile SDG arasındaki stratejik uyuma vurgu yapıldı. Washington’un bölgede siyasi uyum ve yönetim reformlarını geliştirme arzusunda olduğu belirtilen haberde, bölgeye yönelik durum anlatıldı, Türkiye varoluşsal tehdit olarak nitelendirildi: “Bölünmüş halde olan Suriyeli Kürtlerin arasındaki diyalog iki etkili siyasi aktörü kapsamaktadır. İlki, SDG ile ittifak halinde olan ve PYD’yi de içinde barındıran Suriye’nin kuzey doğusuna hâkim siyasi güç Kürt Ulusal Birlik Partileri’dir. İkincisi ise Türkiye destekli Suriye muhalefetine bağlı ve genellikle Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile uyumlu Kürt partilerinden oluşan Suriye Ulusal Konseyi’dir (SUK).
“Bu aktörler arasındaki gerilim Suriye iç savaşının ilk yıllarına kadar uzanıyor. PYD, SUK’u DEAŞ ve Türkiye gibi varoluşsal tehditler karşısındaki mücadeleyi desteklememekle suçladı. Bu bölünmeler, Kürtlerin Suriye'nin geleceğine ilişkin müzakerelerde birleşik bir cephe sunma becerisini uzun süredir zora sokuyor ve hem uluslararası aktörler hem de Suriye hükümeti nezdindeki kozlarını azaltıyor.”
TÜRKİYE’NİN OPERASYONLARININ ETKİSİ
2020’de ABD himayesinde Kürtler arası görüşmelerin başlatıldığı hatırlatılan haberde, görüşmelerin siyasi gücün dağılımında kitlendiğini belirtildi. KNC temsilcilerinin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne entegrasyonu ve yerel güvenlik güçlerin yönetimi konusunda zorluklar olduğunun ifade edildiği haberde, son günlerde uzlaşma adımlarının arttığı kaydedildi: “İki tarafın da yönetim düzeyinde kapsayıcılığın ve adil kaynak dağılımının önemi konusunda prensipte anlaştığı bildiriliyor. Diyaloğun yeniden canlanması, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı askeri operasyon ve bölge üzerinde artan ekonomik baskı gibi bölgesel gerginliklerin arttığı bir döneme denk geliyor.”
‘TÜRKİYE TARTIŞMASIZ EN BÜYÜK ENGEL’
Hala büyük engellerin olduğunun altının çizildiği haberde, Türkiye, Rusya ve Suriye’nin çıkarlarına işaret edildi:
“ABD, Rusya, Türkiye ve Suriye hükümetinin çıkarlarının kesiştiği Kuzeydoğu Suriye, jeopolitik açıdan en karmaşık bölge ve bu da Kürt birliğini gerçekleştirme şansını azaltıyor. Ancak karşılaşılan pek çok zorluk arasında Türkiye tartışmasız en belirgin engel. Kürtlerin elindeki topraklara yaptığı askeri müdahaleler, sınırı boyunca bitişik bir Kürt bölgesinin oluşmasını engellemek için tasarlandı. Ankara ayrıca Kürt Ulusal Birlik Partileri ile arasına mesafe koyması için SUK’a baskı yaparak Kürt siyasi ortamını daha da parçaladı.”
Haberde, ABD’nin Türkiye de dahil olmak üzere rekabet halindeki bölgesel aktörler arasındaki hassas dengeyi gözetirken, özerk yönetimi destekleme tutumlarının devam edeceği belirtildi.