Reklamı Geç
HABER DETAY
Neoliberalizm üretim ve vatan düşmanıdır
Emperyalizmin yeminli emanetçileri şimdilik ellerindeki enstrümanları kurnazca kullandıklarını sanıyorlar. Ancak bilsinler ki halkın ve üretici (İşçi, çiftçi, sanayi ve Tüccar) gözleri de kör değil ve görüyor.
19 Nisan 2025 - Cumartesi 18:27
455 defa okunmuş.
Ekonomi

Neoliberalizm yerine liberalizm de diyebilirdim. İkisi de sonuçta aynı ideolojiler. Neoliberalizm, son emperyalist saldırı döneminde liberalizme sanki yeni bir tipiymiş gibi verilen isimden başka bir şey değil.

Neden üretime ve vatana düşmandırlar?

İstanbul Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu 19 Mart tarihinde gözaltına alındıktan sonra; 6 Şubat 2023’teki yüzyılın depreminde ya da İran-İsrail karşılıklı roket çatışmasının 3. Dünya Savaşı’na neden olma riskinin çok yüksek olduğu dönemler dahi yerinden oynamayan sıcak para (yabancı sermaye) birdenbire harekete geçti.

İmamoğlu’nun gözaltına alınması bir işaret fişeği gibiydi. 2 yıldan bu yana yüksek faiz, yüksek getiri vaadi ile yurt içine alınan sıcak paranın, istikrarlı kur görüntüsü adı altında, Merkez Bankasında bekletilen dövizlerle ve ucuz kur ile yurt dışına geri gitmesi sağlanmaya başlanmıştı.

Atlantik sisteminin kurduğu tuzak çalışmaya başlamış, Atlantik sisteminin arzu etmediği bir gelişme anında istikrarsız ekonomi şantajı ile bir ihtar atışına tabi tutulmuştu. Sıcak paranın yurt dışına çıkışı ilk büyük atak ile bitmemişti. 19 Mart tarihinden sonra başlayan döviz kaçışı geçtiğimiz haftalarda da azalarak devam etmiş ve bazılarına göre 31 milyar bazılarına göre de 46 milyar dolar yurt dışına kaçmıştı.

MEHMET ŞİMŞEK SÖZÜNÜ TUTTU

Sayın Mehmet Şimşek sözünü tutmuş içeri giren sıcak parayı düşük kurdan ve istendiği kadar döviz temin edilerek kaçışlarını selametle yapmalarını sağlamıştır. Mehmet Şimşek, ona duyulan güveni karşılıksız bırakmamış, emanet edilen emperyalizmin paralarına yeterli özen ve itinayı göstermiştir.

Şimdi tuzağı tekrar verimli hale getirmek için 1 aydan bu yana yaşananları gerekçe göstererek faizleri tekrar yükseltme iklimine kavuşmuşlardır.

Merkez Bankası, geçen yıl Aralık ayından bu yana sanki enflasyonu düşürmeyi başarmış bir ekonomi yönetimi gibi azar azar faizleri indirmeye başlamıştı. En son yüzde 2,5 indirim yapılarak politika faiz oranı yüzde 42,5’a kadar indirildi.

Kabinenin ekonomi ekibi, İmamoğlu tutuklanması ile sıcak para kaçışını Türkiye’nin üreticilerine karşı savaşta ustaca kullanmaya başladı.

2023 yılından bu yana üretici örgütleri, İSO, İTO ve hatta AK Parti’nin içinden bile yüksek faizlere karşı müthiş bir muhalefet yükseliyor. Yeni Şafak gazetesi bu itirazı açık ve sert bir şekilde manşetlere taşıyarak muhtelif zamanlarda dile getiriyordu.

Şimşek ekibi ise sanki enflasyonda düşüş varmış da onun için faizi indiriyormuş gibi bu muhalefet karşısında geri adım atmaya, faizleri düşürmeye başlamıştı.

YÜKSEK FAİZ FIRSATI

Şimdi geri adımlardan vaz geçerek tekrar faizleri yükseltme şansı elde edilmişti. (Bu yazı Perşembe günü merkez bankası faiz kararını açıklamadan yazıldı.)

Bunun için önce biraz ortaya enflasyon tekrar yükselme eğilimi gösterme riskinin oluştuğu söylemleri atıldı.

Sonra çok akıllıca bir manevra ile fonlama patikası, yani Merkez Bankasının bankalara para verdiği mekanizma olan politika faizinden gecelik faiz patikasına çevrildi ve gecelik faiz yüzde 46 seviyesine çıkarıldı. Böylece bankaların da bu artışı görerek faizleri artırma yoluna girmeleri sağlandı.

Bankalarda mevduat faizi, geçtiğimiz hafta içinde yüzde 50 seviyesini gördü.

Emperyalizmin yeminli emanetçileri şimdilik ellerindeki enstrümanları kurnazca kullandıklarını sanıyorlar.

Ancak bilsinler ki halkın ve üretici (İşçi, çiftçi, sanayi ve Tüccar) gözleri de kör değil ve görüyor.


Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.