Sanatçı Zülfü Livaneli'nin Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun Zindanı Taştan Oyarlar şiirinden bestelediği Yiğidim Aslanım şarkısı, son dönemde Atatürk'e ithaf ediliyor. Özellikle Atatürk'ün ölüm yıldönümü 10 Kasım'da paylaşılan şarkının gerçek hikâyesi ise bir hayli yürek burkucu.
YİĞİDİM ASLANIM ŞARKISININ GERÇEK HİKÂYESİ
İşte Yiğidim Aslanım şarkısının bestelendiği Zindanı Taştan Oyarlar şiirinin gerçek hikâyesi:
Sanatçı Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Nâzım Hikmet'in yakın arkadaşıdır. Nâzım Hikmet 1938 yılında tutuklanır. 1940 yılında Çankırı Cezaevi'ne nakledilir. Burada bir başka usta yazar Kemal Tahir de yatmaktadır. Nâzım Hikmet, Çankırı'da sağlığının bozulması nedeniyle Çankırı Cezaevi'nden Bursa'ya nakledilir. Burada da Orhan Kemal ve Ressam Balaban'la birlikte yatar. Hatta rivayet odur ki kendisine şiirlerini gösteren Orhan Kemal'e öykü yazmasını salık verir. Nâzım Hikmet'in ranzasının arkasında ise bir başka şairin, Türk edebiyatının kayıp şairlerinden Suphi Taşhan'ın dizelerinin kazılı olduğu bilinir:
"mafsal yerinden oynadı
dünya yerine gelecek"
NÂZIM HİKMET YATAR BURSA KALESİ'NDE
Nâzım Hikmet, Bursa Cezaevi'ndeki yıllarını "Yatar Bursa Kalesi'nde" şiirinde de anlatır:
Sevdalınız komünisttir,
on yıldan beri hapistir,
yatar Bursa kalesinde.
Hapis ammâ, zincirini kırmış yatar,
en âlâ mertebeye ermiş yatar,
yatar Bursa kalesinde.
Memleket toprağındadır kökü,
Bedreddin gibi taşır yükü,
yatar Bursa kalesinde.
Yüreği delinip batmadan,
şarkısı tükenip bitmeden,
cennetini kaybetmeden,
yatar Bursa kalesinde.
BEDRİ RAHMİ'NİN NÂZIM HİKMET'E YAZDIĞI ŞİİR
Ressam, yazar ve şair Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Nâzım Hikmet'e ithafen Zindanı Taştan Oyarlar şiirini yazar.
Şiirde, Nâzım Hikmet'in "Yatar Bursa Kalesinde" şiirinde geçen "Memleket toprağındadır kökü/Bedreddin gibi taşır yükü" dizelerine de bir atıf vardır:
"Sana kökü dışarda diyenlerin kökleri kurusun
Kurusun murdar ilikleri dilleri çürüsün
Şiirin gökyüzü gibi herkesin.
Sen Kızılırmak kadar bizimsin"
Aslında Yiğidim Aslanım şarkısı, Nâzım Hikmet'e yazılmış bir şiirden bestelenmiştir.
İşte Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun, Bursa Cezaevi'nde açlık grevine başlayan Nâzım Hikmet için yazdığı "Zindanı Taştan Oyarlar" şiiri:
Bursa'nın ufak tefek yolları
Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri
Tepeden tırnağa şiir gülleri
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.
Bir şubat gecesi tutuldu dilin
Silâha bıçağa varmadı elin
Ne ana ne baba ne kız ne gelin
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.
Ne bir haram yedin ne cana kıydın
Ekmek gibi temiz su gibi aydın
Hiç kimse duymadan hükümler giydin
Döşek diken diken yastık batıyor
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.
Zindanı taştan oyarlar
İçine bir yiğit koyarlar
Sağa döner böğrü taşa gelir
Sola döner çırılçıplak demir
Çeliğin hası da yiğidim aman böyle bilenir
Döşek melul mahzun, yastık batıyor
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.
Bugün efkârlıyım açmasın güller
Yiğidimden kötü haber verirler
Demirden pencere taştan sedirler
Döşek melul mahzun yastık batıyor
Yiğidim şahinim aman burda yatıyor
Mezar arasında harman olur mu?
On üç yıl hapiste derman kalır mı?
Azrail aç susuz canın alır mı?
Döşek melul mahzun yastık batıyor
Yiğidim şahinim aman yerde yatıyor...
Dilinde dilimi bulduğum
Gücüne kurban olduğum
Anam babam gibi övdüğüm
Dayan hey Aslan Ustam
Abenim
Yiğidim dayan.
Dayan hey gözünü sevdiğim
Bugün efkârlıyım açmasın güller
Yiğidimden kötü haber verirler.
Sana kökü dışarda diyenlerin kökleri kurusun
Kurusun murdar ilikleri dilleri çürüsün
Şiirin gökyüzü gibi herkesin.
Sen Kızılırmak kadar bizimsin
En büyük ustası dilimizin
Canımız ciğerimizsin.
Bugün burdaysa şiirin, yarın Çin'dedir
Bütün hışmıyla dilimiz
Kökünden sökülmüş bir çınar gibi
Yüreğimiz içindedir.
Bugün burdaysa şiirin, yarın Çin'dedir
Acısıyla sızısıyla alnının kara yazısıyla
Bir yanı nur içinde tertemiz.
Bir yanı sızım sızım sızlayan memleketimiz içindedir.
|
||
|