Yabancı ilaç firmaları Türkiye piyasasından yavaş yavaş çekilmeye başladı. Özellikle kronik hastalıklara sahip vatandaşların kullandığı ilaçların üreticisi olan Roche ve Novartis firmaları ocak ayı itibariyle çekilme kararlarını bildirdi. Roche ve Novartis, göz damlası, göz tansiyonu, astım, KOAH, epilepsi, migren, parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların ilaçlarını üretiyordu.
İLAÇLARIN EŞ DEĞERLERİ DE YOK
Eczacı Ömür Çakmak, firmaların artık Türkiye pazarına uyamadığını söyledi. Çakmak, piyasadan çekilen ilaçların Türkiye’de eş değerlerinin de bulunmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kaydetti:
“Bu son zamanlarda özellikle ilaç politikasıyla ilgili olarak, üretim veya tedarik maliyetlerini karşılamadığı düşüncesiyle firmalar teker teker bazı ilaçları piyasadan kaldırıyorlar. Çünkü artık Türkiye pazarına uyamıyorlar. Çoğunlukla kronik hastalıklarda kullanılan ilaçlar bunlar. Epilepsi, diyabet gibi hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Yani bu ilaçlar aslında zaruri ihtiyaç. Şimdi bazı ilaçların maalesef eş değerleri de yok. Çünkü bazıları sadece o firmalar tarafından üretiliyor. Vatandaş ilaçsız kalacak. Tedavilere başka ilaçlarla devam edilecek. Hekimler de başka tedavileri planlamaya çalışacak. Dolayısıyla tedaviler yarım kalacak, eksik kalabilecek. Hastalar mağdur olacak.”
‘GERÇEKLERLE UYUMLU POLİTİKALAR BELİRLENMELİ’
Çakmak, ilaç sorununa ilişkin iki çözüm önerisi sundu. Bunlardan biri ilaç fiyat politikasında düzenleme. Kesin olan çözüm ise milli ilaç üretebilmek. Çakmak, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
İlaç fiyatlandırma politikasını hem ilaç üreticileri ile hem de sektörün ilaç dağıtım kanallarıyla, eczacı örgütleriyle hep birlikte koordine olarak ilaç fiyat politikasının bir güncellenmesi gerek. Günümüzün ihtiyaçlarına uyumlu olarak yenilenmesine ihtiyaç var. Bu acil çözüm yani bu tür ilaçların piyasadan çekilmemesi için oturup konuşmak gerçeklerle uyumlu olan bir politika belirlemek lazım.”
‘KENDİ İLACIMIZI ÜRETELİM’
“Kesin köklü çözüm, Türkiye’nin artık kendi ilacını üretmesi gerek. Zaten ilaç üretiminde ileri seviyedeyiz ama kendi orijinal moleküllerimizi de üretmeliyiz. İlaçta dışa bağımlılığa son verilmeli. Hem etken madde anlamında üretilmesi gerekiyor hem de bazı orijinal ilaçların eş değerlerinin üretilmesi gerekiyor. Katma değeri yüksek yeni moleküllerin keşfedilmesine dönük bakanlığımız, üniversitelerimiz, eczacı örgütlerimiz, sanayimiz seferber olmalı. Bu olursa x firmanın ilaç verememesine maruz kalmayız. Ondan önce de yerli üreticinin de üretebilmesi için ürünü gerçek değerine ulaşacak şekilde fiyatlandırma ve geri ödeme politikası belirlemek gerekir. Burada da hatalar var. Devlet burada öncü bir rol oynamayınca özne o alan boş kalıyor. Hastalar ilaçsız kalıyor, hekimlerin tedavileri aksıyor.”
‘BİR ÖĞÜN İLAÇ İÇMEZSEK BİR YIL İLAÇ İÇMEMİŞ OLURUZ’
Epilepsi ve Yaşam Derneği Başkanı Ebru Öztürk de firmaların piyasadan çekilmesinin esas sorumlusu olarak Sağlık Bakanlığını işaret etti. Öztürk şunları söyledi:
“Bu hükümetin yaptığı yanlış politikalardan dolayı gerçekleşen bir sorun. Sağlık Bakanlığının hala 17 lira olarak Türk Eczacılar Birliği ile anlaşması var ama dolar 30 lira. Hiç kimse zarar etmek istemez değil mi? Daha evvel gelenler satıldı ama teker teker hepsi bitti. Onun için çoğunlukla özellikle kritik ilaçlarda birçok kişi arka arkaya nöbetler geçirmekte. Bununla ilgili çok fazla telefonla aranıyorum. Zaten hangi ilacın iyi olduğu saptanana kadar o kişi birçok nöbetler geçirir. Tam bulundu seneler sonra ilacı saptandı nöbetleri düzenli gitmeye başlıyor artık minimum nöbet geçiriyor. Belki de nöbetsiz yaşıyor. Birdenbire ilacı bulunamadıktan sonra sıkıntı çıkıyor. Çünkü bu hastalıkta bir öğün ilaç içmezsek bir yıl içmedi oluruz.”
|
||
|