Terör örgütü DEAŞ’ın Santa Maria Kilisesi’nde düzenlediği saldırının faillerinin Orta Asya uyruklu olması dikkat çekti. DEAŞ’ın Reina, Atatürk Havalimanı saldırılarında kullandığı teröristler de Orta Asya kökenliydi. Saldırı, ABD’nin Orta Asya’yı terör kaynağı olarak kullanmasını akıllara getirdi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, önceki gün Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi'nde suikastle öldürülen Tuncer Murat Cihan’ın 2 failinin DEAŞ’lı terörist olduğunu açıkladı. Bakan Yerlikaya, "Zanlıların her ikisinin de yabancı uyruklu olduğunu ifade etmek istiyorum. Biri Tacikistanlı, diğeri Rusyalı olan bu iki yabancı uyruklunun DEAŞ'lı olduklarını değerlendiriyoruz." diyerek katillerin yabancı uyruklu olduğunu duyurdu. Olayın ardından gözaltına alınanların sayısı 51’e yükselirken 28 şüphelinin Emniyet’teki işlemleri de sürüyor.
BAŞAKŞEHİR’DE BİR ADRESE GİTTİLER
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekiplerinin, yürüttüğü çalışmada görevlendirilen 150 kişilik ekip kamera görüntülerini izleyerek şüphelilerin kaçış güzergahını belirledi. Ekipler, yabancı plakalı bir otomobille olay yerine yakın bir noktaya kadar gelen ve kiliseye yaya olarak giren 2 zanlının, saldırının ardından aynı araçla kaçarak Başakşehir'de bir adrese gittiğini tespit etti. Bunun üzerine harekete geçen emniyet güçleri, saldırıyı gerçekleştiren ve onlarla bağlantılı olduğu değerlendirilen şüphelilerin yakalanmasına yönelik 30 adrese düzenledikleri eş zamanlı operasyonda, 51 kişiyi yakaladı. Gözaltına alınan 51 kişiden 23'ü olayla bağlantıları bulunmadığı gerekçesiyle idari işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine teslim edildi. Gözaltına alınan zanlıların dijital materyallerinin de incelendiği belirtildi.
ADRESİN YAKININDA KAR MASKELERİ BULUNDU
Operasyonda, silahlı saldırıyı gerçekleştiren Tacikistan uyruklu A.K. ile Rus uyruklu D.T'nin yakalandıkları adresin çevresinde yapılan aramalarda, olayda kullandıkları değerlendirilen kar maskeleri de bulundu. Saldırıda kullanılan silaha ise ulaşılamadığı belirtildi. Öte yandan, gözaltındaki şüpheliler A.K. ile D.T'nin terör örgütü DEAŞ'la bağlantılarının araştırıldığı bildirildi. Tuncer Cihan’ın cenazesi dün Sarıyer Cumhuriyet Mahallesi Cem Evi’nden kaldırılarak toprağa verildi.
DEAŞ’IN ORTA ASYA KÖKENLİ SALDIRGANLARI
Kilise saldırganlarının Tacikistan ve Rusya asıllı olmaları, DEAŞ’ın önceki yıllardaki saldırılarını akıllara getirdi. Yabancı uyruklu isimler üzerinden planlanan saldırılarda Orta Asya kökenli olanlar dikkat çekmişti. 1 Ocak 2017’de Ortaköy'deki Reina isimli gece kulübünde düzenlenen saldırıyı DEAŞ üstlenmiş, saldırganın Ebu Muhammed el Horasani kod isimli Özbekistan vatandaşı Abdulkadir Masharipov olduğu ortaya çıkmıştı. Saldırıda 39 kişi hayatını kaybederken 70 kişi de yaralanmıştı. DEAŞ’ın yabancı uyruklu isimlerle yaptığı saldırılardan biri de Atatürk Havaalimanı saldırısıydı. 28 Haziran 2016’daki saldırıda biri Özbek, diğeri Kırgız olan 3 saldırgan, İstanbul Atatürk Havaalanı'nda bombalı ve silahlı saldırı düzenledi. Saldırganlar hariç 45 kişi hayatını kaybetmiş, 230'dan fazla kişi yaralanmıştı. Yabancı saldırganların isimlerinin Rakhım Bulgarov ve Vadım Osmanov olduğu tespit edilmişti.
ANKARA GAR SALDIRISI
Terör örgütü DEAŞ’ın bir başka saldırısı da 10 Ekim 2015'te Ankara Garı'nda vatandaşları hedef almıştı. DEAŞ, biri Türk biri Suriye uyruklu teröristi, saldırı için Gaziantep'ten Ankara'ya göndermişti. İki canlı bombanın patlatıldığı saldırıda, 2'si çocuk 100 kişi yaşamını yitirmiş, 391 kişi yaralanmıştı.
DİĞER YABANCI UYRUKLU SALDIRGANLAR
6 Ekim 2023’te Ankara’da DEAŞ adına geçmiş yıllarda çatışma bölgelerinde faaliyet gösterdiği belirlenen 15 Iraklı şahıs yakalanmıştı. 3 Ocak 2023’te de İstanbul'da düzenlenen operasyonda Türkiye'de terör saldırısı hazırlığında olduğu tespit edilen yabancı uyruklu DEAŞ'lı terörist yakalanmıştı. DEAŞ’ın yabancı uyruklularla planladığı saldırılardan biri de Sultanahmet saldırısıydı. 12 Ocak 2016’daki saldırıda 10 kişi yaşamını yitirirken 15 kişi de yaralanmıştı. Bombacının 28 yaşındaki Suriye doğumlu Nebil Fadli olduğu belirtilmişti. Dikkat çeken başka bir unsur da terör örgütü FETÖ’nün en çok örgütlendiği yerlerden biri de Orta Asya ülkeleriydi.
‘DEAŞ’I OBAMA KURDU’
2016’daki ABD Başkanlığı seçim çalışmaları sırasında Cumhuriyetçi Parti'nin Adayı Donald Trump, dönemin Başkanı Barack Obama'yı "DEAŞ’ın kurucusu", Demokrat Parti'nin Adayı rakibi Hillary Clinton'ı da "DEAŞ’ın kurucu ortağı" diye tanımlamıştı. 10 Ağustos 2016’daki Florida mitinginde konuşan Trump, DEAŞ için "Başkan Obama'yı onurlandırıyorlar. Obama DEAŞ’ın kurucusu. Onlar DEAŞ’ın en değerli oyuncaları.” ifadelerini kullanmıştı.
MİT’İN UYARISI
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Aralık 2023’te Türkiye’ye yönelik yabancı saldırganlığıyla ilgili uyarıda bulunarak bunlara izin verilmeyeceğini bildirmişti. İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’in Direktörü Ronen Bar’ın İsrail devlet televizyonu KAN'da yayımlanan bir kayıtta, "Katar, Türkiye ve Lübnan dahil olmak üzere dünyanın her yerinde Hamas liderlerini, yıllar sürse bile öldürmeye kararlı olduklarını" belirtmişti. Türk istihbarat kaynakları, İsrail'in, Türkiye dahil Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerini hedef alacağına dair uluslararası basında yer alan haberlere ve İsrailli yetkililerin bu yöndeki açıklamalarına istinaden muhataplara gerekli uyarıların yapıldığını ve aksi yöndeki bir tutumun ciddi sonuçları olacağını aktarmıştı. Anadolu Ajansına konuşan yetkililer, muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını anımsatarak, hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini vurgulamıştı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, önceki gün Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi'nde suikastle öldürülen Tuncer Murat Cihan’ın 2 failinin DEAŞ’lı terörist olduğunu açıkladı. Bakan Yerlikaya, "Zanlıların her ikisinin de yabancı uyruklu olduğunu ifade etmek istiyorum. Biri Tacikistanlı, diğeri Rusyalı olan bu iki yabancı uyruklunun DEAŞ'lı olduklarını değerlendiriyoruz." diyerek katillerin yabancı uyruklu olduğunu duyurdu. Olayın ardından gözaltına alınanların sayısı 51’e yükselirken 28 şüphelinin Emniyet’teki işlemleri de sürüyor.
BAŞAKŞEHİR’DE BİR ADRESE GİTTİLER
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekiplerinin, yürüttüğü çalışmada görevlendirilen 150 kişilik ekip kamera görüntülerini izleyerek şüphelilerin kaçış güzergahını belirledi. Ekipler, yabancı plakalı bir otomobille olay yerine yakın bir noktaya kadar gelen ve kiliseye yaya olarak giren 2 zanlının, saldırının ardından aynı araçla kaçarak Başakşehir'de bir adrese gittiğini tespit etti. Bunun üzerine harekete geçen emniyet güçleri, saldırıyı gerçekleştiren ve onlarla bağlantılı olduğu değerlendirilen şüphelilerin yakalanmasına yönelik 30 adrese düzenledikleri eş zamanlı operasyonda, 51 kişiyi yakaladı. Gözaltına alınan 51 kişiden 23'ü olayla bağlantıları bulunmadığı gerekçesiyle idari işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine teslim edildi. Gözaltına alınan zanlıların dijital materyallerinin de incelendiği belirtildi.
ADRESİN YAKININDA KAR MASKELERİ BULUNDU
Operasyonda, silahlı saldırıyı gerçekleştiren Tacikistan uyruklu A.K. ile Rus uyruklu D.T'nin yakalandıkları adresin çevresinde yapılan aramalarda, olayda kullandıkları değerlendirilen kar maskeleri de bulundu. Saldırıda kullanılan silaha ise ulaşılamadığı belirtildi. Öte yandan, gözaltındaki şüpheliler A.K. ile D.T'nin terör örgütü DEAŞ'la bağlantılarının araştırıldığı bildirildi. Tuncer Cihan’ın cenazesi dün Sarıyer Cumhuriyet Mahallesi Cem Evi’nden kaldırılarak toprağa verildi.
DEAŞ’IN ORTA ASYA KÖKENLİ SALDIRGANLARI
Kilise saldırganlarının Tacikistan ve Rusya asıllı olmaları, DEAŞ’ın önceki yıllardaki saldırılarını akıllara getirdi. Yabancı uyruklu isimler üzerinden planlanan saldırılarda Orta Asya kökenli olanlar dikkat çekmişti. 1 Ocak 2017’de Ortaköy'deki Reina isimli gece kulübünde düzenlenen saldırıyı DEAŞ üstlenmiş, saldırganın Ebu Muhammed el Horasani kod isimli Özbekistan vatandaşı Abdulkadir Masharipov olduğu ortaya çıkmıştı. Saldırıda 39 kişi hayatını kaybederken 70 kişi de yaralanmıştı. DEAŞ’ın yabancı uyruklu isimlerle yaptığı saldırılardan biri de Atatürk Havaalimanı saldırısıydı. 28 Haziran 2016’daki saldırıda biri Özbek, diğeri Kırgız olan 3 saldırgan, İstanbul Atatürk Havaalanı'nda bombalı ve silahlı saldırı düzenledi. Saldırganlar hariç 45 kişi hayatını kaybetmiş, 230'dan fazla kişi yaralanmıştı. Yabancı saldırganların isimlerinin Rakhım Bulgarov ve Vadım Osmanov olduğu tespit edilmişti.
ANKARA GAR SALDIRISI
Terör örgütü DEAŞ’ın bir başka saldırısı da 10 Ekim 2015'te Ankara Garı'nda vatandaşları hedef almıştı. DEAŞ, biri Türk biri Suriye uyruklu teröristi, saldırı için Gaziantep'ten Ankara'ya göndermişti. İki canlı bombanın patlatıldığı saldırıda, 2'si çocuk 100 kişi yaşamını yitirmiş, 391 kişi yaralanmıştı.
DİĞER YABANCI UYRUKLU SALDIRGANLAR
6 Ekim 2023’te Ankara’da DEAŞ adına geçmiş yıllarda çatışma bölgelerinde faaliyet gösterdiği belirlenen 15 Iraklı şahıs yakalanmıştı. 3 Ocak 2023’te de İstanbul'da düzenlenen operasyonda Türkiye'de terör saldırısı hazırlığında olduğu tespit edilen yabancı uyruklu DEAŞ'lı terörist yakalanmıştı. DEAŞ’ın yabancı uyruklularla planladığı saldırılardan biri de Sultanahmet saldırısıydı. 12 Ocak 2016’daki saldırıda 10 kişi yaşamını yitirirken 15 kişi de yaralanmıştı. Bombacının 28 yaşındaki Suriye doğumlu Nebil Fadli olduğu belirtilmişti. Dikkat çeken başka bir unsur da terör örgütü FETÖ’nün en çok örgütlendiği yerlerden biri de Orta Asya ülkeleriydi.
‘DEAŞ’I OBAMA KURDU’
2016’daki ABD Başkanlığı seçim çalışmaları sırasında Cumhuriyetçi Parti'nin Adayı Donald Trump, dönemin Başkanı Barack Obama'yı "DEAŞ’ın kurucusu", Demokrat Parti'nin Adayı rakibi Hillary Clinton'ı da "DEAŞ’ın kurucu ortağı" diye tanımlamıştı. 10 Ağustos 2016’daki Florida mitinginde konuşan Trump, DEAŞ için "Başkan Obama'yı onurlandırıyorlar. Obama DEAŞ’ın kurucusu. Onlar DEAŞ’ın en değerli oyuncaları.” ifadelerini kullanmıştı.
MİT’İN UYARISI
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Aralık 2023’te Türkiye’ye yönelik yabancı saldırganlığıyla ilgili uyarıda bulunarak bunlara izin verilmeyeceğini bildirmişti. İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’in Direktörü Ronen Bar’ın İsrail devlet televizyonu KAN'da yayımlanan bir kayıtta, "Katar, Türkiye ve Lübnan dahil olmak üzere dünyanın her yerinde Hamas liderlerini, yıllar sürse bile öldürmeye kararlı olduklarını" belirtmişti. Türk istihbarat kaynakları, İsrail'in, Türkiye dahil Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerini hedef alacağına dair uluslararası basında yer alan haberlere ve İsrailli yetkililerin bu yöndeki açıklamalarına istinaden muhataplara gerekli uyarıların yapıldığını ve aksi yöndeki bir tutumun ciddi sonuçları olacağını aktarmıştı. Anadolu Ajansına konuşan yetkililer, muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını anımsatarak, hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini vurgulamıştı.