TÜRK-İŞ’in “Zordayız Geçinemiyoruz” eylem süreci kapsamında 20 Ağustos’ta tüm Türkiye’de ortak basın açıklamaları yapıldı. Önemli taleplerin dillendirildiği eylemlerde öncelik “vergide adaletin sağlanması” oldu. TÜRK-İŞ Genel Merkezi önündeki açıklamaya katılan çeşitli sendikalardan işçi temsilcileri Aydınlık’a konuşarak, TÜRK-İŞ’in arkasında olduklarını ve sonuna kadar mücadele için kararlı olduklarını söyledi.
BÜYÜK EYLEM GELİYOR
Genel Başkan Ergün Atalay, ortak açıklama öncesi işçilere yaptığı konuşmada hükümete “Taleplerimizi karşılayın sıkıntılarımızı giderin” uyarısında bulunmuştu. “Meclis açıldıktan sonra Ankara’da Türkiye’nin en büyük mitingini yapacağız.” diyen Atalay “Grev istiyorsanız en önde gidelim.” da demişti. Açıklamanın ardından Aydınlık’a konuşan işçiler taleplerini sıraladı.
‘LOKANTAYLA AYNI VERGİYİ ÖDÜYORUZ’
Eylemler için geç bile kalındığını söyleyen Şeker-İş Sendikası Ankara Şubesi İşci Baştemsilcisi Tolga Gereli, TÜRK-İŞ ve Atalay’ın sonuna kadar arkasında olduklarını belirtti ve ekledi:
“Vergide adalet istiyoruz. Günlük cirosu 50 bin lira olan lokantayla aynı vergiyi ödüyoruz. Maaşımız elimize geçmeden kesiliyor. Şu anda 27 yıllık işçiyim. Elime geçen ücret 31 bin lira. Bu ücretle geçinilemiyor. Toplu sözleşmemizin aynı anda yapılmasını istiyoruz. Şeker işçisi son bir yıldır geriden gidiyor, ekside. Fabrikamızda çalışan 30-40 yıllık ustabaşıyla yeni işe başlayan memur aynı maaşı alıyor. İstediğimiz ücrette adalet, vergide adalet.
‘GEÇ BİLE KALINDI’
“Sendikalı olmak, örgütlenmek büyük bir güç ama taşeron işçiler, geçici işçiler, asgari ücretliler... Onlar da çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Biz aynı zamanda sıkıntı çeken bütün emekçilerin sesi için meydanlara çıkıyoruz. Onları da bu mücadeleye desteğe çağırıyoruz. Biz memura niye verildi demiyoruz, işçiye, emekliye niye az verildi diyoruz.
"Bu eylemler için geç bile kalındı. İşçi kesinlikle çok kararlı. Sesimizi duyurmak için TÜRK-İŞ de çok geç kaldı. İşçi gözünü karartmış durumda çünkü geçinemiyor. Bundan sonra TÜRK-İŞ ne derse işçi sonuna kadar arkasında. Eylemse eylem, mitingse miting. Yeter ki hakkımızı savunsun, bu gidişe dur denilsin, adalet sağlansın.”
‘İŞÇİNİN ÖDEDİĞİNİ KİMSE ÖDEMİYOR’
Türk Harb-İş Sendikası Başkent Şube 2. Başkanı Kasım Tunca da ocak ve mart aylarındaki sözleşme farklarından doğan yüzde 24,73’lük kayba dikkat çekerek “Öncelikle bunu talep ediyoruz hükümetten.” dedi.
Tunca, “Biz öncelikle yılın başında yüzde 15 vergiden başlıyoruz. Daha sonra yüzde 20, yüzde 27, yüzde 35’lere kadar işçi vergi ödüyor. İşçinin ödediği vergiyi bu ülkede hiç kimse ödemiyor. Bizim talebimiz yüzde 15’in üzerini işveren ödesin. Ocak ayında aldığımız ücreti yıl sonlarında alamıyoruz. Tasarruf yapılacaksa işçiden yapılıyor. Yeni sözleşmelerde bu kayıpların, giderilmesi istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
EK PROTOKOL TALEBİ
Yol-İş Sendikası Ankara 3 No'lu Şube Başkanı Ali Serdar Şahin de sıkıntılarını şöyle dile getirdi:
“İşçi sınıfının özellikle gelir vergisiyle ilgili çok ciddi problemleri var. Onun dışında taşerondan kadroya geçen arkadaşlarımızın ciddi problemleri hala devam ediyor. Buralara çeşitli düzenlemelerle telafi edici hakların getirilmesi gerekiyor. Toplu sözleşme dönemleriyle ilgili ciddi problemler çıkıyor. Enflasyondan kaynaklı ocakta başlayan sözleşmelerle şubat, mart, nisan, haziran gibi devam eden sözleşmeler arasında ciddi farklar oluşmaya başladı.
"Önümüzdeki dönem enflasyonun ne çıkacağını kimse kestiremiyor. Çok acele 1 Eylül 2024'ten geçerli olmak üzere ek protokol düzenlenmesi lazım. Diğer dönemdeki toplu sözleşmelerde telafi etmek için hepsini tek bir tarih olan ocak ayına çekilmesi gerekmekte.
|
||
|