Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun sezaryen doğum oranlarının artmasına yönelik konuşmasının ardından Areda Survey'in gerçekleştirdiği araştırmada Türk halkının yüzde 51,1’i kadınların normal doğuma teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.
Areda Survey araştırma şirketinin Türkiye genelinde 4.277 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 51,1’i kadınların normal doğuma teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor. Yüzde 28,3’ü, doğum türünün doktorların kararına bırakılması gerektiğini belirtirken yüzde 20,6’sı ise doğum türünün kadınların kararına bırakılması gereken bir durum olduğu görüşünde.
KAMU SPOTUNDAKİ SAHNELER TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Geçtiğimiz günlerde, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun sezaryen doğum oranlarının artmasına yönelik dikkat çektiği bir konuşmasında, “Sezaryen oranlarımızı düşüreceğiz. Normal doğum kampanyası yapacağız. Sezaryen bir ameliyattır, doğum türü değildir.” ifadelerinde bulundu. Bu ifadeler kamuoyunda tartışılırken yine Sağlık Bakanlığının yayınladığı normal doğuma teşvik etmesi planlanan kamu spotu videosu da tartışmaların alevini artırdı. Kamu spotunda sezaryen doğum türüne yönelik sahneler, özellikle kadınların tepkisine yol açtı.
Areda Survey araştırma şirketi, doğum yöntemleri üzerine yapılan tartışmalara yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmada, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Sezaryen oranlarımızı düşüreceğiz. Normal doğum kampanyası yapacağız. Sezaryen bir ameliyattır, doğum türü değildir.” ifadeleri de hatırlatılarak halkın doğum konusuna olan yaklaşımları incelendi.
HALKIN 51,1’İ KADINLARIN 50,6’SI NORMAL DOĞUM DİYOR
Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının yüzde 51,1’i kadınların normal doğuma teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor. Yüzde 28,3’ü ise, doğum türünün doktorların kararına bırakılması gerektiğini savunurken, yüzde 20,6’sı ise bu kararın doğum yapacak kadın tarafından verilmesi gerektiğine inanıyor.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 50,6’sı “Kadınlar normal doğuma teşvik edilmeli” görüşünü desteklerken, bu oran erkeklerde yüzde 51,7. Doğum türünün doktorlar tarafından belirlenmesi gerektiğini düşünen kadınların oranı yüzde 37,4 iken, bu görüşü benimseyen erkeklerin oranı yüzde 18,9 olarak ortaya çıkıyor. Doğum türünün kadının kendi kararı olması gerektiğini düşünen kadınların oranı yüzde 12 iken, bu oran erkeklerde yüzde 29,4 ile kadınlardan daha yüksek.
GENÇLER DE NORMAL DOĞUMU SAVUNUYOR
Yaş dağılımlarına bakıldığında, kadınların normal doğuma teşvik edilmesi fikri en yüksek yüzde 59,9 ile 18-34 yaş grubundaki gençler tarafından destekleniyor. Bu oranı yüzde 45,9 ile 35-54 yaş aralığındaki katılımcılar takip ederken, 55 yaş ve üzerindeki katılımcılarda bu fikre destek yüzde 47,2
Doğum türünün doktorların kararı ile belirlenmesi gerektiğini düşünenler arasında en yüksek oran yüzde 41,2 ile 35-54 yaş grubundaki katılımcılarda görülüyor. Bu oranı yüzde 22,1 ile 55 yaş ve üzerindeki katılımcılar takip ederken, en düşük destek ise yüzde 19,1 ile 18-34 yaş grubundaki gençlerden geliyor.
Doğum türünün kadının kendi kararı olması gerektiği fikrini ise en çok yüzde 30,7 ile 55 yaş ve üzerindeki katılımcılar destekliyor. Bu görüşe en düşük 35-54 yaş grubundaki katılımcılardan yüzde 13 oranında destek gelirken, 18-34 yaş grubundaki katılımcılarda destek oranı yüzde 21 olarak ölçülüyor.
Areda Survey araştırma şirketinin Türkiye genelinde 4.277 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 51,1’i kadınların normal doğuma teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor. Yüzde 28,3’ü, doğum türünün doktorların kararına bırakılması gerektiğini belirtirken yüzde 20,6’sı ise doğum türünün kadınların kararına bırakılması gereken bir durum olduğu görüşünde.
KAMU SPOTUNDAKİ SAHNELER TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Geçtiğimiz günlerde, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun sezaryen doğum oranlarının artmasına yönelik dikkat çektiği bir konuşmasında, “Sezaryen oranlarımızı düşüreceğiz. Normal doğum kampanyası yapacağız. Sezaryen bir ameliyattır, doğum türü değildir.” ifadelerinde bulundu. Bu ifadeler kamuoyunda tartışılırken yine Sağlık Bakanlığının yayınladığı normal doğuma teşvik etmesi planlanan kamu spotu videosu da tartışmaların alevini artırdı. Kamu spotunda sezaryen doğum türüne yönelik sahneler, özellikle kadınların tepkisine yol açtı.
Areda Survey araştırma şirketi, doğum yöntemleri üzerine yapılan tartışmalara yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmada, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Sezaryen oranlarımızı düşüreceğiz. Normal doğum kampanyası yapacağız. Sezaryen bir ameliyattır, doğum türü değildir.” ifadeleri de hatırlatılarak halkın doğum konusuna olan yaklaşımları incelendi.
HALKIN 51,1’İ KADINLARIN 50,6’SI NORMAL DOĞUM DİYOR
Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının yüzde 51,1’i kadınların normal doğuma teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor. Yüzde 28,3’ü ise, doğum türünün doktorların kararına bırakılması gerektiğini savunurken, yüzde 20,6’sı ise bu kararın doğum yapacak kadın tarafından verilmesi gerektiğine inanıyor.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 50,6’sı “Kadınlar normal doğuma teşvik edilmeli” görüşünü desteklerken, bu oran erkeklerde yüzde 51,7. Doğum türünün doktorlar tarafından belirlenmesi gerektiğini düşünen kadınların oranı yüzde 37,4 iken, bu görüşü benimseyen erkeklerin oranı yüzde 18,9 olarak ortaya çıkıyor. Doğum türünün kadının kendi kararı olması gerektiğini düşünen kadınların oranı yüzde 12 iken, bu oran erkeklerde yüzde 29,4 ile kadınlardan daha yüksek.
GENÇLER DE NORMAL DOĞUMU SAVUNUYOR
Yaş dağılımlarına bakıldığında, kadınların normal doğuma teşvik edilmesi fikri en yüksek yüzde 59,9 ile 18-34 yaş grubundaki gençler tarafından destekleniyor. Bu oranı yüzde 45,9 ile 35-54 yaş aralığındaki katılımcılar takip ederken, 55 yaş ve üzerindeki katılımcılarda bu fikre destek yüzde 47,2
Doğum türünün doktorların kararı ile belirlenmesi gerektiğini düşünenler arasında en yüksek oran yüzde 41,2 ile 35-54 yaş grubundaki katılımcılarda görülüyor. Bu oranı yüzde 22,1 ile 55 yaş ve üzerindeki katılımcılar takip ederken, en düşük destek ise yüzde 19,1 ile 18-34 yaş grubundaki gençlerden geliyor.
Doğum türünün kadının kendi kararı olması gerektiği fikrini ise en çok yüzde 30,7 ile 55 yaş ve üzerindeki katılımcılar destekliyor. Bu görüşe en düşük 35-54 yaş grubundaki katılımcılardan yüzde 13 oranında destek gelirken, 18-34 yaş grubundaki katılımcılarda destek oranı yüzde 21 olarak ölçülüyor.