Reklamı Geç
HABER DETAY
Teröre bulaşmamış olma şartıyla bu ülkenin kapıları tüm evlatlarına açıktır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her ne şekilde olursa olsun, teröre bulaşmamış olma şartıyla, bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır." dedi.
16 Aralık 2024 - Pazartesi 02:40
391 defa okunmuş.
Siyaset

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin, devletin kendilerine sağladığı imkanlarla eğitim hayatlarını tamamlayıp, iş tecrübesi edinip sonra yurt dışına gidenlerin çoğunun hayal kırıklığıyla geri dönmenin yollarını aradığını belirterek, "Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz." dedi.

 

Erdoğan, dün Erzurum'da gerçekleştirdiği ziyarette, Bilim Erzurum'da düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı.

Erzurumlu merhum sanatçı İbrahim Erkal'ın "Sen Aldırma" şarkısıyla başlayan programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erkal için gençlerle beraber Fatiha suresini okudu.

Her fırsatta bir araya gelmeye çalıştığı gençlerle her bir araya gelişlerinde, gençlerin enerjisiyle, coşkusuyla, umuduyla gençleştiklerini dile getiren Erdoğan, Necip Fazıl'ın "Gençlik yaş işi değil, ruh işidir." sözünü hatırlattı.

Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet Han 21 yaşında İstanbul'u fethederken hangi inanç ve azme sahipse, hükümdarlığının 46'ncı yılında 73 yaşında çıktığı seferde hayata gözlerini yuman Kanuni'nin de aynı hissiyatla hareket ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben de burada Fatih'in yolundan giden bir gençlik, Kanuni'yi, Yavuz'u takip eden bir nesil görüyorum. Gençlerine güvenmeyen bir millet, geleceğinden umudunu kesmiş demektir. Biz siyasette, bürokraside, ticarette, sivil toplum faaliyetlerinde, hayatın her alanında gençlerimize güvendik, inandık, hep onların önünü açtık." diye konuştu.

Türk siyasetinde gençlere ve kadınlara, il ve ilçe teşkilatları ile genel merkez düzeyinde en üst seviyede temsil imkanı sağladıklarını ifade eden Erdoğan, bunu yaparken eski dönemlerin taassuplarının eseri direnişlerle, tepkilerle de karşılaştıklarını, hiçbirine kulak asmadıklarını ve doğru bildikleri yolda kararlılıkla yürüdüklerini söyledi.

Uzun bir mücadelenin ardından gençlerin ve kadınların dinamizmini ülkeye kazandırmayı da başardıklarını vurgulayan Erdoğan, partinin gençlik kollarını, gençleri geleceğe hazırlayan okul olarak kabul ettiklerini belirtti.

"Gençlerimizi arka bahçemiz değil, asli yol ve mesai arkadaşlarımız olarak gördük. Sizler de bizi mahcup etmediniz." diyen Erdoğan, her platformda Türkiye'ye eşsiz hizmetler sunan gençlerle gurur duyduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seviyeye gelmenin kolay olmadığına işaret ederek, "Biz bir şeyin daha idraki içerisindeyiz. Gençliğine güvenmeyen, kusura bakmayın, nal toplar." dedi. Erdoğan, bundan sonraki süreçte özellikle gençlere süratle daha farklı imkanlar vermek için eğitimden sağlığa, spordan teknolojiye ihtiyaç duydukları tüm alanlarda gereken altyapıyı sağlamaya devam edeceklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hepsinden önemlisi gençlerimize biz bu özgüveni kazandırdık. Daha düne kadar gençlerimizin en büyük hayali okulunu bitirdikten sonra KPSS'de iyi bir puan alarak memuriyete girmekti. Şimdi aynı gençlerimiz ülkemiz sınırlarını aşıp dünyayı kucaklayan bir vizyonla Teknofest ruhuna hayat veriyor. Türkiye Yüzyılı'nı işte bu gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz. İstanbul'un fethinin 600. yılı olan 2053 vizyonumuzu işte bu gençlerimiz şekillendirecek, ilmek ilmek örecek." ifadesini kullandı.

"Her birinizin hayaline, birikimine, becerisine ihtiyacımız var"

Malazgirt Zaferi'nin bininci yılında, Türkiye'yi diplomasiden ekonomiye, güvenlikten temel hizmet alanlarına kadar her alanda dünyada ilk sıralara gençlerin ve sonraki nesillerin çıkartacağını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gençler siz bakmayın birilerinin ülkesini beğenmeyip yurt dışı güzellemesi yaptığına. 'Ben varım' diyeceksiniz. Sosyal medyada art niyetli olarak dolaşıma sokulan 'Türkiye bir doktor, mühendis, sanatçı kaybetti, falanca ülke şunu kazandı' görüntülerinin devamı hiç de öyle söylendiği gibi olmuyor. Bu ülkenin, devletin kendilerine sağladığı imkanlarla eğitim hayatlarını tamamlayıp, iş tecrübesi edinip sonra yurt dışına gidenlerin çoğu hayal kırıklığıyla geri dönmenin ne yazık ki yollarını arıyor. Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz.

Her ne şekilde olursa olsun teröre bulaşmamış, bu şartla bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır. Bizim keyfi yere feda edecek tek bir insanımız, tek bir gencimiz yoktur. Hepinize her birinizin hayaline, birikimine, becerisine bizim ihtiyacımız var. Unutmayınız, 'yalan, bire kırk veren zehirli bir tohum gibidir.' Halbuki biz, bire yüz veren bilginin, bilimin, hakikatin peşindeyiz. Gençlerimizden beklentimiz zeka ve kabiliyetleriyle işte bu bereketli hasadı milletimize kazandırmalarıdır. Dadaşlar diyarının gençlerinin bu kutlu yürüyüşte en önde yer alacaklarından şüphe duymuyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum."

Programda, gençlerin Erdoğan'la ilgili düşüncelerini ifade ettiği sokak röportajlarının yer aldığı video klip izletildi.

Video klipte, Erdoğan'ın Erzurum'a gelmesinden dolayı gurur duyduklarını ve heyecanlı olduklarını belirten gençler, Erdoğan'ı cağ kebabı ve kadayıf dolması yemeye davet etti.

Soru üzerine gençler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çayı kahveden daha çok sevdiğini düşündüklerini söyledi. Cumhurbaşkanını tek bir kelime ile ifade etmesi istenen gençler, "Reis", "Dünya Lideri" gibi nitelemelerde bulundu.

Erdoğan, "Çayı mı daha çok seviyorsunuz yoksa kahveyi mi?" sorusuna, "Bir Rizeli olarak 'Çayı sevmiyorum' dersem olur mu? Hele hele kıtlamayla içilen çay, o da ayrı bir zevk. Onun yeri de burası." yanıtını verdi.

Etiyopya ve Somali

Bir gencin, "Somali ile Etiyopya arasında bir mutabakat imzalandı. Bunun arka planında Türkiye nasıl bir rol aldı?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Gerçekten uzun yıllardır bu Somali ve Etiyopya arasındaki sıkıntı devam ediyordu. Etiyopya, Somali'nin 2 katı büyüklüğünde, devasa bir yer ama denize kapalı. Etiyopya'dan denize çıkamıyorsunuz. Bu kadar büyük, devasa bir araziye sahip olan bir yerin hakikaten denize kapalı olması, onları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu konuda da bugüne kadar birçok ülke devreye girmiş ama bu işi çözememişler. Etiyopya Başbakanı'nın benimle olan özel muhabbeti sebebiyle kendisiyle bunları konuştuk, görüştük. Somali'yi biz, en kritik döneminde sahiplenen bir ülke olduk ve terör örgütlerinin Somali'ye yüklendiği dönemde biz tabii Somali'yi de sahiplendik. Orada yatırımlarımız oldu. O yatırımlarla beraber, Somali'de terör örgütlerine karşı da adımlar attık. Şimdi de Etiyopya'nın bu yeni ayağa kalkışında dedik ki 'Biz size her türlü desteği vereceğiz.' Ekonomide, savunmada elimizden gelen desteği kendilerine verdik. O akşamki buluşmamızda, kendileriyle yaptığımız görüşmelerde, sağ olsunlar bizi kırmadılar ve bir Başbakan, iki Cumhurbaşkanı olarak bir araya geldik ve bu konuda dedik ki 'Bizi kırmayacaksınız.' 7 saat süren bir görüşmeden sonra sağ olsunlar parafları attık, işi bitirdik. Ondan sonra da bizim basın toplantısı salonumuza geçip, oradan dünyaya bunu açıkladık. Kendilerine şunu da söyledim, 'İnşallah, önümüzdeki yılın ilk iki ayında Etiyopya'yı ve Somali'yi ziyaret edeceğim ve bu attığımız adımı dünyaya duyuracağız.' Kararımızı bu şekilde açıkladık. Sağ olsun onlar da bu attığımız adımı kendi ülkelerine taşıdılar, taşıyorlar. Güzel bir geleceği Afrika'ya bu şekilde duyurmuş olduk, tüm dünyaya duyurmuş olduk. Tüm dünya da bu attığımız adımın, aldığımız neticenin iftiharını bizlerle paylaştı. Samimi olunca, niyet halis olunca her şey oluyor."

Lise arkadaşı "1145 Hüseyin Goncagül"

AK Parti Genel Merkezi Gençlik Kollarının kendisi için hazırladığı video klibi izleyen Erdoğan, videoda kendisini anlatan lise arkadaşı için "1145 Hüseyin Goncagül" dedi. Bir gencin, "Lise arkadaşınız, hitabetinizin güçlü olduğunu belirtiyor. Bu sizlerde nasıl bir his uyandırıyor? Liderlik özelliğinizin, hitabetinizin güçlü, kaleminizin sağlam oluşu size bugüne kadar neler kazandırdı?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Hüseyin Goncagül kardeşimizle, İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde beraber okuduk. Onun da aktivist yanı, aktör yanı, her türlü oyun Hüseyin'de var. Çok kabiliyetli, başarılı, öyle bir arkadaşımızdı. Sınıfımızın çalışkan öğrencilerinden bir tanesiydi. Yazı, hitabet, bütün bunlar, kimisi 'doğuştan' diyor vesaire ama 'Allah'tan' dersem çok daha isabetli olur. Öğretmen, öğrenci mukayesesi, bunlar da çok çok önemli. Sınıflar arası münazaralar olurdu, şiir okuma yarışmaları vardı. Liseler arası münazaralar vardı. Bütün bunların hepsinde, okulumuzun temsil görevini almış olan bir öğrencisiydim. Bu şekilde devam ettik. Bu şekilde de başladık ve bitirdik, buralara kadar geldik. Bunların hepsini sizlerde de ben görüyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda yer alan müzisyen Ferhat Göçer'e, "Sarı Gelin" isimli türküde ve "Islak Islak" adlı şarkıda eşlik etti.

Bir üniversite öğrencisi, yoğun programının arasında kendilerine zaman ayırdığı için Erdoğan'a teşekkür etti.

Öğrencinin, dünyada aile kavramını çürütmeye yönelik hamlelerle nasıl başa çıkılacağı ve aile kurarken nelere dikkat edilmesi gerektiğine yönelik sorusu üzerine Erdoğan, aile kavramının çok kutsal olduğuna dikkati çekti.

Gençlere evlilik tavsiyesi

Milletin, aile kavramı noktasında geçmişten bugüne farklı bir kutsiyeti olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu yüzden aile kavramına hep birlikte sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan, "Özellikle üniversite gençliğimizin, aile kavramı üzerindeki duruşunun çok farklı olması lazım. Mesela, bizim şu anda üzerinde durduğumuz bir konu, gençler nedense evlenmiyor." diye konuştu.

Öğrencinin, boşanmaların da arttığına yönelik değerlendirmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"O da artıyor. Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı. Bunu aşmamız lazım. Zaman zaman ben de arkadaşlarım da yardımcı olmak istiyoruz, 'Aracı olalım' diyoruz, ama bakıyorsun maalesef kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Sizler nasıl düşünüyorsunuz? Bu konuda gerçekten işi çok uzatmayalım. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz 30, 35, 40... Alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım.

Gençler, nasibinizi böyle 30-40, bu yaşlarda değil, gençlik yaşında halletmek lazım. Ben Eyyüp'e onu söylüyorum, 'Bak, sen Gençlik Kolları Başkanısın. Onun için ekiplerimizi genç yaşta evlendirme sorumluluğunuz var, buna dikkat edeceksiniz. Ve bir de tabii bizim bir kutsalımız daha var, yani bu LGBT falan, bu işlere de karşıyız. Onun için Gaziantep'te Mehmet Tahmazoğlu kardeşimiz bu işlerde çok gayretli. Gaziantep'ten sürekli gençleri Çanakkale'ye götürüyor ve Çanakkale Şehitliği'ni dolaştırmak suretiyle, onlara o kutsiyeti, Çanakkale Zaferi'ni nasıl elde ettik, bunu onlarla yerinde yaşamak ve onlardan da yavrularına bunu yaşatmak suretiyle o adımları atıyorlar. Ondan dolayı da ben belediye başkanımızdan çok memnunum, teşekkür ediyorum."

"20 bin kişilik stadyumu süratle halledeceğiz"

Erzurumlu olduğunu belirten bir üniversite öğrencisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Erzurum'un Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından 2025 Yılı Turizm Başkenti olarak seçilmesinden ötürü şükranlarını sundu.

Öğrencinin, "2025'te şehrimizi neler bekliyor? Devletimiz tarafından şehrimize sürpriz yatırımlar yapılır mı?" sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Şüphesiz ki bu yatırımlarla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu işin takibini yapacak ve bu takibin yanında da Erzurum Büyükşehir Belediyesi, bu işi en yakından takip etmek suretiyle de bu adımları atacak. Eksiklerimiz nelerdir, bu eksikleri süratle gidermemiz gerekecek. Ağırlıklı, Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu işe büyük önem verecek ve Erzurum inşallah turizmin başkenti olmanın adresi olarak tadını çıkaracak. Bu arada biz de bu 20 bin kişilik stadyumu süratle halledeceğiz. Zaten Gençlik ve Spor Bakanım da burada. Kendisine talimatı daha önceden verdik. Süratle o da bu arada bunu bitirecek. Bir de bu 20 bin kişilik stadyumun dışında inşallah bir butik sahayı da yine Erzurum'a kazandıralım istiyoruz. Bunları Osman Bey gerçekleştirecek. Erzurum, bu sene ligde iyi gidiyor, birincilikle bitirmesi lazım."

Ardından, down sendromlu bir genç kız sahneye geldi ve Erdoğan'a "Hoş geldiniz, seni çok seviyorum. Sana çok dua ediyorum. Allah yardımcınız olsun, seni korusun." dedi. Genç kız, daha sonra izin isteyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini öptü. Erdoğan da engelli genç kızın elini öperek karşılık verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Tayyip dede seni çok seviyorum" diyen bir çocuğa da "Ben de seni seviyorum." dedi ve çocuğu sahneye davet etti.

Çocuğun iki kardeşinin olduğu öğrenen Erdoğan, iki çocuğu olan sanatçı Ferhat Göçer'e üç çocuk tavsiyesinde bulundu.

"İnsan ve para yönetiminde çok hassasız"

Bir başka üniversite öğrencisi, küçük bir aile işletmelerinin olduğunu ve zaman zaman her esnafın yaşadığı gibi özellikle yönetim anlamında zorlukla karşı karşıya kalabildiklerini hatırlattı.

"Bizler bu küçük işletmelerimizi dahi yönetmekte bu kadar zorlanıyorken, sizler bu 86 milyon nüfuslu Büyük Türkiye Cumhuriyeti'ni nasıl bu kadar mükemmel yönettiğinizi açıklayabilir misiniz?" sorusuna Erdoğan, şu cevabı verdi:

"Ülkenin yönetiminde iş planlamasında çok dikkatliyiz. Dünyaya yön verme noktasında ekibimizin bu yönü çok güçlü. Bu yönüyle ekibimiz ikili ve uluslararası ilişkilerde başarılı. Bu bizim işimizi kolaylaştırıyor. İnsan ve para yönetiminde çok hassasız. İnsan yönetimi, para yönetimi bizi başarıdan başarıya götürmüştür."

Bir gencin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a nelere tahammül edemediğini sorması üzerine Erdoğan, bu soruya şiirle cevap vermek istediğini belirtti. Şairin, "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı hatta döverim. Dövemezsem de hiç olmazsa yanımdan kovarım." dizelerini okuyan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Zulüm, en büyük hasmım. İşte, en son Suriye'de yaşadıklarımız bunun çok açık bir örneğidir. Zulmün karşısında hep birlikte durmamız lazım. Hele hele bizim milletimiz tarih boyunca zulme açık kapı bırakmamıştır. Türk milleti adaletiyle tüm dünyada örnek olmuştur."

Erdoğan, "Sezai Karakoç'un kalemini mi yoksa Necip Fazıl'ın kalemini mi seviyorsunuz?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Eyvah, sen beni köşeye sıkıştırdın. Hayatta olsalardı bu sorunun cevabı kolaydı. Ama şu anda her ikisi de ebedi alemde. Her ikisinin de kendine has özellikleri var. Ben doğrusu Üstat Necip Fazıl ile daha çok yaşadım. Üstada bir jübile yapacaktık. Jübile de spikerliğini kim yapsın diye sordular? Bir ben bir de başka arkadaşımız vardı. Üstat, bizzat salonda her ikimizi de dinledi. Dinledikten sonra görevi bana verdi. O zamanlarda İstanbul'da spor sergi sarayı vardı. Orada jübilesini yaptık. Ondan sonra da üstat ile Anadolu'yu dolaştık. İstanbul, İzmir, Erzurum, Ankara, bütün buraları dolaştık. Gezilerimizde onun spikerliğini yapmak ayrı bir zevkti. Üstat da çok farklı bir insandı. O hayat bir başkaydı. Herhalde daha başka bir şey anlatmaya gerek var mı?"

"İyi ki bu ülke onların eline kalmadı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Esed gelsin görüşelim, beraber görüşelim, siz görüşün' tarzında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından 12 saat içerisinde Esed Suriye'yi terk etti. Ben bundan kaynaklı size verdiğim oydan dolayı çok gurur duyuyorum ancak aklıma takılan bir soru var. 2023 seçimlerinde Millet İttifakı seçimi kazanmış olsaydı Türkiye, Suriye ve Orta Doğu'da son durum ne olurdu?" sorusu üzerine, şu cevabı verdi:

"Yatalım, kalkalım, bol bol dua edelim Rabb'imize. İyi ki bu ülke onların eline kalmadı. Bunlar belediyelerde hangi sefaleti bizlere yaşatıyorlar biliyorsunuz değil mi? Bir de oraya kalsaydı yanardık."


Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.