“ DÜNYANIN SONU GELDİ DİYE DÜŞÜNDÜM”
Ne yazık ki ülke olarak tarihimizde yaşamadığımız, görmediğimiz çok geniş bir alana yayılan korkunç bir deprem felaketi ile karşılaştık. Her ne kadar aramızdan bazıları depremi küçültmeye çalışmış olsalar da bu depremi yaşayanlardan depremi öğrendiğinizde gerçeğin çok başka, çok büyük bir felaket olduğunu anlıyorsunuz.
Özellikle Kahramanmaraş depremini yaşamış, kızlarından birini, evini, işini kaybetmiş bir depremzade ile karşılaştığınızda depremin ne kadar büyük, yıkıcı etkisi olduğunu öğrenebiliyorsunuz. 9 Katlı binanın 7 katında oturan arkadaşım uzun süren deprem anında ben artık bunun dünyanın sonu olduğunu düşünmüştüm derken bir anda kendimizi enkazın arasında bulduklarını, karanlığın arasında bulabildiğimiz bir aralıktan dışarı çıktığını, ailesi için seferber olduğunu, eşini ve büyük kızını kurtarmayı başardığını ama küçük, 7 yaşındaki kızını enkazdan çıkaramadığını, üç gün sonra cenazesi ile karşılaştığını göz yaşları ile anlatırken birlikte duygu yüklü dakikalar geçirdiğimizi söylemek isterim.
Bu gün yakınlarının yanında kalan ama önümüzdeki dönemlerde tekrar memleketine dönmeyi düşünen arkadaşım devletine güvendiğini, kendisi gibi bu felaketi yaşayan binlerce vatandaşımızı zor günlerin beklediğini ama böylesine yardımsever halkımız ve yapıcı bir devletimiz ile bu zor günlerin aşılacağına inandığını söyledi..
Ge5rçekten de hangi açıdan bakarsak bakalım bugün ülke olarak milyonlarca vatandaşımızı kapsayan ve de içinde çok büyük acıların yaşandığı bir afetle karşı karşıyayız. Ve bu bağlamda ülke olarak sadece devletimizi değil vatandaşı olarak bizleri de sosyal ve ekonomik olarak çok zor günlerin beklediğinin de farkında olduğumuzu düşünüyorum.
Unutmayalım ki bu zor günlerde acılarımızı paylaşır ve birlikte desteğimizi sürdürebilirsek eğer bu süreçten güç de olsa çıkabilmenin çok daha kolay ve de çok daha çabuk olabileceğine inanıyorum.
Umarım her şey yolunda gider ve birlikte başarabiliriz.
“ DÜNYANIN SONU GELDİ DİYE DÜŞÜNDÜM”
Ne yazık ki ülke olarak tarihimizde yaşamadığımız, görmediğimiz çok geniş bir alana yayılan korkunç bir deprem felaketi ile karşılaştık. Her ne kadar aramızdan bazıları depremi küçültmeye çalışmış olsalar da bu depremi yaşayanlardan depremi öğrendiğinizde gerçeğin çok başka, çok büyük bir felaket olduğunu anlıyorsunuz.
Özellikle Kahramanmaraş depremini yaşamış, kızlarından birini, evini, işini kaybetmiş bir depremzade ile karşılaştığınızda depremin ne kadar büyük, yıkıcı etkisi olduğunu öğrenebiliyorsunuz. 9 Katlı binanın 7 katında oturan arkadaşım uzun süren deprem anında ben artık bunun dünyanın sonu olduğunu düşünmüştüm derken bir anda kendimizi enkazın arasında bulduklarını, karanlığın arasında bulabildiğimiz bir aralıktan dışarı çıktığını, ailesi için seferber olduğunu, eşini ve büyük kızını kurtarmayı başardığını ama küçük, 7 yaşındaki kızını enkazdan çıkaramadığını, üç gün sonra cenazesi ile karşılaştığını göz yaşları ile anlatırken birlikte duygu yüklü dakikalar geçirdiğimizi söylemek isterim.
Bu gün yakınlarının yanında kalan ama önümüzdeki dönemlerde tekrar memleketine dönmeyi düşünen arkadaşım devletine güvendiğini, kendisi gibi bu felaketi yaşayan binlerce vatandaşımızı zor günlerin beklediğini ama böylesine yardımsever halkımız ve yapıcı bir devletimiz ile bu zor günlerin aşılacağına inandığını söyledi..
Ge5rçekten de hangi açıdan bakarsak bakalım bugün ülke olarak milyonlarca vatandaşımızı kapsayan ve de içinde çok büyük acıların yaşandığı bir afetle karşı karşıyayız. Ve bu bağlamda ülke olarak sadece devletimizi değil vatandaşı olarak bizleri de sosyal ve ekonomik olarak çok zor günlerin beklediğinin de farkında olduğumuzu düşünüyorum.
Unutmayalım ki bu zor günlerde acılarımızı paylaşır ve birlikte desteğimizi sürdürebilirsek eğer bu süreçten güç de olsa çıkabilmenin çok daha kolay ve de çok daha çabuk olabileceğine inanıyorum.
Umarım her şey yolunda gider ve birlikte başarabiliriz.
