31 Mart yerel seçimlerinden iki hafta öncesinden başlayarak bu tarihe kadar güncel gelişmelerle ilgili hiç makale yazmadım. Bunun birden çok nedeni var ama öncelikli nedeni yaşadığım sağlık sorunları idi.Allahıma şükür, bu sorunları da adım adım yeniyorum. Yaşadığım sağlık sorunları dışında en büyük neden, 31 Mart yerel seçim sürecinin genel ve yerel düzeyde gittikçe karmaşıklaşan içeriğini hızla tüketen, aşırı siyasalcı, ben merkezci ve hızla kirlenen yapısıydı. Bu süreç ve yaşananlar düşünsel planda sağlam bir insanı bile bozacak, yanlışlar yaptıracak boyutta idi. Bir anlamda uzak durmak ve sürecin durulmasını beklemek önemliydi. Öyle de oldu ve böyle davranmanın yararını da gördüğümü söylemeliyim.   31 Mart yerel seçimleri bir çok açıdan sürprizlere gebe bir seçim oldu. 31 Mart 2024 seçimlerinde partilerin Türkiye genelinde belediye ve il genel meclislerinde aldığı oy oranlarını incelediğimizde , CHP, Türkiye genelinde birinci parti oldu. Türkiye geneli belediye başkanlığı seçiminde CHP, AK Parti'yi geride bırakarak tarihi bir başarı ortaya koydu. CHP, büyükşehir ve illerde 81 belediyeden 35'ini kazandı; AK Parti ise 24'te kaldı. AA'nın verilerine göre belediye başkanlığı seçimi Türkiye geneli oy oranında CHP, yüzde 37,77 ile ilk sırada yer alırken AK Parti yüzde 35,49 oy aldı.   CHP  Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin oy oranı ve seçim başarısına dikkat çekip, seçmenin partisine verdiği krediden söz etmesi manidardır. CHP’liler de olayın farkında ama sonuçların 2002’den bugüne girdiği her seçimden1.parti olarak çıkmış AK Parti’yi tepeden tırnağa sarstığı da bir gerçek. Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan’ın son konuşmasında dile getirdi sözler çarpıcıdır: “Milletimiz bizden cesur özeleştiri yapmamızı istedi. Biz bunun farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, bu mesajların gereğini de yapacağız. Kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz. AK Parti bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı sürdürecektir.”   Bir anlamda şu söylenebilir: Ülkede siyasi bir deprem yaşanıyor ve siyasal yaşamımız at üst olmuş durumda. İyi Parti’nin, Gelecek, Deva, Saadet partilerinin hali ortada.Ben,31 Mart yerel seçimlerinden siyaseten en başarılı çıkmış partinin CHP yanı sıra MHP olduğuna inanıyorum. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız. MHP'nin 8 il, 25 metropol ilçe, 89 ilçe ve 98 belde olmak üzere toplam 220 belediye başkanlığı kazandığını bildirdi. Eksiği vardır fazlası vardır, tablo ortada.   Biz yüzümüzü dönelim Balıkesir ve Bandırma’ya. Hem Balıkesir’de Ahmet Akın hem de Bandırma’da Dursun Mirza’nın seçim sürecinde zoru başardıklarını ve abartısız, büyük bir siyasi başarı elde ettiklerini söyleyebiliriz. Balıkesir büyük şehir seçim sonuçları üzerine ayrı bir yazımızda konuya değineceğiz ama Bandırma’da CHP ve Mirza, elde ettiği seçim sonuçları ile merkez sağın duayeni ve söz sahibi Cemal Öztaylan’ı  aktif siyasal yaşamdan egale ettiklerini, emekli ettiklerini söyleye biliriz. Bu da ayrı bir değerlendirme ve yazı konusudur.   Mirza’nın seçimleri kazanmasındaki temel desturun ise, sarsılmaz inanç ve kendine güven, son an’a kadar kazanma arzusu ve istenci olduğunu belirtmeliyim. Mirza’nın bu yönü de siyaseten başlı başına bir inceleme ve değerlendirme konusudur. Bir diğer yönü ise Mirza’nın 2019’da belediye başkanlığını Tolga Tosun’a bıraktığı günden başlayarak  adım adım oluşturduğu ekibi kendi içinde geliştirip, zenginleştirerek, büyük bir emek ve mücadeleyle 31 Mart seçim sathına kadar başarıyla taşımasıdır. Bu muazzam bir işçilik ürünüdür ve hiç de kolay değildir. AK Parti ve Öztaylan’a karşı en büyük kişisel başarısı da bu olmuştur. Çünkü, derme çatma, toplama bir yapıya karşı kollektif çalışma ve ekipleşmenin önemi bir kez daha öne çıkmıştır.   Peki, bundan sonra, zorlu seçim sürecini başarıyla atlatmış Dursun  Mirza, Belediye Başkanı olarak ne yapacak ve nasıl bir yol izleyecektir? Kuşkusuz, bu da zorlu ve hiç de kolay olmayan sıkıntılı bir süreçtir. Anlamsız  ve içi boş tartışmalar artık geride kaldı ve bunun kimseye hiçbir yararı yok. Mirza, bunu biliyor ve takılmayacak, önüne bakacaktır. Belediye bünyesinde yeni bir ekipleşmenin ve kadrolaşmanın, kırmadan ve kimseyi incitmeden, çalışmalarını hızla tamamlamanın mücadelesini verecektir. Yani bir anlamda Mirza’nın zamana ve zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye  ihtiyacı var. Allah, yardımcısı olsun diyerek, başarılar diliyorum.   Şimdilik bu kadar.. Esen kalın….

31 Mart yerel seçimlerinden iki hafta öncesinden başlayarak bu tarihe kadar güncel gelişmelerle ilgili hiç makale yazmadım. Bunun birden çok nedeni var ama öncelikli nedeni yaşadığım sağlık sorunları idi.Allahıma şükür, bu sorunları da adım adım yeniyorum. Yaşadığım sağlık sorunları dışında en büyük neden, 31 Mart yerel seçim sürecinin genel ve yerel düzeyde gittikçe karmaşıklaşan içeriğini hızla tüketen, aşırı siyasalcı, ben merkezci ve hızla kirlenen yapısıydı. Bu süreç ve yaşananlar düşünsel planda sağlam bir insanı bile bozacak, yanlışlar yaptıracak boyutta idi. Bir anlamda uzak durmak ve sürecin durulmasını beklemek önemliydi. Öyle de oldu ve böyle davranmanın yararını da gördüğümü söylemeliyim.

 

31 Mart yerel seçimleri bir çok açıdan sürprizlere gebe bir seçim oldu. 31 Mart 2024 seçimlerinde partilerin Türkiye genelinde belediye ve il genel meclislerinde aldığı oy oranlarını incelediğimizde , CHP, Türkiye genelinde birinci parti oldu. Türkiye geneli belediye başkanlığı seçiminde CHP, AK Parti'yi geride bırakarak tarihi bir başarı ortaya koydu. CHP, büyükşehir ve illerde 81 belediyeden 35'ini kazandı; AK Parti ise 24'te kaldı. AA'nın verilerine göre belediye başkanlığı seçimi Türkiye geneli oy oranında CHP, yüzde 37,77 ile ilk sırada yer alırken AK Parti yüzde 35,49 oy aldı.

 

CHP  Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin oy oranı ve seçim başarısına dikkat çekip, seçmenin partisine verdiği krediden söz etmesi manidardır. CHP’liler de olayın farkında ama sonuçların 2002’den bugüne girdiği her seçimden1.parti olarak çıkmış AK Parti’yi tepeden tırnağa sarstığı da bir gerçek. Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan’ın son konuşmasında dile getirdi sözler çarpıcıdır: “Milletimiz bizden cesur özeleştiri yapmamızı istedi. Biz bunun farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, bu mesajların gereğini de yapacağız. Kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz. AK Parti bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı sürdürecektir.”

 

Bir anlamda şu söylenebilir: Ülkede siyasi bir deprem yaşanıyor ve siyasal yaşamımız at üst olmuş durumda. İyi Parti’nin, Gelecek, Deva, Saadet partilerinin hali ortada.Ben,31 Mart yerel seçimlerinden siyaseten en başarılı çıkmış partinin CHP yanı sıra MHP olduğuna inanıyorum. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız. MHP'nin 8 il, 25 metropol ilçe, 89 ilçe ve 98 belde olmak üzere toplam 220 belediye başkanlığı kazandığını bildirdi. Eksiği vardır fazlası vardır, tablo ortada.

 

Biz yüzümüzü dönelim Balıkesir ve Bandırma’ya. Hem Balıkesir’de Ahmet Akın hem de Bandırma’da Dursun Mirza’nın seçim sürecinde zoru başardıklarını ve abartısız, büyük bir siyasi başarı elde ettiklerini söyleyebiliriz. Balıkesir büyük şehir seçim sonuçları üzerine ayrı bir yazımızda konuya değineceğiz ama Bandırma’da CHP ve Mirza, elde ettiği seçim sonuçları ile merkez sağın duayeni ve söz sahibi Cemal Öztaylan’ı  aktif siyasal yaşamdan egale ettiklerini, emekli ettiklerini söyleye biliriz. Bu da ayrı bir değerlendirme ve yazı konusudur.

 

Mirza’nın seçimleri kazanmasındaki temel desturun ise, sarsılmaz inanç ve kendine güven, son an’a kadar kazanma arzusu ve istenci olduğunu belirtmeliyim. Mirza’nın bu yönü de siyaseten başlı başına bir inceleme ve değerlendirme konusudur. Bir diğer yönü ise Mirza’nın 2019’da belediye başkanlığını Tolga Tosun’a bıraktığı günden başlayarak  adım adım oluşturduğu ekibi kendi içinde geliştirip, zenginleştirerek, büyük bir emek ve mücadeleyle 31 Mart seçim sathına kadar başarıyla taşımasıdır. Bu muazzam bir işçilik ürünüdür ve hiç de kolay değildir. AK Parti ve Öztaylan’a karşı en büyük kişisel başarısı da bu olmuştur. Çünkü, derme çatma, toplama bir yapıya karşı kollektif çalışma ve ekipleşmenin önemi bir kez daha öne çıkmıştır.

 

Peki, bundan sonra, zorlu seçim sürecini başarıyla atlatmış Dursun  Mirza, Belediye Başkanı olarak ne yapacak ve nasıl bir yol izleyecektir? Kuşkusuz, bu da zorlu ve hiç de kolay olmayan sıkıntılı bir süreçtir. Anlamsız  ve içi boş tartışmalar artık geride kaldı ve bunun kimseye hiçbir yararı yok. Mirza, bunu biliyor ve takılmayacak, önüne bakacaktır. Belediye bünyesinde yeni bir ekipleşmenin ve kadrolaşmanın, kırmadan ve kimseyi incitmeden, çalışmalarını hızla tamamlamanın mücadelesini verecektir. Yani bir anlamda Mirza’nın zamana ve zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye  ihtiyacı var. Allah, yardımcısı olsun diyerek, başarılar diliyorum.

 

Şimdilik bu kadar.. Esen kalın….