50 bin kişiye istihdam

Çin’den otomobil ithalatına 7 Temmuz’dan itibaren yüzde 40 ek vergi uygulaması getirildi. Türkiye’de yatırım yapan Çinli otomobil firmaları ise ek vergiden muaf tutuldu. Bu kararın ardından iki Çinli otomotiv markasının Türkiye’de üretim tesisi kuracağı kamuoyuna yansıdı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Çinli otomobil üreticileri BYD ve Chery ile Türkiye’de üretim için görüştüklerini açıklamıştı. Dün, Çinli elektrikli otomobil üreticisi BYD ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında yatırım anlaşması imzalandı.

 

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. 1 milyar dolarlık yatırımla, 150 bin araç kapasiteli üretim merkezi kurulacağı ve 5 bin kişilik istihdam sağlayacağı öngörülüyor.

Çinli otomotiv üreticisi Shineray Group bünyesinde faaliyet gösteren İtalyan SWM Motor da Türkiye'de üretim yapmak için başvuru yaptı. Şirketin Türkiye temsilcisi ATMO Group'un CEO’su Anton Chernov, “Yıllık 50 binden fazla araç üretim kapasitesine sahip bir üretim tesisi üzerinde çalışıyoruz. Üretim tesisi, Türkiye pazarının ihtiyaçlarını karşılayacak ve aynı zamanda Balkan ülkeleri ve AB bölgesindeki diğer pazarlara da ihracata odaklanacak.” açıklamasını yaptı. Chernov, şunları söyledi:

 

“Türkiye'de üretim için aylar öncesinden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile görüşmelere başladık. Ayrıca Ticaret Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Yeni projelerimiz için güçlü yerel ortaklarla aktif olarak iletişim halindeyiz. Ancak yatırım projesi hakkındaki nihai karar, devletten sağlanan destek tedbirlerine bağlı olacaktır.”

Chernov, Türkiye'de modern hibrit ve elektrikli araçların yanı sıra bir dizi ticari aracın üretimini gerçekleştirmeyi planladıklarını kaydederek, "Tüm detayları netleştirmek için aktif olarak çalışıyoruz ve bu konuda devletin desteğini ve aktif yardımını umuyoruz." açıklamasını yaptı.

TÜRK YAN SANAYİ ÜRETİMİNE KATKI

Çinli otomobil markalarının Türkiye'ye yatırım yapmasını Aydınlık’a değerlendiren deneyimli otomobil yazarı Okan Altan, iki fabrikayla yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlanacağını ve Türk otomotiv endüstrisine önemli katkı sunacağını dile getirdi. Altan, “Çinli markaların üretim tesisleri kurması; fabrika başına en az 2 bin kişilik bir istihdamdan ve bunların mecburen kullanmak zorunda kalacakları Türk tedarikleriyle de yaklaşık 20 bin kişilik istihdamla birlikte çok ciddi bir ekonomi yaratacaktır. Bu çok önemli ve optimum seviyesinden bahsediyorum.” dedi.

Çinli üreticilerin ekonomik ölçüyü tutturmak amacıyla robot hizmet üretimi kullanmaya başladıkları için fabrikalarda çalışan insan sayısının çok yüksek olmadığını aktaran Okan Altan, şöyle devam etti:

“Fakat bunun yan sanayisi ile birlikte 10 misli bir istihdam ve buna göre oluşacak bir ekonomi var. Bu da Türkiye’nin otomotiv endüstrisi için önemli bir katkı. İki fabrikayı düşündüğünüzde de çarpı iki yapmamız gerekiyor. Bir anda 50 bine çıktık bile.”

MONTAJ MI GERÇEK ÜRETİM Mİ?

Fabrikaların gerçek üretim mi yoksa montaj mı olacağının önemli olduğunun altını çizen Altan, şunları kaydetti:

“Otomotivde bir fabrikanın bir ülkeye kurulması için minimum 100 bin adet üretimin gerçekleşiyor olması gerekir ki fabrikanın amortismanı karşılansın. Kurulacak fabrikaların montaj mı yoksa gerçek üretim mi yapacağını şu anda kimse bilmiyor. İşin kolay tarafı montaj fabrikası. Asıl üretim yaptığınız fabrikadan parçaları gönderiyorsunuz. Kutudan çıkanları birleştiriyorsunuz ve o ülkede satmaya başlıyorsunuz.

“Benzer şekilde çok fazla Avrupalı markanın Taylan’da tamamen yıkılmış montaj (CKD) üretim tesisi var. Bunlar oradaki yüzde 400'lük ithal otomobil gümrük vergisinden kurtulmak için kurulmuş tesisler. Fakat ne oldu bu tesislere? O kadar çok otomobil üretildi ki Çin’e bile oradan montajı yapılmış otomobil gönderilmeye başlandı.

“Montaj fabrikasında, bir gerçek üretim fabrikasının neredeyse yarısı kadar mavi yakalı çalışsa yeterli olur. İlk seferde tedariklerini, yerel sanayiden karşılamazlar. Fakat üretim adedi yükseldikçe, yani 100 binin üzerine çıktıklarında yedek parçayı Çin’den getirmenin lojistiğine yetişemeyecekleri için yerel sanayiye dönecekler. Yani burada bir şekilde kurulsunlar. İster etsemez Türk yan sanayisinden beslenecekler. Dolayısıyla gelmeleri muhteşem bir şey.”

Yatırımların sadece Türkiye'de daha uygun fiyatlı ve nitelikli otomobillere ulaşılması anlamında değil, daha fazla iş imkanı bulunması ve fabrikaların bir katma değer yaratması anlamında önemli olduğunu söyledi.

‘HIZLI ÜRETİM TEKNİKLERİ ÖRNEK OLABİLİR’

Çinlilerin hızlı üretim metotlarının, Türkiye'deki diğer otomotiv üreticilerine çok iyi örnek olacağını belirten Altan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü Çinliler çok hızlı öğretim yapabiliyor. Ki bu çok hızlı öğretim tekniklerini de Avrupalılardan öğrendiler. Fakat bunu üstüne koyup çok daha fazla geliştirdiler o teknikleri. O anlamda bir faydası olabilir.

“Neden çevredeki Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerde değil de Türkiye tercihi
Türkiye'deki yan sanayi o kadar güçlü ki Türkiye'de üretim yapacak tüm markaları yüzde 100 tedarik sağlayabilecek kapasiteye sahip. Ve Türkiye'de kalifiye, otomobil üretmeyi bilen işçiler var.

“Ankara'nın da yapmış olduğu bazı sıkıştırmalar var. Bu markaların Türkiye’de üretim yapmadığı takdirde, neredeyse satış yapmalarını imkansız hale getirecek ek mali yükümlülükler var. Türkiye'de göre de çok fazla otomobil satabileceğini düşünün Çinli markaların, Türkiye'de yatırım yapması zorlanmış gibi gözüküyor.”

TOGG ÜRETİM İÇİN ÇİN İLE GÖRÜŞÜYOR

Reuters’a konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Zafer Sırakaya, Çinli Guangzhou Automobile Group (GAC) ile TOGG’un, birlikte elektrikli otomotiv üretimek için görüşmeye başladığını duyurdu. Çin merkezli otomotiv şirketi Guangzhou Automobile Group, birçok markaya üretim yapıyor. GAC Group, Trumpchi, Aion, Hycan gibi kendi markası altında ve GAC-Toyota, GAC-Honda, GAC-FCA (Jeep) ve GAC-Mitsubishi gibi yabancı markalı ortak girişimler altında araçlar üretiyor ve satıyor. GAC Group, 2021 yılı itibarı ile 2 milyon 144 bin satış ile Çin'in beşinci büyük otomobil üreticisi.