‘Bektaşi Devleti’nden ABD-İsrail çıktı
Türkiye Bektaşileri ve Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu, girişime tepki gösterdi. Planın ABD ve İsrail menşeili olduğunu vurguladı. Aydınlık’a konuşan İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Mütevelli Heyet Üyesi Araştırmacı Yazar Osman Atalay da hedefin Türkiye’nin Balkanlar’daki varlığı ve Rusya’nın bölgeden uzak tutulması olduğunu söyledi. “Girişim ABD-İsrail güdümlü. İsrail’in 25 yıllık emeğinin ürünü.” değerlendirmesini yaptı.
İSRAİL’E BAŞSAĞLIĞI DİLEMİŞLER
Arnavutluk Bektaşilerinin önde gelenlerinden Edmond Brahimaj’ın (Baba Mondi) devlet başkanı olacağı ilan edildi. Arnavut milliyetçisi yaklaşımlarıyla tanınan Arnavut kökenli Bektaşiler ve Mondi meseleye sıcak baktıklarını bildirdi. Mondi başkanlığındaki Arnavutluk Bektaşileri son zamanlarda tamamıyla ABD ve İsrail lehine mesajlarıyla dikkat çekiyordu.
Mondi ve Bektaşi Cemaati, 7 Ekim çatışmalarının başlamasının ardından “https://kryegjyshataboterorebektashiane.org/en/home-2/” bağlantısındaki resmi sitelerinde İsrail için başsağlığı mesajı da yayınlamıştı.
Türkiye’de yaşayan ve tüm Bektaşilerin en üst rütbelisi olarak bilinen Ali Haydar Ercan’ın talimatıyla, Bektaşilerden konuya ilişkin açıklama geldi. “Bu tip projeler, emperyal devletlerin Alevi-Bektaşi inancı üzerinden menfaat temin edebilmesi için açtıkları bir tuzaktan ibarettir.” yorumu yapıldı.
Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şahin de, “Bu girişimlerin arkasında Batı ve ABD’nin olduğunu biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘YOK HÜKMÜNDEDİR’“Dedebaba” olarak anılan Bektaşilerin tüm dünyadaki amiri olan Ercan’ın talimatıyla ve “Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu” imzasıyla yayınlanan açıklamada Bektaşiliğin merkezinin Türkiye olduğu vurgulandı.
Arnavutluk’taki Vatikan tipi Bektaşi Devleti girişiminin Bektaşiler için yok hükmünde olduğu, devlet başkanlığına adı geçen Bektaşi’nin temsil yetkisinin bulunmadığı belirtildi. Emperyalist baskı ve hesaplarla böyle bir işe girişildiği; adımın, Avrupa merkezli Alevi-Bektaşiliği İslam’ın dışında ayrı bir din olarak gösterme planının parçası olduğu savunuldu.
“Ülkesine, devletine bağlı olan, maddi hiçbir beklentisi olamadan yaşamını sürdüren, gönül bağı ile birbirlerine bağlı bulunan, Bektaşilik inancını sürdüren bizler için bu girişim ve bu girişime ortak olanlar yok hükmündedir.” denildi.
‘BİZİ TEMSİL ETMİYOR’ UYARISI“Hademü’l-Fukara Ali Haydar Ercan Dedebaba’nın talimatıyla Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu” imzasıyla yayınlanan metinde, Bektaşiliğin silsile ve tayin yöntemleri anlatıldı. Baba Mondi’nin Bektaşileri temsil edebilecek bir mertebede olmadığı kaydedildi.
“Bektaşi erkânına göre Arnavutluk’ta bırakın dedebabayı, halifebaba bile yoktur. Baba Mondi’nin dedebabalığı bir yana; dedebabalığın bir alt mertebesi olan halifebabalık erkânı dahi kendisine uygulanmamıştır. Yüzyıllardır devam eden geleneğe ve kurala göre dedebabanın Türkiye sınırları içinde ikamet etmesi şarttır.” ifadeleri kullanıldı.
“Emperyal baskı ve hesaplarla böyle bir yapılanma kabul edilse ve resmi kimlik kazansa bile bizler için manevi anlamda geçersiz bir girişimdir.” sözleriyle Bektaşi Devleti girişiminin emperyalist hesaplarla doğduğuna dikkat çekildi.
‘BEKTAŞİLİK İÇİN DE GEÇERLİ’“Ali’siz Alevilik olarak adlandırılan bu proje, emperyal devletlerin Alevilik inancı üzerinden menfaat temin edebilmesi için açtıkları bir tuzaktan ibarettir. Baba Mondi’nin sözde Bektaşi Devleti girişimi, bu uzun vadeli hesapların ayak seslerinden başka bir şey değildir.” cümleleriyle adımın, Avrupa merkezli Alevi-Bektaşiliği İslam’ın dışında ayrı bir din olarak gösterme planının parçası olduğuna değinildi.
Türkiye’de yaşayan ve tüm Bektaşilerin en üst rütbelisi olarak bilinen Ali Haydar Ercan’ın talimatıyla yazılan açıklamada “Alevilik, Anadolu ve Balkan coğrafyasında yayılan İslam’ın ahlak ve irfan temelli bir yorumudur. Kurân-ı Kerim kutsal kitabı, Hazret-i Muhammed peygamberi, Hazret-i Ali Şah-ı Velayet yani velilerin ilk halkası olarak kabul eder. Bunun dışındaki iddiaların inançsal, tarihsel veya bilimsel hiçbir dayanağı yoktur. Bu temel inanç kavramları aynı şekilde Bektaşilik için de geçerlidir.” uyarısı yapıldı.
‘ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK BİR BÜTÜNDÜR’Horasan Erenleri Başkanı Mehmet Şahin şunları söyledi:
“Alevilik ile Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin kurucusu olduğu Türkiye merkezli Bektaşiliğin beraber, bütün olduğunu, bunun dışındaki iddiaların inançsal, tarihsel veya bilimsel hiçbir dayanağı olmadığını bir Alevi Dedesi olarak hatırlatmak isterim.
"Bektaşi erkânına göre Arnavutluk’ta bırakın dedebabayı, halifebaba bile yoktur. Baba Mondi’nin dedebabalığı bir yana; dedebabalığın bir alt mertebesi olan halifebabalık erkânı dahi kendisine uygulanmamıştır. Yüzyıllardır devam eden geleneğe ve kurala göre dedebabanın Türkiye sınırları içinde ikamet etmesinin mecburi olduğu gerçeğiyle bu girişimlerin başında olan ve Tiran’da yaşayan Mondi’nin arkasında Batılı ve ABD’li güçlerin olduğunu biliyoruz.
"ABD, İsrail ve Avrupa’nın Alevi Bektaşileri birbirinden ve Anadolu’dan koparmayı amaçladığının farkındayız. Avrupa’da yaygın olarak Ali’siz Alevilik olarak adlandırdığımız bu projenin emperyalist devletlerin bir tuzağı ve Alevi-Bektaşiliği İslam’ın dışında ayrı bir din olarak gösterme planının parçası olduğunu biliyoruz.
“Alevi-Bektaşiler için bu kararın yok hükmünde olduğunun bilinmesini isteriz.”
İSRAİL’İN 25 YILLIK PROJESİİHH İnsani Yardım Vakfı Mütevelli üyesi Araştırmacı – Yazar Osman Atalay, Arnavutluk’ta kurulmak istenen Vatikan modeli Bektaşi Devleti hakkında konuştu. Atalay, Baba Mondi meselesinin yeni bir mesele olmadığını, girişimin İsrail’in Yugoslavya’nın dağılmasının ardından yürüttüğü 25 yıllık bir politikanın ürünü olduğunu vurguladı. Girişimin ABD-İsrail güdümlü olduğunun altını çizdi.
Atalay, Bektaşiliğin 1263 yılında Hoca Ahmet Yesevi, Sarı Saltuklar ve Hacı Bektaş-ı Veli tarafından Balkanlara götürüldüğünü ifade ederek, “Osmanlı Devleti ancak 1389 yılında bölgeye gitti. Trajik olan 700 yıl önce bizden giden Bektaşiliğin Balkanlar’da İsrail-ABD aparatı olarak kullanılması.” dedi.
‘AMAÇ BALKANLAR’I RUSYA, ÇİN VE TÜRKİYE’DEN KOPARMAK’Yugoslavya’nın 1991 yılında dağılmasının ardından 6 devlet çıktığını hatırlatan Atalay şunları dile getirdi:
“Bu bir ABD – NATO projesiydi. Amaç Balkanları Rusya’dan koparmak. Orada yeni bir kavram geliştirdiler. Batı Balkanlar olarak bütün bu devletleri AB’ye sokmaya çalışıyorlar. Bölgede 10 milyona yakın Müslüman yaşıyor. Arnavutluk’ta Enver Hoca döneminde hiçbir dine izin verilmedi. Ancak bu dönemin bitmesinin ardından Türkiye ve Arap ülkelerinden gelen Müslümanlar, İtalya’dan gelen Katolikler, etkili oldu.
Arnavutluk’un güneyinde de Ortodokslar vardır. Yunanistan da bu Ortodoksları kontrol altına almayı hedefliyor. İsrail’in ve ABD’nin bu halklar üzerinde projeleri var. Bunlar hep bu devletleri Rusya, Çin ve Türkiye’den uzaklaştırmak amacı taşıyor. İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog daha geçtiğimiz günlerde bölgedeydi. İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma rağmen bu bölgede çok rahat faaliyet gösterebiliyor. Daha geçtiğimiz cumartesi günü Arnavutluk’taydı.”
FETÖ VARLIĞI BİTİNCE TÜRKİYE KURUMSAL HAREKET ETTİ2013 yılından bu yana Soros Vakfı’nın bölge halkları üzerinde yoğun faaliyetleri olduğunu anımsatan Atalay, şöyle devam etti:
“Soros’un bizzat açıklamaları var. ‘Balkanlarda bazı yarım kalmış sorunlar var. Bu sorunları gidermezsek Çin, Rusya ve Türkiye bu devletleri yeniden Balkanlaştıracak’ şeklinde. Balkanlardaki Bektaşi meselesi biraz bu açıdan değerlendirilmeli. Türkiye bu aşamada soğukkanlı olmalı. Yugoslavya’nın dağılmasının ardından FETÖ’nün Balkanlar’da çok yoğun ağırlığı vardı. Siyasi ve ekonomik faaliyetler sürdürdüler.
"Türkiye FETÖ’nün 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından büyük bir güvenlik travması yaşadı. Fakat bu FETÖ’cüler temizlendikten sonra Türkiye Balkanlar’da kurumsal çalışmalara girişti.”
‘HALKLARI TEK POTADA ERİTMEK İSTİYORLAR’“Hatırlatmak gerekirse İsrail 15-20 yıldır bölgede sessiz sedasız faaliyet içerisinde, Türkiye’yi Balkanlar’dan çevreleme amacı taşıyor. Burada en rahat hareket edemedikleri ülke Sırbistan. Sırbistan’ı parçalamak istiyorlar. Oluşturdukları Batı Balkanlar kavramı ile bu halkları tek bir potada eritmek istiyorlar.
"Bu Bektaşi işini Arnavutluk’ta yapmalarının amacı da bu Arnavutluk sosyolojisi buna müsait. Türkiye soğukkanlı bir şekilde imkanları çerçevesinde ki bu imkanlar mevcut. Vizyoner bir dış politika izleyerek tüm kurumlarıyla TİKA, AA, YTB gibi çalıştaylar gerçekleştirmeli ve Evladı Fatihan dediğimiz 700 yıllık kültür birikimimiz bulunan bölgede İsrail ve ABD’nin yürüttüğü bu oyunu bozmalı.”