Bir hamsi lafı yetti

Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin organize ettiği ‘Bandırma Hamsi Şenliği’ bir anda kentin siyasi gündemini alt üst etti ve Festivale karşı değişik tartışmaları alevlendirdi.

 

Kelli felli bildiğimiz ve tanıdığımız bir çok insanın yazdıkları, sosyal medyada yaptıkları ve paylaştıkları yorumlar ilginç ve bir o kadar düşündürücü. Oysa ki, altı-üstü yapılan bir balık festivali.!

 

“Birkaç hamsi ile Bandırma ya da dilencilige alıştıracaklar ,oysa bu kent başka özellikleri ile anılmalı...(…) Acayip güldüm koyun balık yer mi(…)Büyğkşehir deveyi hamuduyla götürüyor Bandırma nın kısmetine de hamsi düşmüş!(….) Koyunları. Hamsi. İle.mi. KANDİRACAKLAR.(…)Makarnacılar, pilavcılar. Birkaç hamsi için..”

 

AK Partili veya MHP’li olabilir ya da olmayabilirsiniz…Cumhur İttifakını destekleye bilir ve desteklemezsiniz. Bu kişinin yani seçmenin tercihi  karar verebileceği bir iştir. Karışamaz ve kararına, tercihine saygı duymak zorundasınız.

 

Cumhur İttifakı’nın ya da AK Parti’nin genel ve yerel seçimlerde aldığı oy ıranı ortada ve seçmen bazında 50’nin üzerini oluşturuyor. Yani seçmen olarak, bu insanlar, TC yurttaşları ve isimleri de Ayşe-Fatma, Ahmet-Mehmet..!

 

Sadece siyasal tercihlerinden dolayı, sadece sizden farklı düşünüyorlar diye bu insanları ötekileştirip, aşağılayarak bir sonuç alabilmeniz mümkün değil. Örneğin: bidon kafalılar, Karnını kaşıyanlar, makarnacılar, koyunlar, vb., bir çok seviyesiz ve hoş olmayan benzetmeyi sayfamıza bile taşımak istemiyorum.

 

Bu yaklaşım ve anlayışın siyaset bilimi açısından hiçbir karşılığı  yok. Siyasi literatürde  anlamsız ve içi boş söylemler bunlar. Bu daha çok lümpen ve toplumun marjinal kesimlerinin dilini içeriyor. Akıllı başlı insanların böyle bir dili bulunmuyor.

 

Kuşkusuz ,siyasi açıdan ötekileştirme ve ayrımcılık, kategorize etme ülkemiz insanına yabancı değil ve olayın evveliyatı, geçmişi var ama en önemlisi, ülkemin insanları bu yaklaşım ve anlayıştan çok çekti Çok can yakıldı, ocaklar söndü.

 

Sağcı- solcu, Kürt-Türk, Alevi- Sünni, laik- şeriatçı, dinci, İlerici-gerici gibi içi boş etiketlemelerle toplum kendi içinde bölünüp, ayrıştırılmak, kırılmak istendi. Yaşadığı kanlı olaylarla zaman içinde terbiyelenen toplum geç de olsa bu tür içi  boş ve kışkırtıcı söylemlerle hareket etmeninin anlamsızlığını gördü, yaşadı. En önemlisi, bu tür söylem ve kışkırtmaların ana kaynağının emperyalistler olduğunu gördü, öğrendi.

 

Bu öğrenmenin diyeti çok ağırda olmuş olmasına karşın, bir anlamda  toplumun, bireylerin gözü açıldı ve sonuçta klasik hale gelmiş darbe geleneği ile darbe severlerin önü kapandı. Bu toplumsal açıdan az buz bir kazanım da değildir. Ayrıca ülkenin bu konuda zengin bir deneyim ve birikimi var.60’lı ve 70’li,90’lı  yılları yaşamış kuşaklar ülkeye ve millete kurulmuş kanlı tezgah ve oyunların farkında ve faşizmi, faşizan yeltenişleri çok  ama çok iyi biliyor.

 

Bir ‘hamsi’ den yola çıktık nerelere gittik…Oysa ki, siyaseti kendi doğal mecrasında görüp, yaşayarak keyfini çıkartmak da mümkün. Örneğin, Büyükşehir ve AK Parti ‘hamsi festivali’ mi yapıyor, beğenmiyor isen, sen de ’istavrit festivali’ yap.! Millet, siyasi rekabetten kendi nasibini alsın. Paran çoksa ‘lüfer festivali’ yap.! Seçmeni aşağılamanın, AK Partililere yada Cemal Öztaylan’a kızmanın, ağız dolusu küfretmenin  anlamı yok ki…

 

Lafı uzatmanın da fazla anlamı yok. Cumhur İttifakı, Büyükşehir,AK Parti ile Bandırma Belediye Başkan Adayı Cemal Öztaylan güzel ve keyifli bir etkinliğe imza atmış. Başarı diliyoruz, yolları açık olsun. Hamsiye kafayı takanlar da ‘istavrit festivali’ ile hem Bandırma’yı hem seçim yarışını şenlendirsin de, milletin kursağı balık ve et görsün…

 

Esen kalın….