DEM Parti Eş Başkanı PKK TV'sinde Atatürk'ü ve Lozan'ı hedef aldı

PKK’nın televizyon kanalı Medya TV’de konuşan DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin emperyalizme karşı kazandığı büyük zaferin sonucu olarak imzalanan Lozan Antyaşması’nı hedef aldı. Hatimoğulları, Lozan’ın Türkiye’deki tüm farklılıkları ve inançları reddeden Türk – İslam sentezi dışında kalan her kesimi reddeden bir antlaşma olduğunu öne sürdü.

 

Hatimoğulları şunları söyledi.

“Türkiye’nin sınırlarının belirlendiği aslında sınırların cetvelle çizildiği ne yazık ki; bir antlaşma Lozan Antlaşması, oysa şair hani der ya, ‘Komşuyuz tavuklarımız karışır birbirine’, hakikaten bugün Suriye’ye baktığında, İran’a, Irak’a baktığında tavuklar birbirine karışıyor. Aynı toprağın insanıyız ama bizi böyle cetvelle çizip böldüler. Hadi sınırlar çizildi peki ama bu sınırlar arasında geçişkenlik de yok. Mesela bırak sınırlar arası geçişkenliği, şunu söylemeden geçemeyeceğim, Kürdistan’a gittiğimiz zaman bir ilden bir başka ile geçtiğimizde başka ülkelerde mesela bir ülkeden bir ülkeye geçerken olmadığı kadar çok bariyer var. Noktalar, karakollar kurmuşlar. Neredeyse Türkiye’nin içinde bir ilden bir ile geçerken pasaportla geçeceksiniz. Şimdi yani hal böyle bu Lozan’ın o mantığının bir ürünü ve sonucudur.”

‘KÜRT SORUNU LOZAN VE 1924 ANAYASASI’NIN ESERİ’

Kürt sorununun Lozan Antlaşması ile birlikte var olduğunu ileri süren Hatimoğulları, “Türkiye’de Kurtuluş Savaşı verildiği yıllarda Kürt halkının Kurtuluş Savaşı’ndaki payını her vicdan sahibi insan, tarihçi teslim eder. Ve o dönemde Kürt halkına verilen vaatler de vardır statü meselesi ile ilgili, ama Lozan ile birlikte hepsi berhava oldu. Lozan’dan sonra 1924 Anayasası’yla birlikte Türkiye bambaşka bir iklime kapı araladı. Kürt sorunu 100 yıllık bir sorundur.” ifadelerini kullandı.

‘KAYYIMLAR LOZAN YÜZÜNDEN VAR’

Terör iltisaklı faaliyetleri nedeniyle HDP’li bazı belediyelere kayyım atanmasını da Lozan Antlaşması’na bağlayan Hatimoğulları, şöyle konuştu:

“Mevcut olan iktidar statü konusunu şöyle algılatıyor geniş kitlelere, işte bunlar ayrı devlet istiyor, sınırları ayırmak istiyorlar falan diye. Defaatle Kürt halkının siyasi iradesinin yaptığı açıklamalar ortada. Kürt halkı anadilinde eğitim, eşit yurttaşlık hakkı istiyor. Kürt halkı kendi kendini yönetebilmek istiyor belediyelerinde. Yani kayyım ataması bir kere Lozan mantığının devamıdır. Hatta derinleşmiş halidir. Çünkü bugün mevcut olan Türkiye Anayasası’nda erken elde edilmiş seçme ve seçilme hakkı kayyım ile ortadan kaldırılıyor.

"Bunu kime yapıyorlar Kürt halkının iradesine yapıyorlar. Dolayısıyla Lozan’ın her hali derinleşerek günümüze kadar devam etti. Şunun altını çizmek istiyorum. Farklı inançlardan insanlara, hepsine Lozan Antlaşması ile denmiş oldu ki; ‘Siz Türklük kategorisinde olacaksınız hepiniz. Tek inanç ve tek millet kategorisinde olacaksınız. Dilinizi konuşmayacaksınız. İnançlarınızı özgürce icra edemeyeceksiniz.”

‘DEMOKRATİK ANAYASA VURGUSU’

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ’un da sık sık dile getirdiği ve DEM Parti de dahil olmak üzere pek çok siyasi parti ile görüşerek fikir alışverişinde bulunduğu ‘Demokratik Anayasa’ konusunda da konuşan Hatimoğulları, şöyle devam etti:

“Her farklı halktan ve inançtan insanın kendi dilinde, kendi inancını özgürce yaşayabileceği, kendi dilinde eğitim görebileceği, bir ülkeyi bir demokratik zemini ve bir demokratik anayasayı pekâlâ inşa edebiliriz bu zor değil. Daha fazla örgütlenmeli, daha fazla bir arada olmalı Kürt halkının yanı sıra bütün halkların taleplerini daha berrak bir hale getirip ortaya çıkarabilmesi de çok önemli. Halklar mozaiği bir ülkede daha özgür ve daha rahat ve mutlu pekâlâ yaşayabiliriz.”