Derdimiz de davamız da Türkiye..!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

 

'Vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerindedir. Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı siyonist severlerin, gönüllü veya paralı siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur."

 

Başkan Erdoğan’ın bu konuşması, bir anda yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, düşük alım gücü gibi ne kadar gündelik sorun var ise hepsini tepe taklak etti ve ülkenin güvenliği, ulusal egemenlik ve bağımsızlığımız temel bir sorun olarak karşımıza dikildi.

 

Bir gazeteci ve bir yazar olarak değil, her şeyden öte bir insan ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak,  tabii ki kaygılandım ve endişelendim. Kim kaygılanıp endişelenmez ki.! Özellikle eşim ve kendim için değil oğullarım için kaygılanıp endişelendim.

 

Çünkü, hem ABD emperyalizmini hem de işgalci İsrail’in başındaki Siyonist katiller çetesini, pervazsızlıklarını iyi biliyor ve iyi tanıyorum.

 

Osmanlı İmparatorluğunun dönemin emperyalist ülkeleri başta İngiltere, Fransa, İtalya, Çarlık Rusyası tarafından nasıl kuşatılıp, nasıl param parça erildiğini, Anadolu’nun  işgalini ve işgal günlerini   anımsıyorsunuz, değil mi? Aradan 100 yılı aşkın bir zaman geçti ve dolayısıyla kurtuluş günlerini ve kurtuluşumuzun muzaffer komutanı ve Cumhuriyet Devletinin kurucusu Mustafa Kemal’i anımsamamak mümkün değil.

 

Tarih tekerrürden ibarettir denir ya gerçek öyle değil. Ancak, bugün Anadolu’nun kuşatılmışlığı ve emperyalist,  siyonist  saldırganlığı  dikkate aldığınızda,  o ,1. Emperyalist paylaşım yıllarında yaşanmışlıklara bir kez daha tanık olmak, içinizi karartıyor.1. Dünya savaşının emperyalist İngiltere’si gitti yerine bayrağı devir alan ABD ile bugün karşı karşıyayız. Dünün Hitler faşizminin mağdur kıldığı Yahudiler de  işgal ettikleri Filistin toprakları üzerinde siyonizmin bayraktarlığını yaparak  hem Filistin halkına hem de bölge halklarına zulm edip, kan kusturup, imha ediyor.

 

Ben, meslek ve yazarlık yaşamımda kansızlığı ,aynı vicdansızlığı, aynı soysuzluğu, aynı ahlaksızlığı ve insani değerlerden uzaklaşmayı,uluslararası hukuku hiçe saymanın pervazsızlığını  siyonist lerin yanı sıra tarihte ve günümüzde  Yunanlılar ve  Ermeniler de tanık oldum. Savaşları, işgali ve öldürmeyi anlarım ama eziyet ve işkenceyi ,insanlık dışı katliamları anlayamam. Anadolu’yu Yunanlıların işgalinde yaşananları, Azerbaycan’da  Karabağ da olup bitenleri anlaya bilmek ve anlata bilmek mümkün değil. Ha şu yanlış anlaşılmasın: Kişi olarak ne Yahudilerle ne Rumlar nede Ermenilerle ilgili bir takıntım,bir derdim  yok. Takıntım ve derdim, emperyalizmle. siyonistlerle, ırkçılarla ve faşistlerle…

 

Türkiye, dün de bugün de en büyük sorun olarak beka sorununu yaşıyor. Biliyorum ki, iktidarda kim yada hangi parti  olursa olsun, ülke olarak ayağımız takılsa akbabalar gibi üzerimize çökecekler. Bu niyetlerini de hiçbir zaman saklamıyorlar .. Ulusal bağımsızlık ve ulusal egemenlik bu çakal sürüsünün en büyük korkusu. Oysa ki, bu değerler ülkemizin ve hepimizin geleceği, güvencesi..

 

Cemiyet içinde en çok tanık olduğum soru şu oluyor: Hangi parti taraftarısın? CHP’li mi, AK Parti’li mi yoksa MHP’li misin? Bu saçma ve anlamsız soruya yanıt vermek bile bana zul geliyor. Beyler, en büyük parti Türkiye..!

Gerisi laf, gazel..!