Gafleti anlarız ama ihaneti asla.!
6 Şubat depreminin üzerinden 1 yıl geçti ve tüm ülke bugünün kahredici acısını anıyor, yaşıyor. Ülke ve milletlerin tarihinde her büyük felaket büyük tahribatlar ve acılar barındırsa da aynı zamanda çeşitli dersler barındırır ve öğreticidir.
Türk halkı, Şairin dediği gibi, acıyı bal eyleyen, dünyada eşine az rastlanır milletlerden, halklardandır.Örneğin,6 Şubat depremi üzerine bugüne kadar çok şeyler söylendi, yazıldı. Övgün Ahmet Ercan’a göre ise, yaşanan depremin tahrip gücü "130 Atom bombası gücünde” idi..!
Kişinin aklına bir TV kanalında sunuculuk yapan gazeteci Can Ataklı’nın “Erdoğan’ın gitmesi için büyük bir felaket lazım, darbe için teknik altyapı yok” sözleri düşüyor, takılıyor. Olası bir depremin, yangının veya su taşkını, heyelan gibi bir felaketin duacısı olan bu zevat, olası tüm felaketler zaman zaman ülkede yaşansa da emeline bir türlü kavuşamadı.
Bunun adına politik ön yargı, politik körlük falan demeyeceğim. Kullanılan sözcükler ve ifade tüm bunların ötesine geçmiş, gaflet sınırını aşmış ve masumiyetini yitirmiş. Adını siz koyun.!
K.maraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki ilk deprem 65 saniye sürerken. Elbistan'da meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki ikinci deprem ise, 45 saniye sürüyor. Depremler. milyonlarca nüfusun yaşadığı 11 ilde büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açıyor. Kahramanmaraş, Hatay ,Gaziantep, Adıyaman, Malatya , Kilis, Şanlıurfa ,Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Elazığ..
Depremler, Türkiye’nin bu 11 şehrini vurarak Almanya'nın toplam yüz ölçümü kadar bir bölgede büyük hasara yol açtı ve ülke nüfusunun yüzde 16'sına tekabül eden yaklaşık 15 milyon kişiyi olumsuz etkiledi. 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanlığı raporuna göre 6 Şubat depremlerinde 11 ilde toplam 518 bin konut yıkıldı veya ağır hasar aldı. Bunlara ek olarak 128 bin 778 konut da orta derecede yapı hasar aldı.
Şer cephesi, hemen deprem sonrası da boş durmadı, anımsayın. Deprem bölgesinde, vatandaş canı için boğuşurken ” Millet sahipsiz kaldı. Devlet, iktidar yok. Asker, polis, jandarma, AFAD yok. Millet ac ve sefil durumda. Ölü sayılarını saklıyorlar. Kentler yok oldu” gibi kışkırtıcı sözleriyle yangının üzerine körükle gidenleri de bu millet unutmadı.
6 Şubat depreminden 5/6 ay sonra gerçekleşen 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği genel seçim sonuçları iktidar ve Cumhur İttifakı için deprem bölgesinde tam bir sınavdı ve AK Parti le Cumhur İttifakı, bu sınavı başarıyla verdi. Vermez olaydı, deprem bölgesinde vatandaşlara reva görülen davranışları bir anımsayın.!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremlerden sonra 31 Mart'ta yaptığı konuşmada, “319 bini 1 yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” demişti.
Herkes işi gücü bıraktı, gün sayımına başlayarak, 1 yıl içinde yapımına söz verilen konutların bitirilip bitirilmeyeceğini beklemeye başladı. Doğaldır ve haktır. Rakamlar korkunç. 11 ilde kurulan 930 şantiyede, 110 bin 450 personel inşa sürecinde yer aldı. Yoğun çalışmalar sonucu, 41 bini konut, 5 bini köy evi olmak üzere 46 bin konut hak sahiplerine teslim edilmeye hazır hale getirildi. Hak sahiplerine teslim edilen konut sayısına mart ayının ortasına kadar 30 bin konut daha eklenecek. Böylece deprem bölgesinde inşası tamamlanan konut sayısı 75 bin 364'e ulaşmış olacak.
Şimdi yeni bir saldırı furyası başlatıldı. ‘Hani 1 yıl içinde tüm deprem konuları bitirilip, vatandaşa teslim edilecekti?’ sözleri ile gerçeği manipüle etmeye yönelik bir spekülasyon, algı operasyonu başlatıldı.
Evet, bunun arı gaflet veya delalet falan değil, daha ötesi ihanettir.!
Çünkü, bu nokta da temel sorun AK Parti ve Cumhur İttifakı değil, Türkiye’dir. Asrın felaketinden söz ediyoruz. Felaketin çapı. kapsamı, etkisi ortada. Bugün benzer felaketler bir çok ülkede yaşanıyor. Günümüzde ‘gelişmiş’ birçok ülkenin bile başarmaktan çok uzak olduğu hatta yanından bile geçemediği bir şeyi ülke ve millet olarak başarmışız. Hem de küresel ekonomik krizin ülkeleri ve toplumları salladığı bir ortamda. Başarmışız ve 6 Şubat felaketi sonrası ulusal dayanışmayı ,birlik ve beraberliği ülke sathına taşıyarak, düşman çatlatıp, bunu başarmışız. Bunu ulusal bin seferberlik içinde bunu söylemek ve paylaşmak, bundan haz duymak bu kadar mı zor!
Eksiklik ve yanlışlarımız yok mu? Tabii ki var ve hangisini sıralayalım. Eksiklik ve yanlışlarımızdan da gerekli dersleri alacağız. Politik ön yangılarımızın esiri ve tutsağı olmayacağız. Politik körlük peşine düşmeyeceğiz. Evet, acıyı bal eyledik ve yine başardık.!
6 Şubat’ta yaşamını yitirmiş tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Sevgiyle kalın, esenlikler diliyorum.