İddialar Almanya'yı karıştırdı
ABD’li gazeteci Seymour Hersh’in Kuzey Akım sabotajıyla ilgili makalesi, Alman Meclisi’nin de gündemine oturdu. Pulitzer ödüllü gazeteci, Almanya için milyarlarca dolarlık stratejik yatırım anlamına gelen Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarının, ABD Başkanı Joe Biden’ın talimatıyla bir CIA operasyonu sonucu patlatıldığını haberleştirmişti.
‘HÜKÜMET HABERDAR MIYDI?’Geçen hafta Alternatif Parti (AfD) Alman Federal Meclisi’nde konuyu gündeme getirdi. Almanya’daki üçüncü büyük parti AfD’nin Grup Başkanı Tino Chrupalla, Kuzey Akım boru hatlarına yapılan saldırıyla ilgili araştırma komisyonları kurulması çağrısında bulundu. Hem Alman meclisinin hem de AB Parlamentosu’nun konuyu araştırması ve ABD ile Norveç’in boru hatlarının patlatılmasında dahli olup olmadığının ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi.
İktidar partilerinin konuyu “bir blog yazısı” diye küçümsemesine de yanıt veren Chrupalla, “Pulitzer ödüllü bir gazetecinin ortaya koyduğu şüpheler kesinlikle soruşturulmalıdır.” ifadesini kullandı. AfD lideri, Alman halkının ve Federal Meclisin, “hükümetin bu konuda sahip olduğu bilgileri öğrenmeye hakkı olduğunu” söyledi. Chrupalla, iktidar sıralarına dönerek şu çarpıcı soruyu yöneltti: “Hükümet yetkilileri saldırının planlanmasından haberdar mıydı?”
‘SCHOLZ, AMERİKAN TAKIMINA GEÇTİ’Hersh’in bomba etkisi yaratan makalesinde Alman hükümetini özellikle ilgilendiren bölümler de yer alıyor. Hersh, “Biraz yalpaladıktan sonra Olaf Scholz artık kesin olarak Amerikan takımındaydı.” diye yazıyor. Geçen yıl 7 Şubat’ta Biden ile yaptığı ortak basın toplantısında Scholz, Kuzey Akım’ın “stratejik bir ekonomi yatırımı” olduğunu ve “siyasallaştırılmaması gerektiğini” ifade etmişti. Ancak Biden, aynı toplantıda, “Rusya, Ukrayna’yı işgal ederse Kuzey Akım diye bir şey kalmayacak. Buna bir son vereceğiz.” demişti.
Daha sonra Almanya, ABD’den gelen yoğun baskı sonucu projeyi askıya aldıklarını duyurdu. 2022 Eylül ayında yapılan sabotajla birlikte boru hattını canlandırma umutları suya düşürüldü.
‘DOĞRUYSA ABD ASKERLERİ ÇEKİLMELİ!’
AfD lideri Chrupalla, bu olgulardan hareketle Meclis kürsüsünden “NATO’nun lider gücü, Avrupa sularında ülkemizin hayati önem taşıyan kritik altyapısına bir saldırı mı gerçekleştirdi?” diye sordu. “Eğer öyleyse, ittifakın Avrupa’da güvenliği garanti edip etmediği ya da daha ziyade tehlikeye atıp atmadığı sorgulanmalıdır.” diyen Chrupalla, “Bunun sonucu da tüm ABD askerlerinin geri çekilmesi olacaktır.” şeklinde konuştu.
Chrupalla, Avrupa Birliği’nin tüm kurumlarında konunun ele alınması gerektiğini söyledi: “Avrupa devletleri böylesine yıkıcı bir müdahaleye tahammül edemezler.”
Muhalefetteki Sol Parti’den milletvekilleri de araştırma komisyonu kurulması çağrısında bulunan konuşmalar yaptı.
SABOTAJCILAR GÜVENLİĞİ SAĞLAYACAKMIŞ!
Almanya’daki iktidar koalisyonu, söz konusu meclis oturumunda ABD’yi savunan ve sabotajı ortaya çıkaranları itibarsızlaştıran konuşmalar yaptı. Kürsüye çıkan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokratik Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi milletvekilleri, ABD’nin iddiaları güçlü inkarına tamamen güvendiklerini söyledi, Pulitzer ödüllü Hersh’ün gazetecilik güvenilirliğini sorguladı ve AfD’yi “Rusya’nın Almanya’daki ajanı” olmakla suçladı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, geçen gün Brüksel’de yaptığı açıklamada, “Kuzey Akım sabotajı hepimize kırılganlığımızı hatırlattı.” dedi. “Deniz altı güvenliğinin daha iyi koordine edilmesi için” NATO Uluslararası Askeri Personel Genel Direktörü Korgeneral Hans-Werner Wiermann’ı görevlendirdiklerini açıkladı.